RSS / XML
Foto Galeri
Video Galeri
Bu haber 18 Mayıs 2020, Pazartesi 15:03:20 tarihnde eklendi. 2961 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Erdoğan’dan, Rusya’ya Gözdağı!

ROMAN GAZENKO “GÜNEY KAFKASYA PANDEMİDEN ÇIKIŞTA SAVAŞA GİDİYOR: BDT BÖLGESİNDE BİR DÜĞÜM!”
Erdoğan’dan, Rusya’ya Gözdağı!
18/05/2020. Moskova. 17 Mayıs 2020. REGNUM. Roman Gazenko. Çeviri: Fatih Atan (A’tanba - Тванба). Uzun süren Karabağ anlaşmazlığının önünü açmak için Azerbaycan'dan siyasi yönetimle birlikte hareket eden Türkiye, Rusya ve diğer BDT (Bağımsız Devletler Örgütü) “ОДКБ” ülkeleri ile birlikte askeri-politik senaryoya dahil olabilir. Rusya devlet yönetimi için bu başka bir ikilem olacak: yardım olmaz vaz geçmek. Ve yeni gerçekte, bu ifadedeki virgülün nereye konulacağı “kendi yakınında olanların” itibarından çok daha fazlası olacaktır.
 
Haziran 2018'in ortasında, ABD istihbarat teşkilatlarıyla yakından ilişkili olan analist George Friedman, Polonya gazetesi Polska Times ile yaptığı bir röportajda, tahminini dile getirdi: 2020'den sonra Rusya çökecek ve bir dizi “ikinci dünya kademesi” konumunda bulunan bir dizi ülkeyi parlak bir gelecek bekleyecek. Aralarından Türkiye'yi vurgulayarak "siyasi şampiyon" olarak nitelendirdi.
 
Eğer, "kendini gerçekleştiren kehanetler" in propaganda hilelerini görmezden gelir ve bu kaynağı ciddiye alırsak, daha önceden biçimlendirilmiş bir Amerikan hava tahmincisinin değerlendirmelerine nasıl güvenilebilir?
 
Türkiye'nin şu anki durumu büyük lig dünya oyuncuları arasında yer almasına izin vermiyor. Türkiye Cumhuriyeti, en derin iç siyasi sorunlardan şaşkına döndü. Her şeyden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürt bölgelerindeki uzun süredir varlığını sürdüren askeri çatışmayı kendi topraklarında çözemiyor ve laik kentsel nüfus arasındaki etkinliğindeki düşüşünü durduramıyor.
 
Erdoğan bu iç siyasi sorunları ülke dışında oynamaya çalışarak çözmeye çalışıyor. Suriye ve Libya'da süren askeri-politik düğümler arasında aktif olarak sıkıştı. Türkiye'nin bu çatışmalara dış taraftan katılımının, öncelikle iç siyasi sorunların çözümünde, yapmak zorunda kaldığı taktiksel refleksler tarafından teşvik edildiği açıktır.
 
Başka bir konu, Türkiye'nin Gürcistan'da ki karışık işgalidir. Türk yatırımcılarının gayrimenkul ve ticaret alanlarında ki çığ gibi yatırımları, bunun yanı sıra, ayrıca, Gürcistan’ın Acara bölgesinde ki turizm endüstrisinin fiili olarak ele geçirilmesi – bunlar stratejik oyunlardır. Ve bu eylemlerin oluşturduğu karışıklığın doğasında ki oluşumlar, Gürcistan genelinde Türk yanlısı İslami hücre ağının etkinliği ile doğrulanmaktadır. Rusya sınırının hemen yakınında bulunan Gori'deki Uygur İslamcı hücresinin varlığı, Rusya dışişleri bakanlığı için özel bir stratejik işaret olmalıdır.
 
Ülkesinde ki iç siyasi krizden sıkılan Erdoğan'ın bu çözülmenin anahtarını – ayağı ile dünyada siyasi ağırlıkları olan kulübün kapısını açması ile mümkün olabilir. Bunu yapmak için, dünyanın güçlü taraflarının yaratmış olduğu sorunlar düğümlerine dahil olmak değil, kendi bağlantılarınızı bağlamanız yeterlidir.
 
Daha 2017 yılında Azerbaycan'ın güvenliği ve savunması parlamenter komitesinin bir üyesi olan Zahid Oruç, Türk-Azerbaycan işbirliği formülünün "Tek ulus - Tek ordu" gibi olması gerektiğini söyledi. Bu, Türkiye'nin Karabağ sorununun çözümünde stratejik müttefikinin yanında bulunma konusunda teorik olarak asla hazır olduğu anlamına gelmez.
 
