RSS / XML
Foto Galeri
Video Galeri
Bu haber 01 Mart 2020, Pazar 15:38:13 tarihnde eklendi. 612 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Erdoğan’ı Nereye Çevirmeli?

STANİSLAV TARASOV “EĞER, TÜRKİYE, SURİYE İLE DİYALOG BAŞLATMAK İÇİN, MOSKOVA-TAHRAN-ŞAM BLOĞU KARŞISINDA BAŞKA BİR DENGE KURMAYA KALKARSA, ONU SADECE JEOPOLİTİK BİR SARSINTI BEKLER!”
Erdoğan’ı Nereye Çevirmeli?
01/03/202. Moskova. 01 Mart 2020. Stanislav TARASOV - REGNUM. Resim: İki Yol Arasında ki Asker – Viktor Vasnetsov – 1882. Çeviri: Fatih Atan (A’tanba - Тванба). İster Batı'da ister Doğu'da olsun, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı siyasi olarak rehabilite etmek isteyen var mı? Amerikan tarafınca yapılan açıklamalarla kendisini güvence altına almasına rağmen, batının kucağına dönmek için acele etmemelidir. Türkiye cumhurbaşkanı Ortadoğu'da oy kullanma hakkını, onu siyasi tecride sürükleyen Batılı liderlerle değil, Putin ile sağlamış olduğu işbirliği sayesinde aldı.
 
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib'de uygulamış olduğu politikasına destek sağlama umuduyla batılı müttefik ülkelere telefon ederek destek aradı, ancak kısa bir süre sonra, uluslararası alanda tecrit edildiğini fark etti. Ve bu gelişmeler sonrasında Astana sürecine dahil olmaya başladı.
 
Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında bir telefon görüşmesi yapıldı ve bu süre zarfında yakın bir gelecekte kişisel bir toplantı yapılması konusunda anlaşmaya varıldı. 5 veya 6 Mart'ta Türk liderin Moskova'ya gelmesi bekleniyor. Aynı zamanda Putin, İran Devlet başkanı Hassan Rouhani ile görüşmelerde bulundu ve bu sırada diğer konularla birlikte İdlib'deki durum tartışıldı. Rouhani'nin Rusya Devlet başkanı ile yapmış olduğu görüşmede vurguladığı gibi, Tahran, ABD'nin İdlib çevresindeki durum üzerindeki etkisini önlemenin gereksinimine önem veriyor. Sonunda Erdoğan ve Rouhani arasında bir konuşma yapıldı. İran, Türkiye'yi Moskova'nın katılmadığı, Tahran - Ankara - Şam üçlü katılımı ile, İdlib'deki durumu tartışma çağrısında bulunarak bir hamle yaptı. Rouhani'ye göre, böyle bir toplantı Suriye'nin toprak bütünlüğü, ülkedeki terörist grupların ortadan kaldırılması, İdlib'de erken ateşkes ve siviller için güvenlik sağlanmasına ilişkin anlaşmazlıkların çözümüne yardımcı olabilir. Aynı zamanda, Astana üçlü görüşmelerinin yaratmış olduğu etkileşimlerin önemini vurguladı.
 
Tahran, elbette, İdlib’da yaşanan çatışmaların etkisi ile Türkiye medyasında artan Rus ve İran karşıtı söylemlerin artışına dikkat çekiyor. Tüm bunların nedeni olarak “İran milislerinin” Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın ordusu nun yanında ve bütün bunlarında arkasında “Putin'in” olduğu iddia ediliyor. Aynı zamanda, Amerikan yayını National Interest yazdığı yazıda, Ankara, ancak Rusya ve İran ile ittifaktan koparsa Batı desteğine güvenebileceğini açıkça belirtti. Ancak Batı “desteğinin” nasıl olacağı ise belirsiz bir yapı taşımaktadır. Batı, Erdoğan'ın sadece Astana kartını açık bir şekilde oynamadığını anlıyor, Türkiye’nin, Rusya ve İran'ın Suriye sorunu konusunda oluşturdukları Astana anlaşmalarını "gerçek anlamda uygulanmayı bıraktığını" söylüyor, ancak ve Amerikalıları ve Rusları Suriye'de karşı karşıya getirmeye çalışıyor ve  ayrıca muhtemelen, bazı Amerikalı uzmanların belirttiği gibi "İranlıları onların yerine koyuyor." Aynı zamanda Türkiye, Avrupa Birliği'ne açıkça şantaj yapıyor ve Avrupa'ya deniz veya kara yoluyla girmek isteyen yasadışı göçmenlere ve mültecilere sınırlarını açıyor.
 
