Kırım, Golan Tepeleri Benzerliği mi? | Konuk Yazar , Abhazya haberleri

26/03/2019. Moskova. Stanislav Tarasov. 24 Mart 2019. REGNUM. Resim: İvan Shilov. Çeviri: Fatih Atan (A’tanba - Тванба). Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı Resmi Sözcüsü, Maria Zakharova, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun “Rusya’nın Kırım’ı tanıması, İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki egemenliğinin tanınmasından farklıdır” açıklamasına tepki gösterdi.

Maria Zakharova Facebook sayfasında “İşte bundan dolayıdır ki, Washington ve Brüksel, dünyanın Kırım’daki gerçek durumu öğrenmemesini sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar – aksi takdirde Dışişleri Bakanı’nın mantığından bakıldığında, aşağıdaki biçimde tanıma otomatik olarak gerçekleşir. Teşekkürler, Bay Pompeo. Her şeyi anladık ve bilgilendirme çalışmalar stratejimizi düzelteceğiz.” dedi.

Ancak, bununla birlikte Pomoeo, Trump’ın Golan Tepeleri hakkındaki eylemleri hakkındaki fikrini daha da geliştirerek “Bu eylem, İsrail devletini korumak için gereken güvenlik konumunun ve bölgedeki gerçek durumun tanınmasıdır” dedi. Belirtilen tezlerin ciddi analizlere gereksinimi bulunmaktadır. ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başşehri olarak tanıması ve aynı biçimde Golan Tepeleri hakkındaki kararı, uluslararası hukuka bağlı olarak, Nihilizm’e sıradan bir “kayma” değildir «Nihilist: hiç bir kuvvet önünde eğilmeyen, hiç bir inanca bağlanmayan kimsedir. Günümüzde ise, Nihilizm, ferdin üstünde hiç bir gerçek ve değer taşımayan bir görüş olarak belirtiliyor – Abhazyam.com), ancak ve Newsweek’in ABD baskısında belirttiğine göre, Rusya’nın Kırım yarımdasındaki konumu ile ilgili olarak “bu durum, (tehlikeli bir benzerlik oluşturur) ve Rusya’nın Kırım yarımadasındaki ilhakının uuluslararası alanda kınanmasını geçersiz kılıyor”. Ancak, neden birden bire, “Kırım’a Golan tepeleri üzerinden bakılması kararı verildi?” Bu birinci soru. İkincisi ise: Zaharova, yapmış olduğu, şimdi “bizler, bilgilendirme çalışmalar stratejimizi düzelteceğiz” sözü ile ne demek istiyor?

Kırım’da, tüm uluslararası hukuk normlarına uygun olarak, bir referendum düzenlendi ve Rusya ile yeniden birleşildi. Bazı Ukrayna’lı uzmanların önerdiği gibi, İsrail’in 1967 savaşı sonrasında ele geçirdiği Suriye’ye ait olan Golan Tepelerindeki egemenliğini tanımasından sonra Washington tarafından Kırım konusunda da bir sonraki adımın atılması gibi bir beklenti bulunmaktadır. Daha önce, bir kişinin karşı çıkmasına karşın, 427 Kongre üyesi, Beyaz Saray’ın, Rusya’nın Kırım’daki egemenliğini tanımasını yasaklayan bir bir tasarıyı oyladı. Bu eylem, daha önceleri, Kırım’ın Rusya’ya geri döneceği fikrini kabul ettiği idda edilen ABD Devlet Başkanı Donald Trump’a karşı iç politika mücadelesinin bir gösterimi ve tavrını önleyici bir bir eylem olarak yorumlanabilir. Ancak Pompeo, bu tür bir olasılığı reddetti. Ve diğer batılı ülkelerin de, şu an için bu yönde farklı bir biçimde davranış biçiminde karar vermeleri mümkün değildir. Onların bu konumları, hiçbir biçimde yeni bir “bilgilendirme çalışmalar staratejisi” çıkaramaz.

