RSS / XML
Foto Galeri
Video Galeri
Bu haber 17 Mayıs 2011, Salı 09:23:50 tarihnde eklendi. 718 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

AIKZE'den açıklama

AVRUPA ABHAZYA İNFORMASYON-KÜLTÜR MERKEZİ (AIKZE) AÇIKLAMASI
AIKZE'den açıklama AVRUPA ABHAZYA İNFORMASYON-KÜLTÜR MERKEZİ (AIKZE) AÇIKLAMASI. 

Mshbyza

30.01.2009

Son zamanlarda Kafkasya da hızla değişen olaylar ve bu olaylarla ilgili yapılan değerlendirmeler çalışmalar toplumumuzun içerisinde var olan kurumsal yapılanmaların görüş farklılıklarını ve hayattaki duruşlarını daha net ortaya çıkarmalarını zorunlu hale getirmiştir.Bu ortaya çıkan yeni gelişmeleri bu farklı görüşteki yapılar kendilerince yorumlayıp ona göre tavır belirleyerek diğer görüşleri eleştirip kendi projelerini hayata geçirmeye çalışacaktır ve buda son derece anlaşılır bir durumdur fakat bunu yaparken bizim kültürümüzün şart koştuğu bir takım gereklilikler “olmazsa olmazlarımız” vardır.

Bu genellemelerden sonra özel konuya dönecek olursak Cerkes toplumunda belli bir aktivite geçmişi olan önemli kurumlardan KAFFED’in bazı hatalı yaklaşımları ile kurum niteliklerine yakışmayacak belirlemelerde bulunarak toplumsal çalışmalarımızdaki emeği ve vakifiyeti bulunan mütevazı, değerlerimizin hem uygulayıcısı hem de temsilcisi olan insanlarımıza yönelik karalama kampanyası oluşturma tarzında eylemler ile yukarıda vurguladığımız olmazsa olmazlarımıza ihlallerde bulunduğunu görmekteyiz. Bu tarz yaklaşımların benzeştiği Türkiye’deki resmi Politika yapılarının Başkenti olan bir şehirde, merkezinin bulunuyor olması, bizlere kendilerinin bizim toplumumuzun kurum ve kurumlaşma anlayışından uzaklaştıklarını düşündürtüyor. Başkentteki politik havaya kendilerini kaptırarak kendi eylemlerini ve yaklaşımlarını eleştiren ve birtakım sorular soran insanlara –kurumlara, onlara (Siyasi Partiler-yozlaşmış bürokratik çevreler vs.) benzer tarzda yaklaşımlarda bulunmaları kelimenin en basit haliyle düzeysizlik düzeyidir. Cerkesce kurslar düzenleyerek Dil eğitimi-öğrenimi yaparak, konuşarak, Cerkes olmayız asıl bu gibi durumlardaki yaklaşımlarımızdır bizleri farklı kılan, asıl bu tarz yaklaşımlara karsı tavrımız CERKESCE olmalı.

Bu temennilerin dışında sayın KAFFED yöneticilerine su soruyu da sormak isteriz sizler kimin sesisiniz? ”Cerkes halkının sesi” iddianıza devam etmekte iseniz (“Biz bize bağlı dernek ve üyelerin sesiyiz. Dileyen dilediği gibi seste çıkarabilir ona da saygımız var. “gen. sekr. C.Bal) bu halktan maddi manevi destek görüyor musunuz, 50’nin üzerinde derneğin oluşturduğu bir Federasyon olarak en son ki Kongrenize katılım sayısı ne kadardı? bunun dışında yapılan bir takım sosyal kültürel faaliyetlerinizin desteklenmesinde ve finanse edilmesinde önemli roller oynayan, aşağıdaki tabloda yer alan Hibe ve Teşviklerde öncelik tanınması için TC. devletine ne gibi garantiler sözler verildi sözler alindi?? acaba sahibinin sesi olma ihtimalinizde var mı??

KASIM 2006 TARİHİNDE İMZALANAN HİBE SÖZLEŞMELERİ

BÜTÇE KAYNAĞI: BG-UE-B2004-22.020401-ELARG

23/06/2006TARİHİNDE YAYINLANAN CFCU-TR 0401.06.01/ BSGS

TEKLİF ÇAĞRISI KAPSAMINDA İMZALANAN HİBE SÖZLEŞMELERİ

TÜRKİYE’DE KÜLTÜREL HAKLARIN DESTEKLENMESİ,

YAYINCILIK DESTEK HİBE PROGRAMI (BSGS)
 
BAŞVURU SAHİBİ VE ADRESİ  PROJE BAŞLIĞI  PROJE UYGULAMA YERİ  PROJE SÜRESİ (AY)  HİBE TUTARI (AVRO)  HİBE ORANI (%)
PROJE BÜTÇESİNİN YÜZDESİ OLARAK                 Türkiye                               5                        61.980,61                    90,00             
Kafkas Dernekleri Federasyonu
Şenyuva Mahallesi Kafkas Sokak
No: 60 Beştepe/ ANKARA  Birbirimizin Zenginliğiyiz  
 