Ancak Türk yayını Yeni Şafak'a göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile varolan ilişkilerde ki “köprüleri yakabilmesi”, sadece ABD devlet başkanı Donald Trump’ın “Washington’un kürt sorununda, uzun süredir devam eden stratejik ittifakına (Kürtler ile ittifak – abhazyam.com) karşı tutumunu değiştirirse” gerçekleşebilir. Bu gerçekleşmiyor. Ancak Suriyelilerin Kürt kartını oynayabilecekleri güçlü bir olasılık var ve Esad, daha sonra bu yönde Erdoğan'a ciddi bir darbe indirebilir. İran bunu anlıyor ve Ankara'ya Şam ile müzakere etmesini öneriyor. Çünkü onunda, ABD'nin “stratejik bir aşamaya” getirmeye çalışabileceği Kürt sorunu var. Aynı zamanda Erdoğan, Batılı ortakların güvenini tam kazanmadan Putin ve Rukhani'ye olan politik güvenini zayıflatmış oldu. Bu durum, Türk dış politikasının oluşturulmasında çok ciddi başarısızlıklar olduğunu göstermektedir. Erdoğan bir Rus masalıdaki öykü durumuna düştü, bir taşın önünde ve bir dönüm noktasında duruyor. Sola gidiyorsun - atı kaybediyorsun, sağa gidiyorsun - yaşamını kaybediyorsun. İster batıda ister doğuda olsun, onu kim, onun istediği gibi politik anlamda rehabilite etmek ister? 
 
Amerikan tarafınca yapılan açıklamalarla kendisini güvence altına almasına rağmen, batının kucağına dönmek için acele etmemelidir. Türkiye cumhurbaşkanı Ortadoğu'da oy kullanma hakkını, onu siyasi tecride sürükleyen Batılı liderlerle değil, Putin ile sağlamış olduğu işbirliği sayesinde aldı. Ortak stratejik oyun içerisinde başarılı olmaları için Rusya ve Türkiye’nin elinde hala kart destesi içerisinde bir çok koz bulunuyor, çünkü problemler sadece İdlib ve hatta tüm Suriye ile sınırlı değil. Bir zamanlar, Moskova ve Ankara’nın arasında ki ticareti, ekonomik, politik ve askeri-teknik işbirliğini bitirebilecek faktörlerin gündemde olduğunu söyleyen uzmanlar haklı görünüyor. Türkiye'nin çok zor bir durumda bulunduğunu, Erdoğanın gergin olduğunu, nesnel olarak itiraf etmeliyiz. Türk Anadolu haber ajansının “Rusya ve Türkiye'nin Suriye'deki ortak hedeflerinde, farklılıklar olsa bile, Astana sürecindeki iki taraflı ilişkilerin gelişimini tehlikeye atmadan koruyarak” diyerek belirttiği gibi, onun tuzaktan kurtulması için saygın bir “siyasi çehre”nin yardım etmesi gerekiyor. Rusya, Türkiye’ye, Tahran ile birlikte neler yapabileceği ve endişe duyduğu sorunları ortadan kaldırabilecek duyarlı konularda oyun oynayabilir.  
 
Ancak ve Ankara, Amerikalılar ile ilgili yapmış olduğu flört uygulamalarında, şüpheye neden bırakmamalıdır. Bunlara ek olarak, sadece Erdoğan bu biçimde flört etme yeteneğine sahip değildir. Eğer, Türkiye, Suriyelilerle diyalog başlatmak için, Moskova – Tahran – Şam denge bloğunun karşısında başka bir denge kurmaya kalkarsa, onu sadece jeopolitik bir sarsıntı bekler. 
 
Kaynak: https://regnum.ru/news/polit/2871646.html
 
www.abhazyam.com
Facebook Facebook Digg Digg Google Google Del.icio.us Del.icio.us
Diğer Konuk Yazar Yazıları
Bütün Yorumları görmek için tıklayınız!
Hava Durumu
ANKET
Aleksandr Ankvab'ın Siyasete Dönüşünü Onaylıyormusunuz
Diger anketlerimiz için tıklayın...
Yol Durumu

©
Copyright 2011 Abhazyam.com Her hakkı saklıdır.