Lavrov – Çavuşoğu, Sochi Görüşmesi!

31/12/2020. Sochi. 29 Aralık 2020. MSA: 14:30. Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı Basın Merkezi. Çeviri: Fatih Atan (A’tanba - Тванба). Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un 29 Aralık 2020 Tarihinde, Sekizinci Ortak Stratejik Planlama Grubu, Sochi toplantısında Türkiye Dışişleri Bakanı M. Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamaları ve medya mensuplarının sorularına verdiği yanıtlar.

Sergey Lavrov:

“Bayanlar ve Baylar,

Ortak Stratejik Planlama Grubu'nun (JSPG) sekizinci toplantısını Türk meslektaşım ve arkadaşım M. Çavuşoğlu ile gerçekleştirdik. Bu toplantı çerçevesinde, en geniş kapsamlı konular üzerinde esaslı müzakereler gerçekleştirildi. Siyasi diyaloğun önemini, öncelikle en üst düzeyde yeniden teyit ettik. Devlet Başkanlarımız arasında düzenli olarak yapılan görüşmeler, tüm alanlardaki Rusya-Türkiye ilişkileri gündeminin stratejik yönlerini ve bu alanların her birindeki görevleri belirler. Bunların tümü doğrudan ekonomik, insani, askeri-teknik ve diğer işbirliği türlerinin geliştirilmesiyle ilgilidir.

İkili ilişkileri ayrıntılı olarak ele aldık. Özellikle görüşmelerlimizde, ekonomik konularda, coronavirüs kısıtlamaları bağlamında ticaretin azaldığı ve bu eğilimi tersine çevirmek ve ticaretin ilerici dinamiklerini eski haline getirmek için belirli önlemlerin ana hatlarını çizmemiz gerektiği belirtildi. Bu sorunun çözümünde kilit rol, 2021'de tam formatlı bir toplantı yapacak olan Hükümetlerarası Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Karma Komisyonu tarafından oynanacak. Türk Akımı, Akkuyu nükleer santral vb. Gibi büyük yatırım projelerini de not ettik. Maalesef pandemi nedeniyle ilgili süreçler bir miktar yavaşladı, ancak şimdi tekrar ivme kazanıyorlar. Hepsinin zamanında uygulanacağına inanıyoruz.

Ayrıca askeri-teknik işbirliğinin geliştirilmesine karşılıklı odaklandıklarını da teyit ettik. Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin'in defalarca belirttiği gibi, Türk meslektaşlarımızın, ABD’li yöneticilerin piyasa dışı yöntemleri kullanarak Amerikan imalatçılarının çıkarlarını korumak amacı ile açıkça kulis yapan Washington'un süregelen yasal olmayan baskılarına rağmen, bu alanda işbirliğini sürdürmeye yönelik ilkeli eğilimlerini takdir ediyoruz.

İnsani etkileşim çalışmalarının ilişkilerimizin temel alanlarından biri olmaya devam ettiğini vurguladık. Rusya-Türkiye Kamu Forumu burada koordinatör bir rol üstlenmeye çağrılıyor, beş toplantı düzenleniyor ve altıncısının gelecek yıl yapılması planlanıyor.

Türkiye turistlerimiz arasında çok popüler bir ülke. Bugün durumu Türk tatil beldelerinde ki güvenli bir dinlenme sağlanması konularını görüştük. Meslektaşlarımızın bu yönde attığı adımları takdir ediyoruz.

Coronavirüsle mücadelede işbirliğini sürdürme konusu ile de ilgileniyoruz. 2020 baharında vatandaşlarımızın Türkiye'den dönüşü sırasında sağlanan işbirliğinden ve Türk yetkililerin Türkiye'deki Rus diplomatik kurumlarının işleyişi için en rahat koşulları sağladıkları için teşekkürlerimizi bir kez daha teyit ettik.

Türkiye'de yaşayan ve turistik amaçlı ziyaret eden Rus vatandaşları için gerekli olan dini görevlerini yerine getirmeleri konularını görüştük. Türk meslektaşım, dünya kültür mirası listesinde yer alan İstanbul Ayasofya ve Kurtarıcı İsa Kilisesi'nin uygun biçimde korunacağına ve tüm inançlardan vatandaşların bu ikonik ibadet yerlerine erişimini sağlamaya hazır olduklarını belirtmişlerdir.

Yasal çerçevemizi güçlendiren ek anlaşmaların yakın gelecekte imzalanmasını sağlayacak adımlardan söz ettik.

