RSS / XML
Foto Galeri
Video Galeri
Bu haber 06 Haziran 2011, Pazartesi 11:20:53 tarihnde eklendi. 2705 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İstanbul Abhaz Derneği yeni yönetim

ESEN ZAFER "MÜCELLA HANIMIN CÜMLESİ AYNEN BÖYLE,...ADIGE-ABHAZ BİRLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIMA SÖZ VERİRİM!"
İstanbul Abhaz Derneği yeni yönetim Esen Zafer (Çyüpha)

MÜCELLA HANIMI BULUP SÖZLERİNİ DOĞRU ANLAYIP ANLAMADIĞIMI SORDUM. DOĞRUYMUŞ. YANİ 700'E YAKIN ÜYESİ OLAN BİR DERNEKTE KATILIMIN 140 CİVARINDA OLMASI SORUN DEĞİL, 

04/06/2011. Adamın birinin sakalı uzunmuş. Biri ona, yatarken sakalını yorganın altına mı koyuyorsun üstüne mi? diye sormuş. Adamcağız, özenle baktığı sakallarını sıvazlayarak düşünmüş, altına herhalde, yok yok üstüne, yoksa altına mı derken umutsuzca, bilemedim! demiş. Akşam yatağa girdiğinde sakalını yorganın altına koymuş, rahat edememiş üstüne koymuş, rahat edememiş uykusu kaçmış, gerilmiş. Ya nerden çıktı bu soru? uyku diye birşey kalmadı deyip, öfkeyle sakalını kesmiş.


Pratikte sınanarak kesinleşmiş, yerleşmiş  kavramların tartışmaya açılmasının tek nedeni onu bulandırarak ortadan kaldırmaktır. Şimdi bu Abhaz-Adige Kardeşliği var ya, işte bunu, tartışmalara konu etmek gerekir ki şu sakal bir kesilsin. Kimi bilerek, kimi endişe ile bir koro oluşturmuş olmayan bir sorunu sorunmuş gibi sergilemekte. Bunun bir yansımasını İstanbul’da Kongre de yönetim seçilirken gördük.

Sayın Bagapşın ölüm haberini İstanbulda olağanüstü kongrenin yapılacağı sabah öğrendik. Bizden önce salona gelenler de şaşkınlık ve üzüntü içersinde idi. Kongrenin iptali konuşuldu tabiİ olarak. Yasal zorunluluk nedeniyle kongrenin yapılması kararı alındı ve normal prosedur yerine getirildi. Sayın Cihan Zafer ve Sayın Mücella Genç  tarafından iki liste yapılmıştı. Sayın Zafer’in listesinde olan bazı arkadaşların o katılmayacak diye telefonla ikna edilerek kendi listelerine alınmalarını açıklamasının üzerine, kimse bir yalanlama veya özürde bulunmadı. Ancak, bir kişinin " bunu keşke faaliyet raporunda yazmasaydın ayıp oldu" demesi beni şaşırttı. Gerçi hataları yüzlemekten utanan insanlar olarak bunu anlamıyor da değilim. Ancak, normal tepkinin, yapılan yanlış tutumu ayıplamak olduğu, herhalde anlaşılır bir durumdur.

Sayın Cihan Zafer’in ardından kürsüye gelen Mücella Hanım konuşmasına büyük projeler sunmayacağını söyleyerek başladı, bu güne kadar yapılan işleri devam ettireceklerini belirtti ve ardından Adige-Abhaz Birliğini sağlayacağına söz verdi. Kulaklarıma inanamadım. Bu toplantıda da ne yazık ki 3 kez elim havada kaldı ve  ‘’ayıp oluyor artık!’’ itirazıma karşın sayın divan başkanının özürünü dinlerken oylamalar bitti. Elbette sayın Bagapş’ın ölümü herkesi sabırsız bir biçimde ‘’bitsinde şu iş!’’ havasına sokmuştu ve salonda herkes konuşuyordu. Anladığım o ki, iş zaten salona gelmeden bitmişti. Mücella hanımı bulup sözlerini doğru anlayıp anlamadığımı sordum. Doğruymuş.

