RSS / XML
Foto Galeri
Video Galeri
Bu haber 10 Haziran 2011, Cuma 12:28:13 tarihnde eklendi. 1383 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

(18.12.2007) DİASPORA’DA, NELER YAPMALIYIZ?

(18.12.2007) DİASPORA’DA, NELER YAPMALIYIZ?

 

Saygıya değer olan büyüklerimiz ve APSUVA kişiliğini yitirmemiş olan kardeşlerimiz,

Bilindiği gibi Almanya’da Dortmund, Münih ve Hamburg şehirlerinde, Hollanda’nın ise Rotterdam kentinde bir Abhaz derneği vardır.

 

Bu derneklerin perspektifleri, nitel ve nicel durumları hepimizce bilinmektedir.

 

Anavatan–Diaspora arasında, son yıllarda oluşan ilişkiler, dünya siyasi konjüktürüne bağlı olarak, yeni hareketlenmeler meydana getirmiş ve bu durum, Avrupa’da başka bir merkezi yapının daha gerekliliğini dayatmıştır.

 

Abhazya dış ilişkiler temsilcisi Parlamenter Guram Gumba’nın, Kasım ayından itibaren, katıldığı toplantılarda, Abhazya-Gürcüstan sorunu ve çözümü üzerine konuşmalar yapılmıştır.

 

Avrupanın değişik şehirlerinde ki buluşmalarda konuşan katılımcılar, Dünya’nın Gürcüstan tarafından yanlış yönlendirilmesinin önünün alınması ve Avrupa demokratik kamuoyunun doğru temelde bilgilendirilmesinin önemi üzerinde mutabık kaldılar.

 

Sonuç olarak da, Almanya’nın Düsseldorf kentinde, İnformasyon verme çalışmalarını sürdürmek üzere, merkezi bir yapının yaratılmasına karar verdiler.

 

Bu kurumda gönüllü olarak görev alacaklar tespit edildi.

 

Biz, Hamburg Abhazya Dostluk Derneği yönetim kurulu olarak, “Abchasien Information - Kultur Zentrum Europa (AIKZE), Avrupa Abhazya İnformasyon-Kültür Merkezi’ni” destekleme kararını aldık.

 

Önümüzde, kitle çalışmasını Almanya ve giderek Avrupa’da yaygınlaştırma ve etkinliğin arttırılması için, “AVRUPA ABHAZ DERNEKLERİ FEDERASYONU” kurmak hedefimiz vardır. Sonraki aşamada, Adige kardeşlerimizle birlikte “KONFEDERASYON” kurulacaktır.

Bizler biliyoruz ki, bu görevlerin yerine getirilmesi için “havada uçan kuşa bile ihtiyacımız vardır.”  Bu nedenle, mücadeleye katkı sunabilecek herkes, kucaklanmak istenilmektedir.

 

Çalışmalara iyi niyetle katkı sunmak isteyen hiçkimseyi, şu veya bu gerekçenin arkasına sığınarak dışlamak gibi bir lüksümüz yoktur.

 

Ancak bizler biliyoruz ki, bu mücadele uzun solukludur ve özveri ister. ABHAZYA’ya tam anlamıyla bağlılık ister.

Görev alanlar arasında karşılıklı, sevgi, saygı ve güven ister.

Abhazya’ya düşmanlık yapan AKP hükümeti dahil, kim olursa olsun, ona karşı durmak ister. Bunu yapabilmek için de YİĞİT’lik ister.

 

Ayrıca yine bilinmektedir ki, görev alacaklar siyasi, ekonomik, Sosyal, kültürel ve örgütlenme alanlarında bilgi ve tecrübe sahibi “kadro düzeyinde kişilerden” olmak zorundadır.

Çünkü Abhazya’ya dönük görevler “hobi” olarak yapılabilecek bir “Abaza oyunu” değildir.

 

Ve bu işler “Abaza katolası” ile de yürütülemez.

 

O nedenle, Ulusal-demokratik mücadelede “ikiyüzlü, dedikoducu, yalancı, unpolitik ve APSUVA’lığını para’ya tahvil etmiş ve bu durumu tescil edilmiş korkaklara” yer yoktur.

 

Bizler biliyoruz ki, çalışmaları şu veya bu biçimde engellemeye kalkacaklar olacaktır. Onlara “ulusal hain” denecektir.

 

Bu hainlerin Abhazya’da ve Türkiye’de isimleri açıklanarak teşhir edilecek ve sonra da toplumumuzdan tecrit edileceklerdir.

 

Saygıya değer olan büyüklerimiz ve YİĞİT kardeşlerimiz,

 

Şu anda ABD-AB ve AKP hükümeti; politik, ekonomik ve askeri olarak Gürcüstan’a yardıma devam etmektedir.

 

Gürcü devlet başkanı Sakaşvili de “Abhazya’yı ne pahasına olursa olsun, Gürcü topraklarına tekrar katacağım” demektedir.

 

1992’de Abhazya’ya işgal eden Gürcü Faşistleri, ilhak ve Genosid yapmak amacıyla hareket etmişlerdi. Bunların söyledikleri sözler, kendi Televizyonlarında ve gazetelerinde yayınlanmıştır.

Miloseviç’i Lahey adalet divanında “savaş suçlusu” olarak yargılayan Avrupa, Şevardnadze’yi ve onun komutanlarını, tüm belgelere rağmen yargılamamışlar, aksine ona madalya takmışlardır.

