T.C. Hükümetinin Ayıbı | Fatih Atan , Abhazya haberleri

Fatih Atan (A'tanba)

17/04/2013. Değerli okuyucular, Türkiye’de yaşayan halklara zorla “Türk – Kürt” elbisesi giydirilmeye çalışılırken, bu ülkede yaşayan halkların kendi kültürlerini yaşatabilmeleri için etkinlik düzenlemelerine ciddi engeller çıkartılıyor.

“Barış Süreci”, “Yeni Anayasa”, “Akil İnsanlar” benim deyimime göre (Akil Köleler) gibi ara jejim uygulamaları ile T.C. Devletini yöneten uluslar arası sermaye - siyaset güçleri, ilişkide bulundukları eski yapıları çökerterek, çeşitli mahkemeler ve tutuklamalar ile tasfiye sürecine girmiş durumda.

Kafkasya, Anadolu ve Orta Doğu’da sınırların ortadan kalkabileceği, federal yapılanmalar ile yeni haritalar oluşturulmaya çalışılıyor. Özellikle SSCB’nin dağılma sürecinin başlangıcı olan 1990 yılı ve sonrasında, bölgede haritalar çizilmekte, uluslar yok edilmektedir.

Sözde ulus devlet anlayışının bittiği savunularak, yeni “tek” ya da “çift” ulus egemenliklerine dayalı devletler yaratılmaya çalışılmaktadır.

Özellikle Kuzey Kafkasya Bölgesi’nde 19 Yüzyılın başlarında gündeme getirilen bir proje yıllardır uygulanmaya çalışılmaktadır. Kuzey Kafkasya’da yaşayan ulusların “Çerkes” olduğu kavramı insanların beyinlerine çeşitli gerekçelerle nakşedilmeye çalışılmaktadır.

Ancak tarihsel süreç hiç de egemen güçlerin istediği biçimde yürümemektedir.

Özellikle, 1990 – 1993 Döneminde BM, AB ve AGİT’in istediği RF ve Türkiye tarafından da desteklenen E. Şevardnadze Gürcistan’da tek ulus “Gürcü” yaratma rüyası 30 Eylül 1993’de sona erdi.

Süreç 26 Ağustos 2008 tarihinde Rusya Federasyonu’nun Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıması ile ciddi anlamda sekteye uğradı.

Rusya’nın bu önemli satranç hamlesini idrak edemeyenler, direnişlerini hala sürdürüyor.

Ancak şunu bilmeliler ki, Türkiye’yi yönetenler, 19 Eylül 1958’de kurulan Cezayir Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanımamalarının ayıbını nasıl günümüze kadar taşıyorlar ise, aynı ayıbın bir benzerini Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarının tanımayarak yaşıyorlar.

Abhazya Cumhuriyeti ve Abhaz ulusu, dün nasıl bir gerçek idi ise, bugünde “Güneşin Balçıkla Sıvanamayacağı” gibi bir gerçektir.

Abhaz Diasporası’da Türkiye’de ve dünyada bazı odaklar tarafından “Çerkes” yaftası yapıştırılmak istenmesine rağmen bu gerçeğin bir parçasıdır.

Abhazya Cumhuriyeti ve Abhaz Ulusu var olduğu sürece kimse bunu tarih içerisinden kazıyamayacaktır.

Türkiye’de sözde barış sürecinin destekleyicilerinden olduklarını iddia edenler, Abhazya Cumhuriyeti Çocuk Halk Dansları Topluluğu’nun Türkiye tarafından reddedilmesi konusunda seslerini çıkartmamaktadırlar.

Abhaz kökenli CHP Milletvekili Engin Özkoç 16 Nisan 2013 Tarihinde TBMM’de konu hakkında konuşma yaparken, sözde halkların kardeşliğinden, barıştan dem vuran BDP Milletvekilleri tek bir söz bile etmediler.

Sevgili BDP’liler sizin “Halkların Kardeşliği” diye sözünü ettiğiniz şey, nedir önce bunu açıklar mısınız? Sırrı Sakık’ın sözünü ettiği gibi bu ülkenin “efendisi misiniz?”

Kafkasya’dan gelenleri, Türk Faşistleri gibi “kapı dışarı” etmek, demek ki Kürt Faşistleri içinde geçerli!

BDP eş başkanı Gülten Kışanak, “sözde” özür diledi, ancak Sırrı Sakık, TBMM’de bu konu hakkında tek söz etmedi.

Konu “Tweet” mesajları ile geçiştirilebilecek bir olay değildir.

BDP’lilerin önüne bu hatalarını giderebilmeleri için tarihi bir fırsat geçti, ancak “Türk- Kürt Birliği”, “İmralı Mesajları”, “Kandil Mesajları”, “Barış Süreci”, “Akil Köleler” vb. içerisinde “Halkların Kardeşliği” kavramını unuttular.

TBMM’de Engin Özkoç’tan sonra söz alarak Abhaz Çocuklar ile Kürt Çocuklarının kardeşliğinden söz edebilirlerdi. T.C. Dışişleri Bakanlığını, engelleme eylemi nedeni ile kınayabilirlerdi. Ancak belki bu tür konuşmalar, süreci (!) aksatabilirdi.

O yüzden, sessiz kaldılar.