Yani 700 e yakın üyesi olan bir dernekte katılımın 140 civarında olması sorun değil,

Adına hareket edilen toplumumuzla , yakınlaşıp kaynaşmamış olmak sorun değil

Abhaz örgütlenmesinde ki hizipleşmeler sorun değil,

Sorun Adige-Abhaz Birliğinde (Abhaz-Adige değil yani) . Mücella hanımın cümlesi aynen böyle;

...ancak Adige-Abhaz Birliğini sağlayacağıma söz veririm!

Önümüzdeki günlerde bu cümlenin altını nasıl dolduracağını göreceğiz. 

Kimse, yani KAFFED'emi bağlanacaksınız? diye sormadı. Dernek yönetimlerini Elitler! Diye kınayan toplumumuz arasında nasıl bir çalışma yürütmeyi düşünüyorsunuz? Diye sormadı. Dernekler ve kurumlar arasındaki bu hizipleşmede nasıl bir tutum alacaksınız diye sormadı. Kimse birşey sormadı.  Sormak isteyen ben vardım söz hakkı verilmedi.

Mayıs ayı boyunca yoğun bir biçimde hem toplumumuz ile hemde toplum adına hareket edenlerle yakın sohbetlerim oldu. Sorunlar olduğu apaçık ortada. Ancak bu sorunları çözmek için çalışmalar yapmak yerine, kendi hesaplarını nasıl sürdüreceklerinin planlandığı bir ortamın insanları nereye sürükleyeceğide ortada. Hesap diyorum zira herhangi bir program sunulmadı.

Abhaz federasyonu kurulduğunda uğradığı saldırılardan biri bölücülük idi. Şimdi Mücella hanım kalktı ve bu suçlamayı doğrulayarak böyle bir söz vererek abhaz derneğinde gereksiz bir ayrımcılık yaptı. Abhaz Federasyonu da Mücella hanımı destekliyor. Şimdilik bu konuya açıklık getirmesi için böylece bırakıyor ve soruyorum.

Mücella hanımın kendi deyimi ile Adige-Abhaz Birliğinden kastettiği nedir? Neden Apsuvaların birliğinden önce böyle bir görevi üstlenmiştir?

Abhazya yı, Kefken anıtına asılan o  Cirkassia haritasında olduğu gibi, ancak parantez içinde gören Adige-Abhaz Kardeşleri gibi mi görmektedir?

Abhazları, emperyalistlerin Çerkesleştirerek kimliksizleştirme projesi altındamı görmektedir?

Yönetimde görevlerine yaklaşımını belirleyecek olan AKP li bakış açısı mı, yoksa Abhaz kimliğimi olacak?   

Yönetim kurulunda görev alan arkadaşları Mücella hanımın söz verdiği birlik oluşturma projesinden haberdarmıydılar? Bunlar önemle açıklık getirilmesi gerekli sorulardır.

Bu arada daha önceki yazımda belirttim. Türkiyeye ziyarete gelen Parlamenterler Heyetine sorularımı sordurmadıkları için yazılı olarak sormuştum.

Bu sorular şunlardı;

   1. Türkiye’de görüşme yapacağınız kişi ve milletvekilleri kimlerdir.?

   2. Bu görüşmelere aracı olan kişi veya kurumlar hangileridir?

   3. Bu görüşmeler kimler tarafından ve ne zaman talep edilmiştir?

   4. Görüşme konuları neleri içermektedir sizlerin bu görüşmelerden beklentileriniz nelerdir?

   5. Savunma ve Güvenlik konularında Abhazya ve Türkiye arasında bir işbirliği sözkonusumudur?

   6. Abhaz Federasyonundan Beklentileriniz nelerdir?

   7. Türkiye Diasporasından beklentileriniz nelerdir?

Sayın Soner Gogua KADK tarafından onurlarına verilen yemeğe geldiği sırada bana, vakit bulamadığını ve en kısa zamanda cevaplayacağını bildirdi. Anlayışla karşıladım. Fakat yemekte yaptığı konuşmada soruların cevaplarını Sayın İrfan Arguna ilettiğini ve kendiside uygun görürse cevapları alabileceğimi-zi belirtti.  Bana ait olan soruların ve cevapların sayın İrfan Arguna verilmesinden ne amaçlandığı elbetteki ancak kendilerine malum. 

