Gürcü Mafyasından Tehdit! | Abhazya haberleri

03/12/2025. Suhum. 02 Aralık 2025. Apsnypress. Çeviri: Fatih Atan. (Atanba – Тванба). Değerli abhazyam.com izleyicileri, geçtiğimiz günlerde Cenevre’de 18. BM Azınlık Sorunları Forumu düzenlendi. Forum’da Adnan Menderes Üniversitesi'nde (Türkiye) doçentlik görevinde bulunan ve aynı zamanda Abhaz Diasporası mensubu Elçin Adzınba KAFFED adına konuşmacı olarak katıldı.

Elçin Adzınba konuşmasında Abhaz vatandaşlarının hakları ve Abhazya’nın uluslararası toplumdan dışlanması ile ilgili bir dizi önemli konuyu gündeme getirdi. Ancak Elçin Adzınba’nın konuşma öncesinde kendilerine Gürcü Mafyası diyen bir takım kişiler tarafından tehdit edildiği öğrenildi. Aşağıda «ОКНО» (Pencere) adlı instegram sitesi ile yapılan söyleşide olay hakkında daha net bilgilere sahip olacağız.

Abhazyam.com olarak, Gürcü Mafyası tarafından yapılan bu saldırı sonrasında, konuşma sırasında BM Temsilcilerinin ve sonrasında Abhazya Cumhuriyeti Dışişlerinin vermş olduğu desteğe teşekkür ederiz.

Ancak Abhaz Diasporası ve ABHAZ – FED olarak, bugüne kadar bu tür uluslararası forumlarda etkin katılımda bulunulmaması, takip edilmemesi eksikliğini de görmezden gelemeyiz. Önümüzde ki süreç içerisinde bu eksikliğin giderilmesini diliyoruz.

Saygılarımızla!

Abhazyam.com Genel Yayın Sorumlusu

Fatih Atan. (Atanba – Тванба).

*****

«ОКНО» Elçin Adzınba Söyleşisi!

Cenevre'de düzenlenen BM Azınlık Sorunları Forumu'nun 18. oturumunda, Adnan Menderes Üniversitesi'nde (Türkiye) doçent ve aynı zamanda Diasporadan bir Abhaz olan Elçin Adzınba, Abhaz vatandaşlarının hakları ve ülkemizin uluslararası toplumdan dışlanması ile ilgili bir dizi önemli konuyu gündeme getirdi. Forumda, temel hakları korumak için insani mekanizmalara acil gereksinim olduğunu vurguladı ve BM üye devletleri tarafından Abhaz belgelerinin tanınmaması sorununa pratik çözümler arama çağrısında bulundu.

Elçin Adzınba, OKNO ile yaptığı söyleşide Forum'un önemini, katılımcıların konuşmasına verdiği tepkileri ve Abhazya'nın çıkarlarını yurt dışında temsil etmenin getirdiği zorlukları ele aldı. Ayrıca Abhaz vatandaşlarının haklarını koruma olasılıkları hakkındaki görüşlerini de paylaştı.

OKNO: Elçin, KAFFED'deki* çalışmalarından söz eder misin?

Elçin Adzınba: KAFFED'de aktif bir görevim buunmuyor. Sadece KAFFED Abhazya Çalışma Grubu'nun akademik üyesiyim. Türkiye'de bir devlet üniversitesinde uluslararası ilişkiler alanında yardımcı doçent olarak çalışıyorum. KAFFED, BM akreditasyon sürecinde bana destek oldu ve BM toplantısında bu kurumu temsil ettim.

O: Böyle uluslararası bir platformda konuşma fırsatı sizin için kişisel olarak ne ifade ediyor?

E.A.: 2023'te bir BM toplantısında konuşma yapmıştım. O zamanlar Abhazya'da düzenlenen belgelerin tanınması ve Trabzon ile Suhum arasındaki deniz bağlantılarının yeniden sağlanması konularını da gündeme getirmiştim.

Abhazya, akademik araştırmalarım da dahil olmak üzere hayatımda çok önemli bir yer tutuyor. 2013-2019 yılları arasında Abhazya'da yaşadım ve Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na bağlı Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde çalıştım (editörün notu). Ailevi nedenler ve akademik çalışmalarım nedeniyle şu anda Türkiye'deyim. Ancak Abhazya ve Abhaz halkı her zaman kalbimde. Hayatımı Abhazya'nın bağımsızlığına ve halkımın özgürlüğüne adadım.