Uluslararası konular arasında, Dağlık Karabağ'daki duruma öncelik verdik. Ankara'nın, Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan Başbakanı arasında bu yıl 9 Kasım'da imzalanan anlaşmaya ve Dağlık Karabağ’daki Ateşkes ve Tüm Askeri Operasyonları Kontrol Etmek için Rusya-Türkiye Ortak Merkezi çerçevesinde, çatışma taraflarının yükümlülüklerini yerine getirmelerine yardımcı olma arzusunu memnuniyetle karşılıyoruz. - Karabağ sorunu. Merkez, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Türkiye Cumhurbaşkanı R. Erdoğan arasında yapılan anlaşmalar sonucunda oluşturuldu. Şimdi aktif konuşlandırma süreci devam ediyor. Ortak kanaatimiz, Dağlık Karabağ'daki durumun yabancı paralı askerleri bu bölgeye sızma girişimlerinde (hangi taraftan yapılırsa yapılsın) kullanılmaması gerektiğidir. Burada Türk meslektaşlarımızla ortak bir pozisyonumuz var.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki durumu konuştuk. Suriye ile ilgili olarak, etkinliğini ve sahadaki durumla ilgili en acil sorunları çözme becerisini kanıtlamış olan Astana formatının faaliyetlerine olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ettik. İdlib gerginliği azaltma bölgesinde tüm görevlerin yerine getirilmesi konusunda devlet başkanlarımızın anlaşmalarını nasıl yerine getireceğimizi konuştuk. Bu tür sorunlar çözülüyor. Daha hızlı gitmesini istiyoruz. Siyasi yola özel önem veriyoruz. Suriye anayasası üzerinde çalışmaya başlayacak olan Taslak Hazırlama Komisyonunun Ocak ayında yapılacak beşinci oturumu da dahil olmak üzere Anayasa Komitesinin çalışmalarına yardımcı olmayı sürdüreceğiz.

İnsani sorunları çözmek de aynı derecede önemlidir. Yakın zamanda Şam'da 20'den fazla ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen ve Suriyeli mültecilerin dönüşü için koşulların oluşturulması konulu konferansın nasıl yapıldığını meslektaşlarımıza aktardık.

Tüm kilit siyasi güçlerin ve Libya'nın üç tarihi bölgesinin temsilcilerinin katılımıyla Libya diyalogu yoluyla ülkedeki durumun normalleşmesine katkıda bulunmaya devam etmeyi kabul ettik.

Balkanlar, Karadeniz bölgesi ve Doğu Akdeniz'deki işbirliğimizden bahsettik. Kıbrıs sorununun başarılı bir şekilde çözülmesine katkıda bulunmaya hazır ızve ilgileneceğiz.

Etkileşimimize çeşitli çok taraflı platformlarda devam edeceğiz.

Ukrayna krizi üzerine bir görüşmede bulunduk. Ortak görüş tarafların üstlendiği tüm yükümlülüklerin Minsk anlaşmalarına uygun olarak yerine getirilmesi gereğidir. Ukrayna'nın saldırgan eylemlerinin teşvik edilmesinin kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, Ukrayna devler yöneriminin son dönemdeki savaş kışkırtıcı açıklamalarına ilişkin endişelerini dile getirdiler.

Bakanlıklarımız arasında 2021-2022 için bir istişare planı imzaladık. Genel görüşe göre SGSP'nin bugünkü toplantısı, bakanlarımız başkanlığındaki en üst düzey İşbirliği Konseyi'nin niteliksel olarak hazırlanması için yakın gelecekte çözülmesi gereken konuların net bir şekilde tespit edilmesini mümkün kıldı. Zirve tarihi ayrıca belirlenecek.

Önümüzdeki yıl da yakın diyaloğumuza devam edeceğiz. Yeni Yıl selamlarıyla sizlere hitap ediyoruz. Her şeyden önce sağlık diyoruz!”

Soru (her iki bakana): Geçtiğimiz yıl hem Rusya hem de Türkiye, ABD ve AB yaptırımlarının hedefi haline geldi. Çeşitli nedenlere dayanılarak bu yaptırımlar açıklandı. Batı ülkelerinin Rusya ve Türkiye üzerindeki yaptırım baskısı, Moskova ile Ankara arasındaki diyaloğun gelişmesinde bir faktör mü?

Dışişleri Bakanı Lavrov: “Batı yaptırımlarıyla ilgili olarak. Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler kendileri açısından değerlidir ve kendi kendilerine yeterlidir, başka birinin saldırgan, düşmanca davranışlarına, kaprislerine bağlı değildir. Ülkelerimizin her birinin ulusal çıkarlarına ve bir çıkarlar dengesi arayışı yoluyla karşılıklı yarar için karşılıklı yarar sağlayacak şekilde işbirliği yapma kararlılığına dayanmaktadır. Bu, her iki ülkenin halklarının yararına uzun vadeli, istikrarlı, güvene dayalı ilişkilerin inşa edildiği en sağlıklı temeldir.