Toplumumuzun haber alma hakkına sadık bir yazar, soru sorma hakkına sahip bir Abhaz olarak bu tutumu uygun görmedim. Hem Sayın Gogua’ya hem de Sayın Argun’a böyle bir şey olamayacağını ve parlemento heyetine yönelttiğim soruların cevaplarını, kendilerinden beklediğimi belirttim.Sonuç olarak yapılan toplantıda herkesin sorusunu açıkça sorması istendiği halde bana söz hakkı verilmedi. Halen olumlu veya olumsuz bir cevap almış değilim. Bu konunun yorumunu da size bırakıyorum.

Bir keşmekeşi yaşamak kadar anlatmakta zor. Tümünden edindiğim izlenim bizlerin ivedilikle halkın bağrına koşması gerektiğidir. Dernekler dışındaki insanlarımız, çekişmelerin tartışmaların farkında ve bundan dolayı güven duymuyorlar. Geleneklerin getirdiği birlik, misafirperverlik ve toplumun ferdi olarak üzerine düşen görevleri yapmak gibi gerekçelerle kendilerine ihtiyaç duyulduğunda hatırlanmaları, derin bir güvensizliğe ve kırgınlığa yol açıyor. Aynı zamanda çalışmaların önünü tıkıyor.

Bu durumdan kesinlikle kurtulmak gerekiyor. Sorunların tek çözümü sorunları hesaplaşmaya çevirerek derinleştirmek yerine, çözüm amacı gözden kaçırılmadan, şuralar yoluyla halkımızı dinlemektir diye düşünüyorum. Tepkisel tavırlar yerine, üretken eylemler, açık ortak söylemler geliştirilmezse Türkiye üzerine oynanan oyunlarda piyonlar olarak, tarihin bize verdiği ikinci fırsatı kaybederiz.

Değerli Abhazya Cumhuriyeti Devlet Başkanı Bagapş demişti ki;

‘’Eğer doğru politikalar uygulanırsa, Abhazya Kafkasya barışı için önderlik rolünü gerçekleştirebilir.!

Bagapş’ın bu sözlerini düşman duydu ama bizim insanlarımız kendi yaraları ile öylesine meşgul ki... Diaspora da, Çerkes Halklarından oldukta, çocuklarımıza bile ne olduklarını öğretemez olduk. 

Bizler Sayın Bagapş gibi, doğal olmayan ölümlerle kaybettiğimiz Ardzınba’nın, Lakoba’nın Mustafa Kemal’in ve dünyada özgürlük savaşları vermiş önderlerin, yol gösteren söylemlerine kulak vermiş insanlar olarak, bu doğrultuda bizler adına, hareket eden kesimlere ısrarla seslendik. Ve diyoruz ki bu böyle gitmez!

Facebook Facebook Digg Digg Google Google Del.icio.us Del.icio.us
Diğer Esen Zafer Yazıları
Esen Zafer - 07 Haziran 2011 03:02