 

Soros’un iktidara getirdiği -CIA ajanı olduğu söylenen- Sakaşvili de, Şevardnadzeyi aratmayacak ölçüde birisidir.

 

“Gürcüstan’da ki, her türlü yasadışı olayın müsebbibi Şakaşvili ve yandaşı olan darbeciler ve de Mafia örgütleri” olduğunu, Gürcü halkı söylemektedir.

 

Alman Gümrük Dairesi “İşkence yapmakta kullanılan elektroşok aletlerinden 84 tanesinin Gürcüstan’a gönderildiğini” açıklamıştır.

Uluslararası Af örgütü, “bu aletlerin o ülkelerde, işkence yapmakta kullanıldıklarının belgelendiğini” bildirmiştir.

 

Sakaşvili kendi halkının üzerinde bile baskılarını sürdürmekte, insanlara saldırılar düzenlemektedir.

Demokrasi havarisi AB ülkeleri, ABD ve AKP hükümeti ise “Gürcüstanın toprak bütünlüğünü “ savunarak, ikiyüzlü ve vijdansız politikalarını sürdürerek, Abhazya’yı Gürcüstan’a “kurbanlık koyun gibi” vermek istemektedir.

 

Üstüne üstlük, Evlerimizi yakıp-yıkan, müzelerimizi, Devlet arşivlerini, Kütüphanelerimizi, okullarımızı, yol ve köprülerimizi tahrip eden, insanlarımızı işkencelerle katleden, kadınlarımıza tecavüz eden, eşyalarımızı ve arabalarımızı bile alıp götüren, şimdi de tekrar geri gelmek isteyen caniler sürüsünün, hiçbir yasal kovuşturmaya uğramaksızın, Abhazya’ya dönebilmelerini istiyor..

 

Abhazya'yı terkeden yaklaşık 220 bin Gürcü-Megrel-Svan “kaçak” vardır. Bunların bazıları “savaş suçu zanlılarıdır”.

 

Yapılan anlaşmalar gereği, “anlaşma şartlarına uyan“ ve dönmek isteyenlerden onbinlercesine, Abhazya devleti tarafından, kademeli olarak geriye gelmelerine izin verilmiştir.

 

Gürcistan ise, hertürlü savaş suçu işlemişler de dahil olmak üzere, tüm “kaçakların” bir anda geri alınmasını istiyor. Hem de “güven içinde ve saygıyla dönüş hakkı.” talep ederek.

Abhazya’nın bağımsızlığını tanımayan ülkelerin temsilcileri, Abhazya’ya geldiklerinde, insanlarımızın huzur içinde, demokratik bir ortamda yaşadıklarını gördüklerinde “şaşırıyorlar”.

 

Bu kişiler ülkelerine dönüp Abhazya’nın durumunu açıkladıklarında, “Kamuoyu gerçekleri duyar” korkusuyla, kendi hükümetlerince baskıya maruz bırakılarak, susturulmaya çalışılmaktadırlar.

 

Bu “demokratik” ülkelerin her açıdan desteklediği Gürcüstan’ın hali ise ortadadır.

 

Onbinlerce insan hırsızlık, yolsuzluk ve işkencelere karşı çıkmak için, mitingler düzenleyerek ve çatışmalara girerek, Sakaşvili’yi istifaya zorlamışlardır.

Sonunda Sakaşvili erken seçim kararı alarak, istifa etmeye mecbur kalmıştır.

İnsan hakları savunuculuğunu kimseye bırakmayan demokrat hükümetler ise halen, bu baskıcı Gürcü yönetimini, siyasi, ekonomik ve askeri olarak desteklemeye devam etmektedirler.

 

Hırvatistan’nın, Slovenya’nın, Bosna-Hersek’in ve Makedonya’nın, bağımsızlık ilanlarına “evet” diyen hükümetler, Abhazya’ya siyasi ve ekonomik ambargo uygulayarak, Abhazya’nın bağımsızlığını tanımayarak, demokratik ülkeler olmadıklarını göstermektedirler.

Ve bu ülkeler şimdi de, hiçbir devlet geleneği olmayan Kosova’nın bağımsızlığını tanımaya hazırlanmaktadırlar.

Abhazya’nın bağımsızlığına karşı çıkanlar, “her halkın kendi kaderini tayin etme hakkını” ve etik kuralları çiğneyerek “çiftestandart” uygulamaktadırlar.

 

Bizler, “bu durumu” her platform’da anlatarak, Abhazya’nın Bağımsızlığının tanınması çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla, AIKZE bünyesinde de, bilgilendirme görevini, sürdürmeye devam edeceğiz.

 

 

Hamburg Abhazya Dostluk Derneği(HAD-DER)

Başkan
Kırgız Ajönba

040.254 94 283

had-der@web.de

http://img1.blogblog.com/img/icon18_email.gif

Facebook Facebook Digg Digg Google Google Del.icio.us Del.icio.us
Diğer KIRGIZ AJÖNBA Yazıları
Bütün Yorumları görmek için tıklayınız!
Hava Durumu
ANKET
Aleksandr Ankvab'ın Siyasete Dönüşünü Onaylıyormusunuz
Diger anketlerimiz için tıklayın...
Yol Durumu

©
Copyright 2011 Abhazyam.com Her hakkı saklıdır.