Kafkas Derneği                                                Ankara                               10                        25.942,32                    90,00
Şenyuva Mah. Kafkas Sokak No: 60
ANKARA  Çerkesce Öğrenim Ders Kitabı,Alfabe Dizaynı ve İnteraktif Dil Öğretim Paketi  
 
Kafkas Derneği                                                Türkiye                               6                         76.243,83                    89,00
Şenyuva Mah.Kafkas Sokak.No.60
ANKARA  Türkiye'deki Çerkesler Adlı Belgesel Film  

*TC. Başbakanlık Hazine müsteşarlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi’nin web sitesinden alınmıştır

Bunun dışında gerçekten özel olarak merak ettiğimiz bir konu varki bu tamda zirve yaptığınız bir yanlışlık, abhazyam.com kurucusu-emekçisi+finansörü olan sayın Atanba Fatih beye yakıştırdığınız paranoyak tanısını koyan kişi kimdir? kendisi bir psikyatri midir? bu tarz kişilik tanımlamalarını nasıl bu kadar rahatlıkla hiç gocunmadan yapabilmektedir ve Federasyon yöneticileri bu şahsın yaklaşımına nasıl onay verirler? ne gibi bir iltimasa-ayrıcalığa sahiptir? sadece teşhis değil tedaviyi de tecrit olarak koyan bu şahsın siyasi geçmişi-görüşü nedir? bu şekilde düşünce üretebilip yönetimde sözcü olarak bulunabilen bu şahısı kimler seçmiştir ve hala desteklemekte midirler?? Bu hakkı kimler vermiştir ve bu şekilde davranarak bazı akıllı işini bilir faal iş adamı milletvekili karikatürü insanların beyanlarıyla Fatih beyin ağzının payı verilmiş mi olmaktadır??

“Bir süredir gerçekten bir takım oyunların içerisine girdiğini düşündüğümüz ve bunun sonucu olarak da ilgili ilgisiz her yazısında KAFFED’e saldırmayı adet haline getirmiş olduğunu gördüğümüz Fatih Atan’a bu güne kadar cevap vermedik. Aynı şekilde, tüm hemşerilerimizce çok olumlu karşılanan ve “Abhazya’da da olumlu yankı bulan” Cumhurbaşkanını ziyaret girişimlerimiz üzerine, sitesinde yazdığı “Abhazya Cumhuriyeti ve Abhaz diasporası üzerine oynanan oyunlara dur! diyelim…” başlıklı paranoyalarından [*] ibaret olan yazısına da kurum olarak ciddiye alıp cevap vermeyi düşünmedik. Ancak Abhazya’dan değerli milletvekilimiz Soner Gogua cevap vermek ihtiyacını hissetmiş ve aşağıdaki cevabı göndermiştir. Büyük bir özenle yazılmış, herkese uyarı niteliğindeki bu yazının altına imza atmamak mümkün değil. Verilen cevabı aynen yayınlıyor, yazıya virgülüne kadar katıldığımızı ifade ediyor, Soner Bey’e de bu sağduyulu yaklaşımı ve çağrısı için teşekkür ediyoruz.

Ayrıca, kendini toplum üstü gören, toplumdaki her olumlu girişimi eleştiren, birlik ve bütünlüğümüz önünde kışkırtıcılığı yaşam tarzı olarak seçen herkesi daha iyi tanıyarak, istisnasız tecrit etmenin de zamanının geldiğine inanıyor, toplumumuzu da bu konuda uyarmak ihtiyacı hissediyoruz.”

Bu yaklaşımı kendine yakıştıran kurumun misyonuna baktığımızda şunlar yazıyor :Cerkes Kültürü dilini yaymak geliştirmek, gelecek nesillere aktarmak, Çanakkale de şehit olan kanlarını canlarını veren dedelerimizin kemiklerini sızlatmamak, Cerkesliğin yok olmasını önlemek !!

Toplumun önünde eğitici ve öğretici bir kurum iddiası ile eğer bu şekilde bir Cerkeslik geleneği oluşturarak, geleceğe yeni generationa aktarılacaksa hiç zahmet edilmesin egemen tüketim kültürü+asimilasyon bunu yapıyor zaten, bunun için KAFFED’e gerek yok

Bir kurum eğer kendi yapısında var olan eksiklikleri yanlışlıkları eleştirenlere yaklaşımının düzeyini düşürmeye başlamışsa orada işler sarpa sarmaya da başlamış demektir nasıl ki kendi geçmişindeki başarıları ve saygınlığı ile o dönemde toplumca benimsenmesini sağlamışsa bu mirasın hızla tüketilmesi, benzer tarzda tersi etkiyi de-ötelemeyi- ayni hızla ortaya çıkartır ki bu tepkinin verilmesi sadece şu anda var olan örgütlenmeleri değil bütün bir nesli ilgilendirir, toplumun önünde yer alan güçlü ve güvenilir rehberliğine inanılan insanlar bu duruma müdahele ederek değerlerimizi yüzüstü bırakmamalıdırlar.