Atanur Bey, Size hanım olarak hitap ettiğim için özür dilerim. Daha once tanıdığım iki kişinin bayan olması nedeniyle sanırım yanılmışım. Bana da sıklıkla Bey diyorlar. Düzeltiyorum. Size düşünmenizi önermiştim. 1. Orada bulunan 140 civarında insanın şahit olduğu konuyu yazdım. Bu nedenle elbetteki orada yapmadığınız açıklamayı yapma hakkınızı kullanarak durumu açabilirsiniz. Bu size, bana olmayan şeyleri yazdığım iftirasını atma hakkını vermez. 2. Sorularımı size sormadım. Mücella hanıma yönlendirdim. Kendisi cevap vermelidir. Sizin bana verebileceğiniz cevap Mücella hanımın programını bilerek veya bilmeyerek kadrosunda yer alıp almadığınızdır. 3. Standtaki broşürler dernek yönetimine seçilmediler. Eğer onlarda Abhaz olur, seçilirler ve Abhazyayı bombalayan bombaları gönderen, saldırganlarını eğiten, açıkça taraf olarak davranan, bir partiden olup derneğimiz yönetimine seçilirlerse onlara da sorarız. 4. Olayı bu hale getiren bizler veya ben değilim. Kendi yaklaşımlarınızı gözden geçirmenizde yarar vardır. 5. Bu tür açılamaların bizleri derneklerimizden uzaklaştırdığını bilin! yine yanlış bir hedefe yönlendirilmiş bir suçlama. Ne iletişim eksikliğinizin ne de altı üstü bir kültür derneği olmasının sorumlusu ben değilim. Bu tamamen sizin üstlendiğiniz görevlere ve kimlik bilincinize ilişkin bir tutumdur. Bu da, dernek çatısı altında olmayan insanlarımız üzerinde olumsuz olmaktadır. Bunu ilgililere, yanlış tutumda bulunanlara söyleyin. 6. Herşeyin ötesinde, bir Abhaz olarak, adı üstünde Abhaz kültür derneğini önemsiyoruz. Yazdıklarımı ve Adige-Abhaz kardeşliğimizmi demiş, başka birşeymi demiş, anlamışsanız zaten neden konuya giriyorsunuz? Bırakında bu ifadeyi kullanan açıklasın. Sonuç olarak siyasetçi olan Mücella hanımdır. 7. Bir yandan uzatmak istemiyor öte yandan en nihayetinde neye nasıl bakacakmışız biz Abhaz kültür derneğine idareci olduk Abhazya nın sürgündeki Hükümetine değil Esen hanım o işler ile ilgilenecek Bir federasyonumuz ve onun seçilmiş yöneticileri vardır onlar ilgilenirler! gibi altından kalkılmayacak yanlışlıkta yorumlara açık sözler ediyorsunuz. Federasyon, sürgün hükümeti mi? federasyon hangi derneklerin çatısıdır? Rica ederim bırakınız artık!