Batı yaptırımlarının Rusya-Türkiye diyalogu ve işbirliğiyle bir ilgisi varsa, o zaman sadece Rusya ve Türkiye'nin bağımsız devletler olması anlamında, bağımsız bir politika izlerler, koordinasyon içinde ve bir denge arayışı yoluyla ulusal çıkarlarını desteklerler. Bu nedenle, her alanda (ekonomi, enerji, askeri-teknik işbirliği ve diğer alanlarda) haksız rekabet yöntemlerini kullanmak isteyen Batılı ortakları memnun etmiyorlar demektir.

İlişkilerimiz, Batı'nın gayri meşru, tek taraflı yaptırımlarını tehdite ve dayatmaya başlamadan çok önce stratejik önem kazanmıştır.

Soru: Son zamanlarda, Libya'da erken bir siyasi çözümle ilgili görüşmelerin zemininde, etkili taraflar, Libya Ulusal Ordusu'nu ateşkesi ve uyumu pekiştirmek için bir “garantör” ve “caydırıcı güç” bulma çağrısında bulundular. Rusya bu çağrıları nasıl değerlendiriyor? Moskova ve Ankara araında Libya'da ateşkes sağlamak ve barışçıl yolu güçlendirmek için bir koordinasyon ve işbirliği mekanizması kurulmasıfikri var mı?

Dışişleri Bakanı Lavrov: “Libya Ulusal Ordusu için “dış garantör bulma gereksinim” tanımını kullandınız. Ancak Libya ihtilafında, her iki tarafın da o kadar çok garantörü var ki, sayılarını azaltmaktan söz etmenin zamanı geldi.

Durum çok ciddi. Son zamanlarda güneyde ateşkes anlaşmalarına aykırı bazı olaylar yaşandı. O zamandan beri durum genel olarak istikrar kazandı. Temelde “yaz” dönemi ateşkes koşullarına saygı duyulmaktadır. Bunu teşvik etmemiz ve tarafların 5 + 5 formatında oluşturduğu Müşterek Askeri Komite'nin desteği de dahil olmak üzere anlaşmaları pekiştirmek için her şeyi yapmamız gerekiyor.

Petrol ihracatı gelirleri konusunda temel bir taahhüt de yararlıdır ve tüm Libya partilerinin milli servet ihracatına katılımlarını hissedecekleri biçimde uygulanması gerekir.

Siyasi süreci ilerletmek önemlidir. NATO’nun 2011 yılındaki yasadışı saldırganlığı sonucu olarak Libya devletini yok etmesinden sonra, şu ya da bu çözüm seçeneğini teşvik etmek için birçok girişimde bulunuldu. Sonuç olarak, tüm önemli dış oyuncular, BM'nin koordinasyon rolünü sağlama gereksinimi konusunda hemfikir oldular. Bu pozisyonu aktif olarak destekliyoruz.

Krizin en başından beri Rusya, istisnasız Libya’da bulunan tüm partileriyle ilişkilerini sürdürdü. Ulusal Mutabakat Hükümeti, Tobruk'taki Parlamento, Kaddafi rejimi temsilcileri ve Libya Ulusal Ordusu da dahil olmak üzere her bir oyuncunun ancak müzakere masasında birleşmesi yoluyla bir çıkar dengesi arayışının, sürecin gerçekten kapsayıcı bir doğasına ulaşılabileceğine ve bunun adil bir şekilde sona ermesi gerektiğine ikna olduk.

Meslektaşım ve arkadaşım M. Çavuşoğlu'nun dediği gibi Rusya ve Türkiye buna her şekilde katkıda bulunacak. Ülkelerimiz, bu zorlu yolda birden çok kez yapıcı ve olumlu bir rol oynadılar, bu yıl Ocak ayında, ortak bir girişimle, çatışan Libya partilerinin katılımıyla birkaç önemli toplantı düzenlendi. Sonuç olarak, Trablus, Tobruk ve Bingazi'den temsilcilerin katılımıyla Berlin Konferansı gibi önemli bir etkinlik için şartlar yaratmak mümkün oldu. Konferansın sonuçları, uygun kararın BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilmesinin temeli oldu.

Rusya ve Türkiye bu yolda ilerlemeye kararlıdır. Bu çalışmayı yoğunlaştırmak için, geçen yıl Mart ayından bu yana Libya Özel Elçisi makamının boş olması nedeniyle BM Genel Sekreteri A. Guterres'in uzun süren duraklamayı bir an önce yarıda kesmesi çok önemli. Bu kabul edilemez bir durumdur. Doğrudan Genel Sekreteri çağırdık ve bu çağrıyı şimdi tekrar ediyorum: Libya'da bir çözüm için bir BM Özel Temsilcisi atamak acilen gerekli. A. Guterres'in önerilerini bekleyeceğiz.”

Kaynak: https://www.mid.ru/ru/foreign_policy/news/-/asset_publisher/cKNonkJE02Bw/content/id/4515679