Aslında bu bir bakıma iyi oldu, BDP hakkında söylenen “Kürt Milliyetçisi Parti” kavramı, söz ile kitlelere anlatılamıyordu, bu tür eylemler onların yapılarını net olarak ortaya çıkartıyor.

Abhaz ve Kuzey Kafkas Diasporasının temsilcisi olduklarını iddia edenler ise, anlık tepkiler ile asıl tepki gösterilmesi gereken odakları es geçecek eylem girişimlerinde bulunuyorlar.

Evet! Abhaz Çocukları Halk Dansları Topluluğu, Türkiye’ye geldiler ve bazı şehirlerde gösterilerde bulunacak, Abhaz, Kuzey Kafkasya Diasporası’nın tepkisi “nötralize” edilecek ve sonra Abhazya’ya gönderilecek.

Asıl gösterilmesi gereken tepki yıllardır Abhazya’ya siyasal, askeri, ulaşım ve kültürel alanlarda ambargo uygulayan T.C. Hükümetlerine karşı olmalıdır.

Ve 10 yıldan fazla iktidarda bulunan AKP Hükümetine karşı olmalıdır.

Ancak 10 yıldır, AKP Hükümeti’ne her türlü desteği veren ve Abhazya Cumhuriyeti Devleti Yöneticileri ile Abhaz Diasporası’na karşı “Üç Maymun”u oynayanların fazla gösterebilecek bir tepkileri olamaz.

Kuru birer protesto yazısı ve “folklor gösterileri!”

Nerede, Rusya Federasyonu’na karşı “Soykırım” (!), “Sochi Olimpiyatları Protesto” eylemlerini yapan Abhaz ve Kuzey Kafkasya Gençleri ve onların önderleri.

Hepsi suspus!

En demokratik hakkınız olan Dışişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve aşağıdaki “utanç belgesi”ni yayınlayan İçişleri Bakanlığı önündeki protesto ve basın bildirisi açıklamaları.

Hiçbirisi yok!

Abhaz Diasporası Yetkilileri, Abhaz çocuklarını alarak, kendisinin Adıge olduğunu iddia eden TBMM Başkanı’na çıkarsınlar ve ayıbını onun yüzüne karşı vursunlar.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Abhaz Çocuklarını yanına alarak gündeme taşısın, tahmin ederim ki Sakarya Milletvekili Engin Özkoç (Taskoç-ipa) bunu gerçekleştirebilir.

TBMM’de bulunan ve Engin Özkoç’un konuşması sırasında seslerini çıkarmayan AKP, MHP ve BDP’li Gurup Başkan Vekilleri de ziyaret edilerek, Dünya Çocuklarının kardeşliğinin engellenmesini ve bunun ortadan kaldırılması için seslerini çıkartmamalarını yüzlerine vursunlar.

Aslında aşağıdaki belge, bizlere fazla söz konuşmaya fırsat vermemektedir, T.C. Hükümetinin bir ayıbı olarak tarih içerisinde “Utanç Belgesi” olarak yerini alacaktır.

Abhaz Diasporası, Abhazya Cumhuriyeti’ne karşı uygulanan ambargolara tepkisini yükseltmediği, Türkiye’deki demokrasi mücadelesi içerisinde yerini almadığı, yönetimde bulunan iktidarların peşine takıldığı sürece bu tür belgeler ile sürekli olarak karşılaşacaktır.

T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından 81 İl Valiliğine gönderilen Belge:

HİZMETE ÖZEL

T.C.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

Sayı: B.05.0.MAH.0.04.00.00-250-9636 27/03/2013

İlgi:Dışişleri Bakanlığı'nın 19/03/2013 tarih ve 39959 sayılı yazısı.

İlgi yazıda ülkemizin, Gürcistan'ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediği, Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanımadığı ve bu bölgelere ilişkin ihtilafın Gürcistan'ın uluslararası tanınmış sınırları içerisinde toprak bütünlüğü çerçevesinde barışçıl yollardan çözümünü savunduğu, bu çerçevede, yerel yönetimlerimizin, bağımsızlıklarını tanımadığımız Gürcistan'ın Abhazya ve Güney Osetya bölgelerine resmi nitelik taşıdığı yönünde herhangi bir izlenim yaratabilecek türden temaslarda bulunmaması ve sözkonusu bölgelerin yetkilileriyle herhangi bir belge imzalamaması yönünde bilgilendirilmeleri talep edilmektedir.

İliniz, il özel idaresi ile iliniz dahilindeki belediyelerin ve mahalli idare birliklerinin yukarıda anılan konu hakkında bilgilendirilmeleri ve konunun takibi hususlarında,

Bilgi ve gereğini arz ederim.

Yavuz Selim KÖŞGER

Bakan a.

Genel Müdür

EK:

DAĞITIM:

Gereği: Bilgi:

81 İl Valiliği DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
Avrupa Birliği ve Dışilişkiler Dairesi Başkanlığına

27/03/2013          V.H.K.İ.            : İ. KEKEÇOĞLU
27/03/2013          Şb. Md.            : Ü. A. ÖZEREN
27/03/2013          Dai. Bşk.          : M. İ. HAKTANKAÇMAZ
27/03/2013          Gn. M.d Yrd. : M. B. BİLMEZ

HİZMETE ÖZEL

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

İnönü Bulvarı No:4 Bakanlıklar Ankara: Ayrıntılı bilgi için irtibat: İ. KEKEÇOĞLU