Atanur Aksoy - Atanur AKSOY 07 Haziran 2011 00:35
Esen hanım öncelikle ben hanım değilim Düzce nufusuna kayıtlıyım nufus cuzdanımda mavidir. Yazdıklarınızı okudukça edebiyatı ve kalemi iyi kullanan birisi olduğunuzu anlıyorum sizinle polemiğe girmek gibi bir niyetimde yok daha önce yazdığım gibi size tekrar yazıyorum Sayın Cihan Zafer bana listesinde yer vermek istediğini söylememiştir hiçbir şekilde bana yönetim listesi oluşturduğunu bu listede benimde olmamı istediğini belirtmemiştir eğer bunu bana açıkça söylese idi emin olun kabul ederdim ancak bana böyle birşey dememiştir sadece bu tür faliyetlerin içinde olmamız gerektiğini kendisinin aday olmak istemediğini ancak yönetime kimse talip olmaz ise bir yönetim oluşturup ve bu yönetimin 3 ay sonra kendisine müsade etmek şartı ıle kurmak istediğini belirtmiştir ve bunuda tekrar ediyorum kimse aday olmaz ise boyle bir şey yapmak istediğini beyan etmiştir bu olaya sayın Murat Yıldırımgeç sayın Şamil Ertaş Yasin Sugba Ve Esat bey şahittir ve kendisine benim cevabımda tarafıma herhangi bir görev verilir ise işlerimin yoğunluğu bir tarafa bu toluma karşı bir görev tevdi edilir ise kaçmayacağımı belirtim ve ayrıldım ertesi gün Şamil Ertaş ile görüşmemizde Mücella Hanımın yönetime talip olacağını beni ve Engin çelikbaş ı ona önerdiğini söyledi bende kabul ettim Sayın Cihan Zafer in de aday olduğunu ve benimde listesinde olduğumu genel kuruldan bir gün önce saat 15 de öğrendim ve kendisine aday olacağı hakkında bilgim olmadığını bunu bana geç söylediğini mücella hanımın yönetimi için söz verdiğimi belirttim olayın altı üstü budur bunu ne genel kurulda nede burada anlatmayacaktım ancak olayı oyle bir hale getirdinizki açıklamak zorunda kaldım. Evet altı üstü bir kültür derneği benim için olayın içine siyaset soktunuz Akp yi soktunuz Mücella hanım için mevcut olduğu siyasi partiyi eleştirdiniz ben sizden O gün genel kurulda kitap broşür standındaki General Çetin Doğan ve Gazeteci Tuncay Özkan ın seçim broşürlerinin hakkındada bir yorum yapmanızı beklerdim hani siyaset sokulmayacaktı derneğimize Yoksa Çetin Doğan Abhaz da benmi bilmiyorum Tuncay Özkan Abhazlık için canını dişine taktıda bizimmi haberimiz yok veya onlar derneğimize üyelermiydi eğer genel olarak bir eleştiri getiseydiniz o zaman objektif olduğunuza inanabilirdim evet Adige Abhaz kardeşliği dedi Mücella hanım ne olmuş Abhaz Adıge dese ne olur Adıge Abhaz dese ne olur anlayabilmiş değilim hatta Mücella hanımın Bir siyasi partide seçilmiş olmasının bize ne gibi zararı var onuda anlayamadım keşke her partide her görüşün içinde onlarca insanımız olsa bunda ne kötülük var o kadar sizi şüphe içerisinde bırakacaktı olaylara bakış açısı Mücella hanımın Akp meclis üyeliğine aday olduğu zaman Sayın Cihan Zaferin başkanı olduğu derneğimiz bize sms atarak desteklememizi niye istedi ve emin olun kendisini tanımadığım halde oy verdim ne var bunda benim insanım değilmi en nihayetinde neye nasıl bakacakmışız biz Abhaz kültür derneğine idareci olduk Abhazya nın sürgündeki Hükümetine değil Esen hanım o işler ile ilgilenecek Bir federasyonumuz ve onun seçilmiş yöneticileri vardır onlar ilgilenirler konuyu burada kapatmak istiyorum bu tür açılamaların bizleri derneklerimizden uzaklaştırdığını bilin bizlere yardımcı olabileceğiniz bir fikriniz varsa lutfen söyleyiniz yoksa bizleri bu işlerden soğutmayınız lutfen
Esen Zafer - Esen Zafer 06 Haziran 2011 19:12

