Karadeniz’de Rusya, NATO Restleşmesi!

18/12/2020. Moskova. 18 Aralık 2020. RIA Novosti. Andrey Kots. Çeviri: Fatih Atan. (Atanba - Тванба). Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı “Strateji” adı altında, Hedefin türünü, parametrelerini belirleyen, rotasını ve kimliğini öğrenen, yüzey durumunun en yeni otomatik ortamda ortaya çıkaran aydınlatma sistemini Karadeniz’de test ediyor. Uzun Menzilli Radyo İletişimi Araştırma Enstitüsü'nün (НИИДАР) bu gelişimin, Rusya'nın güney sınırlarını önemli ölçüde güvence altına almasına ve karasuları sınırlarının ihlallerinin önlemesine olanak tanıyacak. “Strateji” radar güvenlik sistemi, Karadeniz Filosunun kullanabileceği tüm takip yöntemlerini kapsıyor.

Deniz, tam görüş açısı altında;

Modern deniz izleme sistemlerinin çoğu, kural olarak, ortak bir ağa bağlı ve kıyı şeridinden kilometrelerce denizi tarayan radar istasyonlarıdır. Gemilerin hareketleri ile ilgili tüm bilgiler, kararların alındığı tek bir merkeze iletilir. Örneğin, davetsiz misafire karşı uygulanacak olan müdahalesi hakkında.

“Anavatan Cephaneliği” dergisinin baş editörü Viktor Murakhovsky, RIA Novosti'ye “Bu modern sistem“Strateji” aynı zamanda radar ilkesine de dayanıyor. - Kapsama alanındaki tüm gemi ve gemilerin koordinatlarını gerçek zamanlı olarak otomatik olarak belirliyor. Deyim yerindeyse bir yerden, bir yere doğru resim çiziyor - bu, denizdeki bir geminin tipinin ve bağlı olduğu yapının tanındığı porteyi ortaya çıkarıyor. Ve tabii ki hareketin ana parametrelerini kaydeder: rotası, hızı. Bildiğim kadarıyla benzer bir sistem Kuzey Kutbu bölgesinde konuşlandırılıyor” açıklamasında bulundu.

Uzmana göre, “Strateji” sistemi, hem karada hem de gemilerde Karadeniz'i izleyen tüm radar istasyonlarının yeteneklerini birleştirmesi açısından benzersizdir. Uzak alanları izlemek için, ufuk ötesi radarlar ona bağlanabilir ve bin kilometreden fazla bir yarıçap içindeki alanı tarayabilir. Yeni teknolojinin temel özelliği ise yüksek otomasyondur.

Murakhovsky, “Bugün için, deyim yerinde ise, Filo Savaş Komutanlığı Merkezi'nden uzmanlar yüzey durumunu izlemekle meşguller. Bu yapı büyük ölçüde hala Sovyet döneminden kalma. Operatörler, Ekranlarda görülen karasuları durumundaki tüm değişiklikleri elleri ile haritalara çizerek işaretlediler. Şimdi ise bilgisayarlar bunu yapıyor. Yani yeni sistemde, otomasyon, rutin yapılan işlemlerin çoğunu devralacak” dedi.

Sistem geliştiricilerinin vermiş oldukları teminatlara göre, “Strateji” sadece radar değil, aynı zamanda uydu ve yer tabanlı otomatik bilgi sistemlerini, filonun nesne bilgilerini iletmek için dahili kanalları da kullanabilecek. Ek olarak, verileri aldığı teknik araçlar ve komplekslerle iki yönlü bir modda etkileşime girecektir.

(НИИДАР) uzmanlarının bu alanda yeterince deneyime sahip oldukları aşikar – “Voronej-DM” (Воронеж-ДМ) füze saldırı uyarı sistemi istasyonlarını, “Ayçiçeği” (Подсолнух), “Konteyner” Контейнер tiplerindeki - ufuk ötesi takip radarlarını hizmete sokanlar ve daha birçoklarını yaratanlar onlardı.

