ABHAZ – KAFKAS DİASPORASINI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN “TÜRK-KÜRT-ARAP” VE IRK-DİN TEMELİNDE PARÇALANMA TEORİSİ OLAN BÜYÜK ORTADOĞU PROESİNE KARŞI TAVIR ALMAYA ÇAĞIRIYORUM!
23/07/2025. Antalya. 23 Temmuz 2025. Abhazyam.com. Fatih Atan. (Atanba - Тванба). Değerli Abhazyam.com izleyicileri, bugün 23 Temmuz, Abhazya Cumhuriyeti’nde “Bayrak Günü!” olarak kutlanılıyor.
Günümüz koşullarında, Abhaz Diasporasının yoğun olarak yaşadığı Türkiye Cumhuriyeti’nde ulusal marş, ulusal bayrak ve ulus devlet üzerine ciddi tartışmalar yaşanıyor.
Genel de TC Anayasası, ülke içerisinde yaşayan vatandaşları hiçbir surette ırk, dil, din ve mezhep farkı gözeterek tarif etmemiştir. Anayasa'nın 66. maddesi uyarınca; söz konusu hukuki bağa sahip olan herkes, Türk vatandaşıdır.
Her ülkenin bayrağında, kendi geçmişi vardır ve bunlar, devlet olmanın, bir ulusal marş ve diğer sembollerle birlikte duygusal düzenlemesidir.
Eğer ulusal semboller tarihini biliyor, ne kadar iyi değerlendirebiliyorsanız, bayrağınıza ve ulusal marşınıza o kadar sahip çıkarsınız, bu, sizleri ulus devlet olarak yüzyıllara taşır ve yok olmaktan kurtarır.
Ancak özellikle ülke içerisinde, devlet yönetimini elinde bulunduran ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) oluşan “Cumhur İttifakı” yanına Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) uyumlu partisi olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’ni de (DEM Parti) alarak ulus ve din tanımını tartışmaya açtılar.
AKP Başkanı Recep Tayyip Erdoğan (RTE) “Türk-Kürt-Arap” diyerek bir tanımlama yaparak kafaları karıştırdı.
“Cumhur İttifakı” ve yeni ortakları “DEM Parti”, “Türk-Kürt” ırk tanımına bağlı olarak ülkede ki anayasal yapının değiştirilmesini ve iki uluslu ve çok mezhepli ırk-din temelli bir devlet yapılanması konusunda ısrarlılar.
DEM Parti, başlığında bulunan “Halklar” deyimini, ülkede yaşayan diğer halklara sopanın ucunda ki “havuç” yutturması olarak sunuyor, tabii ki Türkiye Cumhuriyetini oluşturan çok uluslu halklar bu havucu yerse?
BOP olarak ortaya çıkarılan ve başında da BOP Eş Başkanı RTE’nin bulunduğu, “Federal Türkiye Cumhuriyeti Devleti” olarak tanımlanacak olan bir Türkiye’nin yaratılması istendiği, Kafkasya’nın da içine katıldığı, yeni bir sistem kurulmaya çalışılıyor.
İşlevi bitmiş Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bulunan siyasi partilerin üye ve seçmenlerine danışılmadan bir komisyon kurulmaya çalışılıyor, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı masaya yatırılıyor.
Gördüğümüz kadarıyla, CHP’de kendisine sunulan “sopanın ucunda ki komisyon havucunu” yemeye hazırlanıyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası içerisinde bulunan “Türk Ulusu!” tanımının değiştirilmesinin tartışıldığı ortamda, farklı ulus kökenli Türk Vatandaşlarından (anayasal tanıma göre) tek bir ses çıkmıyor, basın ve televizyonlarda ki programlarda konuk olarak bulunan sözde Siyasi parti temsilcileri, akademisyen ve basın mensupları tartışmaları “Türk – Kürt” eksenin de sürdürüyorlar.
DEM Parti, Türkiye’de varolan sistem ve demokrasi sorununu “Kürt Sorunu!” havucunu ortaya atarak ve geniş de bir taraftar topluluğu ile birlikte Türkiye’de bulunan tüm farklı ulus kökenlilere yedirmeye çalışıyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin adım adım parçalanmaya çalışıldığı bir süreç içerisinde yaşanıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında “Kurtuluş Savaşı”na katılan Kuzey Kafkas ulus kökenliler, ülkede yaşanan tartışma ortamı içerisinde neredeler?
CHP, AKP, MHP, DEM, TİP, YeniYol Yeniden Refah vd. siyasi partilerin içerisinde bildiğimiz kadarıyla, Abhaz ve Kuzey Kafkas ulus kökenlilerde bulunuyor, bu kişiler ne yapıyor, ayrıca DİSK, KESK, TMMOB, Barolar Birliği vd. STK’lar içerisinde bulunanlar, neden ses çıkarmıyorlar?
ABHAZFED, KAFFED, ÇERKESFED, Birleşik Kafkasya Federasyonu, Alan Vakfı, Çeçen Dernekleri ve federasyonlar içerisinde bulunan dernekler, kuruluşlar neredesiniz?
Yoksa kendinizi, AKP, MHP, CHP, DEM vd Siyasi partilerin ve televizyonlarda ki sözde akademisyenlerin ve yorumcuların belirtmiş oldukları ırk olarak “TÜRK” kavramı içerisinde mi görüyorsunuz?
Evet, dedesi hem Osmanlı ordusundan, hem de Kurtuluş Savaşı’ndan gazi madalyası bulunan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ve gelişimine katkıda bulunan ABHAZ kökenli bir ailenin ferdi ve anayasal tanım içerisinde Türk vatandaşı olan birisi olarak şunu belirtmek istiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalama modeli olarak bulunan, Ortadoğu’dan başlayarak, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Abhazya Cumhuriyeti, Güney Osetya Cumhuriyeti ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerini de içine katarak Rusya Federasyonu’nun parçalanması için yıllardır çalışılan “Yeşil Kuşak!” Sentezinin bir parçası olan Büyük Ortadoğu Projesi’ne (BOP karşı);
Abhaz – Kafkas Diasporası kurum ve insanlarını, çok geç olmadan ses çıkartmaya çağırıyorum.
Türkiye’de varolan sorunların, sınıf temelli demokrasi ortamı içerisinde çözüleceğine inanarak, Abhaz – Kafkas Diasporası kurum ve insanlarını, tarih önünde yargılanmak istemiyorlarsa Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) karışışında tavır almaları çağrımı yineliyorum.
Saygılarımla!
Abhazyam.com Genel Yayın Sorumlusu
Fatih Atan. (Atanba - Тванба)
www.abhazyam.com