Atanur Hanım, Bir yazının tekzip edilmesi için olayın yanlış aktarılmış olması gerekir. Sizinde belirttiğiniz gibi, bu konu faaliyet raporunda yazılıdır ve yine belirttiğiniz gibi orada bu durum yalanlanmadığı gibi bir açıklamada getirilmemiştir. O halde tekzibin muhatabı, benim yazım olamayacağı gibi, eleştirinin de muhatabı olamaz. Fatih Bey e cevabınızda olmuş, olmamış şeyler için yazılanlar! şeklindeki ifadeniz ise, sitede yazılanları zan altında bırakmak amacı ile sarfedilen sözlerdir, yanlıştır. Kullandığınız cümleleri tartınız. Sizi, olmadığı halde yazdığımız tek bir satır varsa, kanıtlamaya davet ediyorum. Aksi takdirde iftira ederek haddinizi aşmış olursunuz. İdarecisi seçildiğiniz dernek benim de üyesi olduğum bir dernektir.Dernek lokalinin ıslahı ise şahsi görüşünüze göre değil, ihtiyaca ve kurulun onayına göre belirlenir, yanılmıyorsam eğer. Şayet yapacağınız masrafları cebinizden ödeyecekseniz bu başka tabi ki. Siyaset konusunda Fatih Bey in görüşlerine tamamen katılıyorum. Söz konusu olan benim yazım olduğundan bilmenizi isterim ki Cihan bey’in bunu yazılı olarak belirtmesini eleştirmediğim gibi, doğru buldum. Yanlış olan orada bu konunun açıklığa kavuşturulmaması, bu tür tepkilere yol açacak faaliyetlerin olmasıdır. Edindiğim izlenimler, nasılsa ayıp olur diye veya başka sebeplerle, konuların ilgili insanlar arasında açıkça çözümlenmemesinden dolayı, birilerini birileri hakkında kendince yorum yapmaktadır. Dilin kemiği yok derler. Bunun ardından da şaibeler doğar. Çıkıp tekzip etmeme sebebimiz bizden yaşça büyük birisi ile insanların karşısında polemiğe girip onu yalancı çıkarmak istemeyişimizdendir ancak öyle bir olay mevcut değildir! diyorsunuz. İlgili olan yerde yalanlamadınız da, şimdi yalanlanmış olmadı mı? Kısaca eleştirinizin oklarını kendinize çevirin. Yapmanız gereken, durum buydu, bu oldu, deyip açıklamak olabilirdi. Daha da iyi niyetli olursanız, bir yanlış anlaşılma oldu, üstünde durmak istemedik! derdiniz. nihayetinde bir kültür derneğine idareci seçildik , küçümsemesi ise Abhaz kültürüne ve derneğe verdiğiniz değeri, yapmak istediklerinizse neden yönetime alındığınız konusunda yeterli ipuçları vermektedir. Size tekrar cevap verme telaşına düşmeden sözlerinizi önce tartmanızı önerir başarılar dilerim.

Atanur AKSOY - 05 Haziran 2011 22:02

Fatih bey sitenizdeki olumuş olmamış şeyler için yazıalanlar için mahkeme kararı alma zorunluluğu hissetmiyorum ancak bahsedilen şeyler anlatıldığı gibi olmamıştır işin özü budur daha açık bilgi isteyen beni arar bende kendisine söylerim nihayetinde bir kültür derneğine idareci seçildik altı üstü budur bu kadar uzatmanın yazılar yazmanın mantığı yok o derneğin mutfağı dökülüyor,wc leri içler acısı sekreteryasının oturacağı bir ofis iki tane adam gibi iskemlesi yok ben işin gereği bunlarla ilgileneceğim maddi manevi benim gördüğüm eksiklikler bunlar diğer konularla ilgilenen bir dünya adam var ancak şunu herkes bilsin kimse kimseyi kandırıp yönetimine alamaz hele beni ve engin çelikba şı hiç alamaz kimsede bize sormadan kendi listesine bizi yazamaz.

Yönetici Yorumları:
Sevgili Atanur Aksoy. bu sefer soyadını yazdığın için teşekkür ederim. Ancak sadece tlf. değil mail adresini de yazarsan mesajın tamamlanmış olur.

Sen kendi açından bakarak İst. Abhaz derneğinin maddi eksikliklerinden söz ediyorsun. Bu eksiklikler düzeltilebilir, ancak siyasi konular tabii ki eleştirilecek. Eğer adı Abhaz Derneği olan bir bünyenin başına gelen kişi konuşmasının başında Dernekte siyaset olmayacak derse ve devamında bu dernekte Adıge - Abhaz Ayrımını ortadan kaldıracağım derse (bunu sizlerde yk toplantısında lütfen kendisine sorun) en büyük siyaseti yapıyor demektir. Hele, hele bu kişi Abhazya'ya ambargo uygulayan bir siyasi partinin yöneticisi ise.

Birde Abhaz-Fed kuruluşu sırasında Abhaz Fed'in kurulmasına karşı olup her türlü, engelleme ve hakareti yapan bazı kişilerin Abhaz - Fed Delegesi olarak seçildiği görülünce yeni seçilen yönetim siyasal olarak eleştirilecektir.

