RSS / XML
Foto Galeri
Video Galeri
Bu haber 24 Ağustos 2011, Çarşamba 14:19:14 tarihnde eklendi. 1508 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Atalarımızda görülmemiş bir şey, kölelik!

Kafkasya'da Bulunan Antik Eserlerin Keşfi ve Yazılarının Çözümlenmesi adlı kitabı okudunuz mu?
Atalarımızda görülmemiş bir şey, kölelik!

Kafkasya'da Bulunan Antik Eserlerin Keşfi ve Yazılarının Çözümlenmesi adlı kitabı okudunuz mu?

 

Turçaninov’un baskıya hazırlandığı halde yayınlatılmayan bu kitap ancak ölümünden sonra yayınlanabilmiş. Türkçeye çeviren Kayhan Yükseler.

 Yazarlarına biraz saygısızlık gibi olsada okuduğumda kim yazmıştan ziyade, ne yazmış merakı ile okurum. İçeriği beni sardığında ise tekrar kapağa döner kimmiş diye bakarım. Buna baktım. 

Birşeyler okurken veya dinlerken bazı sözler ta yüreğinize işler. Ayrılık acısı çekenin, ayrılık şarkılarına ağlaması gibi. Bu kitabı okurken ilk hakim düşüncem ‚‘‘tamam bir iz buldum işte!‘‘idi. Belki çocukken yaşlıların sohbetlerine kulak verdiğimden dolayı, içselleşmiş bir takım bilgilerin kanıtları.

Arkeolojik kazılardan elde edilen taş levhalardaki kelimelerin okunuşlarının, latin alfabesi ile yazılmalarından dolayı anlamakta güçlük çekerek, tekrarlayarak, belleğimde dedemin kelimeleri nasıl telaffuz ettiğini hatırlayarak, sesleri duyarak, hemen her satırda - keşke  Abhaz araştırmacılar,bizlerin abhazcasını daha doğrusu, apsı(üfşa)‘ sını inceleyerek bu çalışmaları geliştirselerdi diyerek okudum. Bu halen acil olarak yapılması gereken bir görev. Dil hızla değişiyor ve kelimeler kayboluyor. Tıpkı büyüklerimin kullandığı axaa yerine Türkçeden uyarlanan ‚‘‘aşakar‘‘ ın geçmesi gibi. Veya axi  yada apxazatı yerine Apara kelimesinin geçmesi gibi. Bu gibi kelimeler oldukça eski ve önemlidir. Bizim diliizde var olan kelimelerin yerine yabancı kelimeleri koymak, dilimizde saklı olan medeniyetimizden bizi koparmak demektir.

Barbar batının ve bunlara hayranlıkla uydulaşmış zihniyetlerin, Apsuvaları bir avuç haydut indirgemesine inkar edilemeyecek açık  bir cevaptır bunlar. Hiç bir topluluk, kullanmadığı bilmediği bir şeyin adını koyamaz. Kaldı ki, özellikle para kullanımı ticari ilşkilerin toplumun yapısının göstergelerinden biridir. Tarihi kendileri ile başlatmaya meraklı medeniyetsizlerin, kabileleştirme heveslerine neden kapılalım ki? Mesele hangi ırkın, hangisinden üstün olduğu gibi ahmakça bir teze sarılmak değil, yalanlara aldanmamayı, doğru bilgiyi, yerine oturtmaktır. İşte bu bilgilerden biride gerçektende içimizde haydutların olduğudur. Her ulusta her toplumun içinde olduğu gibi, bizdede bunun ta eskilere dayandığını öğreniyoruz bu kitapta. Ve bunların ‚‘‘ ah bizde atalarımızda görülmemiş bir şey kölelik…‘‘toplumumuza sokuldu diyerek kınandığını, lanetlendiğini okuyoruz bu taşlardan.

Çalışılması gerekli bunca konu ve bunları işleyebilecek bunca evladımız varken, onların yalan yanlış, günübirlik siyasi-ekonomik hesaplarla heba edilmeleri sonucunda, basın dünyası çöplükten geçilmiyor. Yazılan kitaplar dezenfermasyon yazımda anlattığım gibi içinde doğruları barındıran yalanlar. İşte bu çöplük okusanızda okumasanızda işlevini görüyor . Kendi bilinçli seçimimizle beslemediğimiz beyni bu çöplük dolduruyor. Okumadan nerden gelecek demeyin. Bunun deneyleri Dalai Lama gibi ‚‘‘ruhani lider‘‘lerin eskiden aktarılagelen bilgileri, beynin incelenmesi, psikolojik araştırmalar, fizikte geçerli kanunlar, maddenin yapısı ve işlevinin incelenmesi gibi çalışmaların sonucu geliştirilen teknoloji ile çoktan yapıldı, sistemleştirildi. Ayakta, bilgisayarlar, televizyonlar karşısında uyuyoruz. Fakat alt bellek sesli sessiz her titreşimi kaydediyor.

Bu işi kurgulayan büyük sermaye, işçisini çalıştığının karşılığını vermeden sokağa atıyor fakat bu çöplüğü beyninize sokmak için milyarlarca hibe akıtıyor. Bunun nasıl işlediğini anlatmak için epey yazmak lazım. Örümcek ağı gibi heryanı sardıkları bir gerçek. İlgilenen, anlamak isteyenler varsa , kaç kişi olduklarına bakmadan haber versin. memnuniyetle seminerlerle anlatırım. Bekleyeceğim  tek karşılık ise bu aşağılık yaratıkların oyunlarının boşa çıktığını, insanoğlunun robot olmadığını anlamalarının sevinci olacaktır.

Bu kitap çok değerli bir kitap. Ben Abhaz değilim, bana ne Arkeolojiden, Etimolojiden  demeyin. Bu kitap basılmasın diye her türlü hinliği yaptıkları için okuyun. Bakış açınızı ufkunuzu geliştirmek için okuyun, yalanlarla aldatmacalarla, sizi boş kafalı bir çöp kutusu yerine koymak isteyenlere, bir tokat atmak için okuyun. Antik denilen zamanların, o kadar da antik olmadığını, bugün, burada yaşandığını da anlamak için okuyun. Tarihe bilimsel bir bakış açısı ile yaklaşan, karşısına dikilen satılık akademisyen takımına, güvenle onurla dikilen, asla geri adım atmayan bir bilim adamının örnek tavrının onurunu paylaşmak için okuyun. Belkide kendinizi daha iyi anlayacaksınız.

Sevgiyle,

Facebook Facebook Digg Digg Google Google Del.icio.us Del.icio.us
Diğer Esen Zafer Yazıları
Bütün Yorumları görmek için tıklayınız!
Hava Durumu
ANKET
Aleksandr Ankvab'ın Siyasete Dönüşünü Onaylıyormusunuz
Diger anketlerimiz için tıklayın...
Yol Durumu

©
Copyright 2011 Abhazyam.com Her hakkı saklıdır.