Bu nedenle, BM gibi bir platformda konuşmak ve halkımın sesini duyurmak benim için son derece önemli. Sadece BM'de değil, bulunduğum tüm akademik ve siyasi platformlarda Abhazya'yı savunuyorum ve savunmayı sürdüreceğim.

İnsanların internette bana teşekkür ettiğini veya benim için dua ettiğini gördüğümde tüylerim diken, diken oluyor. Aslında, minnettarlığı her şeyden önce değerli Abhaz halkı hak ediyor.

"O": Bu foruma nasıl katıldığınızı bize anlatın. KAFFED daha önce Azınlık Sorunları Forumu'na katıldı mı ve sizin kişisel deneyiminiz nedir?

E.A.: 2023'te de KAFFED adına foruma katıldım. O zamandan beri sürdürdüğüm iletişim ağı, bu yılki katılımımı daha güçlü ve etkili hale getirdi. Beni üzen tek şey, forumda birçok halk, kendi devletleri olmayan halklar da dahil olmak üzere, birden fazla katılımcıyla temsil edilirken, Abhaz halkının şimdiye kadar sadece benim tarafımdan temsil edilmiş olması. Bazıları için bu bir gurur kaynağı gibi gelebilir, ancak benim için tam tersine derin bir üzüntü kaynağı.

Her yıl -ve sadece bu forumda değil, diğer BM merkezlerinde de- diplomasi ve Diaspora kurumlarının tüm kaynaklarını kullanarak katılmalıyız. Varlığımızın devamını sağlamak için elimden gelen her şeyi yapacağım.

"O": Abhazya vatandaşlarının bu tür platformlara erişimi olmuyor, bu nedenle Abhazya vatandaşlarının haklarının sistematik ve sürekli ihlalleri, Abhaz belgelerinin tanınmaması da dahil olmak üzere, konusunu gündeme getirmeniz çok önemli. Bu soruna bir çözüm ihtimali görüyor musunuz? Abhazya'dan ne gibi adımlar atılması gerekiyor?

E.A.: Bu durum açık bir insan hakları ihlalidir. Tüm dünyanın böyle bir adaletsizlik karşısında nasıl sessiz kalabildiğini hâlâ anlamakta güçlük çekiyorum. Açıkçası, akademik çalışmalarımda BM'yi ve yapısını sık sık eleştiriyorum. Ancak buna rağmen, biz Abhazlar için uluslararası platformlarda sesimizi duyurma fırsatı son derece önemli. BM ise tüm eksikliklerine rağmen bunun için en etkili araçlardan biri olmayı sürdürüyor.

Ne yazık ki bugün için “gösteri çağında” yaşıyoruz. Çağımızda, en büyük haksızlığa ve acıya maruz kalanlar değil, en fazla ses çıkaranlar görünürlük kazanıyor. Değişim hemen gelmeyebilir, ancak uluslararası görünürlüğün artmasıyla bu sorunun çözülebileceğine inanıyorum. Benzer durumların dünya çapında nasıl çözüldüğü emsaller mevcut. Bu insan hakları ihlalleri bir an önce sona ermeli.

"O": Bu tür forumlara katılım ne kadar önemli ve sizce ne tür sonuçlara yol açmalı?

E.A.: Bence bu çok önemli. Özellikle bu forumdan söz edecek olursak, önemli olan sadece konuşmanın kendisi değil, aynı zamanda metninizin resmi BM raporlarına eklenip, eklenmediği de önemli. Bu belgelerde yer almak bazen konuşmanızın kamuya açık kısmından bile daha önemlidir.

Dahası, böyle bir foruma katılım, yalnızca BM temsilcileriyle değil, aynı zamanda çeşitli kuruluş ve STK'larla da kişisel temaslar kurma fırsatı sunar. Bu, lobicilikte önemli bir rol oynar. Örneğin, Abhazya hakkında bir dizi analitik materyal hazırlayıp, normalde durumu anlatmamın olanaksız olacağı kurum ve kişilere dağıttım.

Bu tür platformlar bu tür fırsatlar yaratır.