Bir diğer durum da, ABD Dışişleri Bakanı’nın aynı zamanda “Kırım’ın Rusya tarafından tanınmasının, İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğinin tanınmmasından farklı olduğunu” açıklığa kavuşturmasıdır. Washinton ve batılı ortakları bağımsızlıkların tanınması amacı ile bölgeye gittiklerinde, Kosova’nın statüsünü belirlerken ABD tarafından benzer şeyler duyulmuştu. BM üye devleti olan Sırbistan, savaş sonrasında, tarihte bir ilk olarak, uluslararası hukuk ilkelerine aykırı olarak bölündü. (Kosova olayında, Sırbistan devletinin tümünde referendum yapılmamış olmasına rağmen). (Bu arada, Azerbaycan Anayasasında, böyle bir hüküm öngörülüyor) ABD tarafından şöyle bir tanımlamada bulunuldu: “Kosova’nın bağımsızlığı, diğer ayrılıkçı hareketler için örnek teşkil edemez ve ‘benzersiz bir durum’ oluşturmaktadır.” O dönemde Moskova, “Benzer Eylemlerin Konumu” ilkelerine dayanan bu örneğin, tüm dünya üzerinde var olan etnik çatışmaların çözümü üzerinde olumsuz bir etki yaratabileceği konusunda uyarıda bulunmuştu.

Ve özellikle, eski SSCB ülklelerinde. 2008 Ağustos Kafkas Savaşı sonrasında, Rusya, Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarını tanıdı. Özerk Kırım Cumhuriyeti ve Sevastopol kentinin bağımsızlık ilanları, aynı zamanda bu kararın kendi kaderini tayin hakkının varlığının onayı olarak Kosova’yı emsal göstermişlerdir. Bütün, bu yaşananlar Moskova için kendine özgü olarak bulunuyordu. Şimdi Golan Tepeleri ile ilgili olarak yaşanan durumun ardından, bir ülkenin bir başka devletin topraklarının bir bölümünü yargı alanı içerisine alması ya da devredilmesi ile ilgili süreçlerin benzerliği, artık şimdi sadece Balkan Yarımadası ışığında değil, Ortadoğuda da bir kez daha önem kazanıyor. Pridenestroviya “Transdinyester” (1990 tarihinde Moldova’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti), Dağlık Karabağ (2 Eylül 1991 tarihinde bağımsızlığına ilişkin olarak referandum düzenledi), Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri içinde önem kazanıyor.

Bu nedenden dolayıdır ki, Moskova’nın tavrında, bu tanınmayan devletlerin yapıları ile ilgili olarak ciddi bir değişim yaşandığında ya da etno-politik sorunlar konusundaki statüsünü kaybetmesi durumunda, tutumunun sert bir biçimde değiştirebileceği göz ardı edilemez, hatta varsayabiliriz. Bununla birlikte, Golan tepeleri ile emsal oluşturabilecek konumlar üzerinde ve içten dışa doğru olan etnik çatışmaları olumsuz yönde etkileyebilir. Özellike Orta Doğu’da. Bu yüzden dolayıdır ki, Trump, Rusya dahil olmak üzere birçok devlet için, yeni başlangıç pozisyonları ve yeni koşullarda, temel olarak onları farklı olmaya zorlayan bir tuzak yaratıyor. Durumun benzersizliği, Trump’ın “yenilikçi hevesini” durdurabilecek somut ve canlandırıcı eylemler yerine bazı romantik-politikacıların, uluslararası hukukun ilkeleri ve devletin egemenliği hakkında inanmaya ve akıl yürütmeye devam etmelerinden kaynaklanıyor.

Amerikan devlet başkanının üstlenmiş olduğu politika - sadece teorik düzeyde - uluslararası ilişkilerde hukuk ile güç arasındaki ilişkiyi bozmak, müzakerelerin çatışmaları çözmenin adil bir yolu olarak önemini azaltma arzusu olarak kendisini gösteriyor. Ama o bunu daha da ileri götürdü. Trump, BM Güvenlik Konseyi'ni dikkate almadan devletlerin sınırlarını tek taraflı olarak yeniden çizmeye başladı. Beyaz Saray, uluslararası hukuk tarafında olmadığından ve BM Güvenlik Konseyi çerçevesindeki büyük güçler ABD Başkanı'nın saldırısını durduramadığından Washington’un siyasi hesaplaması yeni jeopolitik gerçeklerin yaratılması ile bağlantılıdır. Örneğin, Onun için, Astana sürecinin sonucunu beklemeden yarın Suriye'deki Kürtleri tanımasını engelleyen nedir?

Bu durum, herhangi bir ülke ya da ülkeler koalisyonu etkili bir karşı model oluşturana kadar bu biçimde sürecektir. Elbette ki, Golan Tepeleri ile ilgili olarak yaşananlar, Rusya’nın Ortadoğu’daki politikaları için önem taşımayabilir. Ancak, Moskova, Sovyetler Birliği sonrası alanda, sınırlarını da aşan “Kırmızı Çizgiler” çizerek, güvenilirliğini korumak ve sağlamak ile yükümlüdür.

Kaynak: https://regnum.ru/news/polit/2597485.html