
Fatih Atan (A’tanba)
04/08/2013. Değerli okuyucular, Gürcistan Silahlı Kuvvetleri, bundan beş yıl önce, 2008 yılında, 07 Ağustos'u, 08 Ağustos'a bağlayan gece yarısı, Güney Osetya'ya karşı askeri saldırı başlatmıştı.
Aradan beş yıl geçti. Bu süreç içerisinde Abhazya ve Güney Osetya’yı başta Rusya Federasyonu olmak üzere, BM’e bağlı 6 ülke tanımıştır.
Günümüz koşullarında başta ABD ve AB olmak üzere (Türkiye’de bu eylem içerisinde bulunuyor) Abhazya ve Güney Osetya’ya karşı sürdürülen, siyasi, askeri, ulaşım, sosyal ve kültürel ambargolara karşın, uluslararası toplumda Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlık ve egemenlik haklarının tanınması çalışmaları sürüyor.
08 Ağustos 2008 savaşı öncesi ve sonrası ile ilgili olarak abhazyam.com olarak, sizlere yaşanan olayları, gün be gün tarafsız bir biçimde buluşturduk. O döneme ilişkin gelişmeleri “Güney Osetya Katliam – 08/08/2008” Kitabım ile sizlerle buluşturdum.
Günümüzde de Abhazya ve Güney Osetya’nın uluslararası toplum içerisinde bağımsızlık ve egemenlik haklarının tanınması, korunması ve tanınması için çalışmalarımı sürdürüyorum.
Abhazya ve Güney Osetya açısından Gürcistan’ın Cenevre görüşmelerinde, karşılıklı güç kullanılmaması anlaşmasını imzalamaması nedeni ile askeri saldırı olasılığı günümüz koşullarında da geçerliliğini sürdürüyor.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Abhazya Cumhuriyeti’ne başta ulaşım olmak üzere kültürel, siyasal ve askeri ambargoyu sürdürüyor.
2008 Saldırı öncesinde olduğu gibi TC. Hükümeti, Gürcistan’a askeri, siyasal ve ekonomik desteğini aralıksız sürdürüyor.
TC. Hükümeti, uluslararası karasularda bulunan, Abhazya ile Türkiye arasındaki Ticari ilişkileri sağlayan Türk Gemilerine saldıran Gürcistan karşısındaki sessizliğini sürdürüyor.
Bütün bu yaşananlar karşısında ise, Abhaz, Oset ve Kuzey Kafkasya Diasporası sessiz kalıyor. Başta, soykırım, sürgün, Sochi Olimpiyatları’nın protestosu gibi suni ayrımlar ile birbirinden koparılmaya çalışılıyor.
Bu politikaları, ABD ve AB Ülkeleri olmak üzere uluslararası siyasi güçler, yıllardan beridir sürdürüyor. Özellikle 2014 Sochi Olimpiyatları’na kadar bu politikalar, tırmandırılmaya çalışılacaktır.
Bizler, Abhaz, Oset ve Kuzey Kafkasya Diasporası halkları olarak bu tür tuzaklar içerisine düşmemeli ve dikkatli olmalıyız. Özellikle, “İçimizdekiler”in bu tür kışkırtmalarına karşı duyarlı olmalıyız.
Sizleri günümüzden beş yıl önce 05 Ağustos 2008 Tarihinde yazmış olduğum “ABHAZYA VE KUZEY KAFKASYA DİASPORA TEMSİLCİLERİ NEREDESİNİZ?” ve değerli gazeteci Nazım Alpman tarafından “Kafkasya Çığlığı” olarak kamuoyuna duyurulan yazıyı, her yıl olduğu gibi yeniden buluşturmak istiyorum.
Çünkü Abhazya ve Güney Osetya'ya Gürcistan ve destekçisi ülkelerin tehditleri sona ermiş değil.
(Bknz:
http://www.abhazyam.com/kose-yazisi/271/kafkasya-cigligi.html )
www.abhazyam.com