Benim "tekzip" konusuna olan eleştirime gelince, sen bunu algılayamadın galiba, konu olarak "tekzip" yerine "eleştiri" deyimini kullanmış olsa idin iş uzamazdı. Tekzip, hukuksal bir deyimdir. Ben bunu vurgulamak istedim. Tabii ki eleştiri yapılacak ve abhazyam.com da yayınlanacak.

Sevgili Atanur Aksoy, Cihan Zafer tarafından okunan çalışma programında tabii ki bazı konuların yazılmaması gerekirdi, bizler bunu orada da eleştirdik. Ancak liste oluşturulurken herhalde bir takım olaylar yaşanmış ki kokusu çıkmaya başladı. İşte yazılar yazılmaya başlandıkça bizlerde gerçekleri öğreneceğiz.

Olay öyle masa, sandalye ve mutfak sorunu değil.

Sevgili Atanur Aksoy, karşılıklı eleştiriler yapılacak, bugünlerde eleştiriye tahammülsüzlüğün örneğini seçim meydanlarında yaşayan toplumun bireyleri olarak eleştiriyi kabul edelim, öz eleştiri yapabilelim. Sadece hakaret, küfür vb deyimler kullanmadan.

Yaşanan olayların en vahimlerinden birisi de nedir, biliyormusun? Abhaz - Fed'in Abhazya Devleti temsilciliği binasına taşınmasının oylanarak oraya yerleşmesidir. Burada bizler Abhaz Diasporası olarak Abhazya Devletini hala "dernek" olarak gördüğümüzün "resmen" tescil edilmesidir. Abhaz-Fed bir STK kuruluşu, Abhazya Büyükelçiliği ise o ülkenin "resmi" kurumudur. Bu oylamayı yapan ve evet oyu kullanalar aradaki ayrımı net olarak algılayamadıkları için bugünleri yaşıyoruz.

Daha önce dediğim gibi bu konu hakkında ki ayrıntılı yazımı daha sonra abhazyam.com da yazacağım.

Sizlere yeni yk üyeliğiniz de başarılar dilerim.

Ancak, olayların masa, sandalye ve mutfak olmadığını lütfen algılayın ve eleştirilere karşı tahammül gösterin.

Saygılarımla. Fatih Atan (A'tanba)

Atanur - 05 Haziran 2011 16:36

Esen Zafer hanımefendinin yazdığı yazıyı tekzip ediyorum Genel kurulda bahsedildiği gibi kimse bizi kandırıp kendi yönetimine sokmamıştır çıkıp tekzip etmeme sebebimiz bizden yaşça büyük birisi ile insanların karşısında polemiğe girip onu yalancı çıkarmak istemeyişimizdendir ancak öyle bir olay mevcut değildir faliyet raporuna yazılması ise daha vahimdir eğer konu ile bilgi isteyen olursa telefonum 532 7636278 dir.

Yönetici Yorumları:
Sevgili Atanur Aksoy. bir yazının tekzip edilmesi ancak mahkeme kararı ile olabilir. Neyse senin yazmış olduğun tekzip yazısının doğruluğunu kanıtlaman için, olay ve kişi belirtmen gerekir. Ben genel kurul ile ilgili ayrıntılı görüşlerimi ileride açıklayacağım. Ancak bir olayı sana söyleyebilirim. Yeni yönetim kurulu (asil) üyesi olan genç kardeşimiz Canberk Kobaş genel kurulda, bana yk asil üyesi olduğunu genel kuruldan bir gün önce haberi olduğunu belirtmişti. Neyse Bir kişi tekzip yazısı yazarken dediğim gibi olay ve kişi isimleri vermeli ve yazılan yazının yanlışlığını belirtmelidir. Yoksa yazılan tekzip yazıları havada kalır ve başka soru işaretlerini gündeme getirir. Saygılarımla. Fatih Atan (A^tanba)

Bütün Yorumları görmek için tıklayınız!
Hava Durumu
ANKET
Aleksandr Ankvab'ın Siyasete Dönüşünü Onaylıyormusunuz
Diger anketlerimiz için tıklayın...
Yol Durumu

©
Copyright 2011 Abhazyam.com Her hakkı saklıdır.