Buna meydan verilmemesi için bu kurumun eğer dönüşemiyorsa kendini feshetmesi daha sağlıklı bir çözümdür, eğer yara iyileştirilemiyorsa ve amaç sağlığı korumaksa o bölgeyi toptan kesip atmak bazen çok daha iyi sonuçlar verir.

Kendini psikyatrik çözümlemelerle ifade etmeye çalışan yukarıdaki Federasyonun açıklamasına benzer tarzda bir –iki önermede bulunmak beklide (umuyoruz ki) kurum adına yapılacak beyanlarda daha özenli olunmasını sağlar.

Psikiyatrinin var olabilmesi için öncelikle adına ruhsal hastalık denilen bir olgunun var olduğunun kabulü gerekir Ruhsal hastalığın tanımı uzun yıllardır ruhbilimcileri ve sosyal bilimcileri uğraştırmış bir konudur. Toplumda Tabu olan kimi durumlar bu tartışmaların etkisiyle hastalık kategorisinden çıkarılırken bazen de yeni tanımlamalar hastalık başlığı altına girmişlerdir Modern psikiyatrik sınıflamada hastalık veya bozuklukla bireyde sıkıntıya ve/veya yeti kaybına yol açan psıkososyal veya biyolojik bir işlev bozukluğu kastedilmektedir. Bedensel hastalık modelini kullanırsak, kısaca ruhsal işleyişin normal olarak bilinen işleyişin dışına çıktığı durumlara ruhsal hastalık denilir gibi basit bir tanıma ulaşabiliriz. Bu tanıma yakından baktığımızda ruhsal alan için bir normalliği öngördüğünü fark ederiz. Bedensel yapı ele alındığında çok da fazla sorun olmadan bir normallik tanımı yapabileceğimizden bedensel hastalığı tanımlamak görece daha kolay gibi görünmektedir. Oysa ruhsal alan için normalin tanımını yapabilmek yani hangi duygu, düşünce ve davranış normal değildir veya hastalık belirtisidir bunu belirlemek güçtür. Psikiyatri bu güçlüğü değerler ve ahlak alanındaki değişkenlikleri kabul ederek ve değerler alanında tarafsız ve nötr olduğunu ilan ederek aşmaya çalışmaktadır. Yani insanların çoğuna göre anormal kabul edilen davranış, eğer kişinin içinde bulunduğu bir alt grubun veya kümenin paylaştığı bir-şeyse normal kabul edilebilmektedir. Ancak bu kuramsal kabulün pratiğe yansıması her zaman o kadar net olmamaktadır. Bu nedenle psikiyatristler kimi zaman, bilinen normların dışına taşan insanlara hasta damgasını vurarak kurulu düzenin ve değerler dünyasının savunucuları şeklinde değerlendirilmektedirler.

Kurumunuz kendini hangi değerler dünyasının temsilcisi olarak görüyor ise bundan sonra o dünyaya yönelik çalışmalara ağırlık verirse daha iyi eder, kendini ‘’modern dünyanın Cerkesleri’’nin yeni değerlerinin oluşturucusu olarak lanse ederek buna göre çalışmalarını sürdürecekse de şunu hesaba katmalıdır, modern dünyanın değerleri tek taraflı gelişmiyor, bir tarafdan elitist hallerle ‘’Kültürün ulvi elçileri’’ edasıyla salonlarda salınırken diğer yandan yapılan eleştirilere mahalle bakkalının gol atma-ağzının payını verme tavrıyla hareket edilirse adına hareket edilen değerler derin yara alır.

Hem geçmişimizi hem de bugünü anlayarak yorumlayarak geleceği oluşturmak isteyen insanlarda en az diğerleri kadar azimli ve örgütlüdürler, bir Federasyon (daha) kurmuş olmamaları kendi değerlerine gerektiğinde sahip çıkamayacakları anlamına gelmemelidir, eğer unutulmuşsa (ki öyle görünüyor) hatırlatmak lazım, kurumlaşma kültürü Cerkeslerde bazı zamanlarda kişilerle devam ede gelmiştir ve bu hiçbir zaman o kişilerin tek başlarına olduğu anlamına gelmemiştir.

Bzyarala

AIKZE

30.01.2009

info@aikze.com Bu e-posta adresi spam korumalıdır. Lütfen JavaScriptleri etkinleştirin. ;


ETİKETLER :
Facebook Facebook Digg Digg Google Google Del.icio.us Del.icio.us
Bütün Yorumları görmek için tıklayınız!
Hava Durumu
ANKET
Aleksandr Ankvab'ın Siyasete Dönüşünü Onaylıyormusunuz
Diger anketlerimiz için tıklayın...
Yol Durumu

©
Copyright 2011 Abhazyam.com Her hakkı saklıdır.