Sık Sık Geliyorlar;

Karadeniz'deki durumu kontrol etme sorunu, Rusya açısından hiçbir biçimde boşta bırakılamaz. Son yıllarda NATO savaş gemileri düzenli olarak buraya gelmektedir. Eylül ayı sonunda, Genelkurmay Ana Operasyon Müdürlüğü Başkanı Sergei Rudskoy, Kuzey Atlantik İttifakı'nın (NATO) Karadeniz’de bulunan savaş gemilerinin 2020’de ki sayılarının 2019'a göre üç kat daha fazla olduğunu söyledi.

NATO’nun Karadeniz’deki faaliyetleri,, “Sea Breeze 2020” tatbikatının yapıldığı Temmuz ayında zirveye ulaştı. ABD, Ukrayna, Bulgaristan, Gürcistan, Norveç, Romanya, İspanya ve Türkiye'den yaklaşık iki bin askeri personel, 25'in üzerinde savaş gemisi ve hava aracı bunlara katıldı.

Rudskoy, “Bu gemilerin yüzde 40 kadarı yüksek hassasiyetli uzun menzilli füzelerin taşıyıcıları ve özellikle, 90'a kadar Tomahawk seyir füzesi taşıyabilen ABD Donanması muhribi Roosvelt, sürekli olarak Karadeniz’e girdi” dedi.

Aslında NATO donanmasının Karadeniz'de sürekli manevra yapmasını engelleyen tek şey, 1936'da imzalanan Montrö Sözleşmesi'dir. Anlaşma, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının statüsünü tanımlarken, Karadeniz dışındaki devletlerin savaş gemilerinin Karadeniz suları alanında bulunmasını üç hafta süreyle sınırlandırıyor. Buna ek olarak, sözleşme, toplam tonajı 30 bin tonu geçmeyen bu tür dokuz geminin aynı anda Karadeniz'de bulunabilmesini sağlıyor.

Yabancı donanmaların çoğu elbette Kırım'la ilgileniyor. Batı ülkelerinin gemileri defalarca yarımadaya yaklaştı, keşif uçakları ve insansız hava araçları Rus hava sahasının sınırları üzerinden düzenli uçuşlar yaptı. İttifak (NATO), Kırım'daki askeri tesislerin yerini belirlemeye ve iletişim, navigasyon ve elektronik savaş sistemlerinin hangi frekanslarda çalıştığını anlamaya çalışıyor.

Bölgesel Üstünlük;

Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri, Rusya'nın Karadeniz'deki askeri yeteneklerinden şiddetli bir biçimde endişe duyduklarını gizlemiyorlar.

Amerikan stratejik araştırma merkezi RAND Aralık ayı içerisinde, Rusya’nın Karadeniz Filosu ile bölgedeki NATO donanmaları arasındaki çatışmayı modelleyerek bir masa oyunu oluşturdu. ABD, eğer, Bulgaristan, Romanya, Türkiye, Ukrayna ve Gürcistan ile birlikte hareket etse bile, bu deniz üzerinde Rusya'nın herhangi bir koalisyonu yeneceği ortaya çıktı.

Moskova'nın saldırganlığa gerçekten tepki verecek bir konumu var – donanma, bölgede konuşlandırılan deniz kuvvetleri, güçlü saldırı sistemlerine sahip yeni gemiler ve denizaltılarla düzenli olarak yenileniyor.

Buna ek olarak, genellikle “kara uçak gemisi” olarak adlandırılan Kırım'da, en modern hava savunma sistemleri ve kıyıdan oldukça uzaktaki deniz hedeflerini vurabilen gemi savar füze sistemleri ile donatılmış etkileyici bir ordu grubu bulunmaktadır. Hareketlidirler ve hızlı bir şekilde konum değiştirebilirler, bu da onların tespit edilmesini ve yok edilmesini zorlaştırıyor.

Amerikalı analistler, NATO ülkeleriyle silahlı bir çatışmaya girmeden bile Rusya'nın Karadeniz'i kontrol altında tutacağı sonucuna vardılar. Bunun için Moskova, ölümcül olmayan silahlardan oluşan etkileyici bir askeri yapıya sahip bulunuyor. RAND uzmanları bunların arasında psikolojik saldırılar, siber operasyonlar, bilgi saldırıları ve elektronik savaşında yer aldığını söylüyorlar..

Kaynak: https://ria.ru/20201218/strategiya-1589760388.html