Siyasi mücadele, yalnızca diplomatik platformlarda kalırsa eksik kalacaktır. Akademik çalışmalar, sivil toplum çalışmaları ve medya desteği, diplomatik mücadeleyle çelişmeden ona eşlik etmelidir.

"O": Gürcü temsilcilerinden gelen olumsuz tepkileri, tehditler de dahil olmak üzere duyduk. Bunu biraz açabilir misiniz?

E.A.: Evet, maalesef. Bu sefer Cenevre'ye tamamen tek başıma gittim; tamamen kendi masraflarımla. 2023'te meslektaşlarım, bir başka KAFFED temsilcisi ve yedi aylık çocuğum bana eşlik etti. Forumun ilk gününden sonra, akşam Cenevre'de dolaşırken iki adam yanıma yaklaştı. Kim olduğumu bildiklerini, “Gürcü mafyası” olduklarını ve konuşmalarımda daha dikkatli olmam gerektiğini söylediler.

Ertesi gün, BM'de konuşmam planlandığında, Gürcü temsilciler baskı yapmak için tam arkama oturdular. Bu, konuşmamın video kaydında da görülüyor. Ancak UNPO Genel Sekreteri Merce Monje Cano ve diğer forum katılımcıları da dahil olmak üzere birçok iyi insan beni destekledi; gelip yanıma, önüme ve arkama oturdular. Konuşmasının ilerleyen saatlerinde Gürcü temsilci söz alarak bana şahsen cevap vermek istediğini söyledi. Her zamanki yalanlarını yinelemeye başlayınca toplantıdan çıktım.

Tehdidi, orada bulunanların desteğiyle BM Sekreterliği'ne ve ilgili kurumlara bildirdik. Hukuki ve prosedürel süreç artık Cenevre'de bulunan uzmanlar tarafından denetlenecek.

Elbette bu tatsız bir olay. Ancak şahsen ne korku ne de rahatsızlık hissediyorum. Tanrı'nın bana verdiği tek bir hayatım var ve onu da halkıma adadım.

Ancak bu olay bana, dünyada nerede olursa olsun her zaman hakikatin yanında duran harika insanların olduğunu gösterdi. Abhazya hakkında konuştuğunuzda ve davanızı ortaya koyduğunuzda yalnız değilsiniz. Dünya hala umutlu!

"O": KAFFED ile Abhazya devlet kurumları, örneğin Dışişleri Bakanlığı ile konu hakkında herhangi bir etkileşim oldu mu?

E.A.: Konu ile ilgili olarak, KAFFED ile kurumsal düzeyde bir etkileşim olmadı, ancak Abhazya Dışişleri Bakanlığı benimle şahsen iletişime geçti. Tehditler sırasında büyük ilgi ve destek gösterdiler. Bakanlık dışında şu anda başka devlet kurumlarıyla bir bağlantım bulunmuyor.

"O": Konuşmanızın ardından uzmanlardan veya diğer forum katılımcılarından herhangi bir soru veya yorum geldi mi?

E.A.: Evet, birçok kişiyle iletişim kurdum. Ayrıca şunları da fark ettim: Özellikle bölgeyi iyi bilen akademisyenler, uzmanlar ve STK temsilcileri, Abhazya'nın tutumunu ve Abhazlara yönelik insan hakları ihlallerinin boyutunu anlıyorlar. Ve birçoğu, Abhazların sesinin sonuçta BM'de duyulmasından gerçekten memnun. Bu tür forumlar, tutumumuzu her düzeyde açıklamamız ve Gürcü propagandasına karşı koymamız gerektiğini bir kez daha göstermektedir.

* KAFFED (Kafkas Dernekleri Federasyonu'nun kısaltması), Türkiye'deki Kafkas Dernekleri Federasyonu'dur. 2003 yılında kurulan federasyon, Türkiye genelindeki onlarca Çerkes, Abhaz ve Adıge diaspora örgütünü bir araya getiriyor. Kültürel mirasın korunması, insan hakları ve kamu hizmetleri ile diasporanın desteklenmesi ve tarihi vatanlarıyla bağlarının güçlendirilmesine odaklanıyor.

https://t.me/okno_apsny1/1163

Kaynak: https://apsnypress.info/ru/home/intervyu/item/18426-elchin-adzinba-abkhaziya-i-abkhazskij-narod-vsegda-v-moem-serdtse