Azerbaycan topraklarında bir Ermeni yerleşim bölgesi olan Karabağ'ın artık amaç hedef olarak görülmemesi mümkündür, bununla birlikte Ermenistan'a yönelik yaygın saldırganlık için bunun bir bahane olduğu da göz ardı edilemez. Bu endişeleri, Mart 2020'de Nahçıvan'daki Azerbaycan ordusunun düzenlemiş olduğu askeri tatbikatlarıyla, Ermenistan, Türkiye ve İran arasında bulunan Azerbaycan topraklarının özerkliği güçlendirildi.
 
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Danışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Ülke güvenlik ve Dış Politikalar Komitesi üyesi Mesut Hakkı, (Mesut Hakkı Caşın – Abhazyam.com) Şubat 2020’de A Haber’de yapmış olduğu söyleşide “Türkiye, onu içten parçalamak için Rusya ile 17. Kez savaşmaya hazır” açıklamasında bulunmuştu.  Danışman, Rusya Federasyonu toprakları üzerinde 25 Milyon Müslümanın yaşadığını belirterek “onlar ülkeyi içeriden parçalayabilir” dedi. Mesut Hakkı “Türkiye’nin intikamı korkunç olacaktır” vurgulamasında bulundu. Buna bağlı olarak, Türk lideri Suriye Hava Kuvvetleri’nin Türk ordusuna yapmış olduğu saldırıya tepki gösterdi. 
 
Açıkçası, Azerbaycan açısından, gecikmiş bir bölgesel çatışmayı küresel bir stratejik çatışmaya dönüştürme beklentisi, Rusya ile dengeli iyi komşuluk ilişkilerine ters düşen riskler yaratmaktadır.
 
Bununla birlikte, 13 Mayıs 2020'de Azerbaycan silahlı kuvvetleri, Ermenistan'ın kuzeydoğusundaki Tavuş bölgesindeki Berkaber köyünde yüksek güçteki silahlarla ateş açtı. Bu, Türkiye'nin sorunu, Azerbaycan'ın eliyle çözebileceği bölgedeki stratejik çıkarlarının açık bir ifadesi olarak düşünülebilir. Ermeni topraklarının ağır bombardımanı, bir dizi yıllık Türk-Azerbaycan askeri tatbikatlarının açık bölgesel saldırganlık aşamasına mantıklı bir gösterge olarak görülebilir. İkincisinden de söz etmek yeterlidir: Haziran 2019 - Nahçıvan'da yapılan silahlı tatbikatlar, Eylül - ortak uçuş taktik uygulamaları olan “TurAz Qartalı-2019”
 
Ve şimdi, Azerbaycan devlet başkanı tarafından onaylanan plana göre, Silahlı Kuvvetler Başkomutanı İlham Aliyev, 18-22 Mayıs tarihleri arasında Azerbaycan'da eşi görülmemiş büyük ölçekli bir askeri tatbikat gerçekleştirilecek. Manevralara, 10 bine yakın askeri personel, yaklaşık 120 adet zırhlı araç, 200'e yakın füze ve çeşitli kalibrelerde ki topçu bataryaları, çoklu fırlatma roket sistemleri ve ekipmanları, 30 birime kadar ordu ve ön hat hava muharebe sistemleri ve insansız hava araçları katılacak. Karşılaştırma yapmak için: Varşova Paktı'nın çöküşünden bu yana yapılan en büyük Avrupa «Defender Europe 2020» NATO tatbikatlarına 20 Bin asker katıldı. Bakü'nün resmi olarak, Avrupa'daki NATO operasyonel güçlerinin yarısı kadar olan askeri gücünü, küçük toprak parçası içerisinde konuşlandırmak ve şimdi, bu İslam ülkesindeki “Savaşçı olmayan” Müslümanların oruç tuttuğu Ramazan ayında askeri gücünü göstermesinde ki amacı ne olabilir? COVID-19 NATO bir engel oluşturmazken, Azerbaycan ordusu ne karantina ne de İslami ortam tarafından durdurulamıyor.
 
Varşova Antlaşması'ndan bu yana düzenlenen büyük ölçekli askeri tatbikatlar, düşmana karşı yapılacak olan olası saldırının ilk aşaması olarak görülmüştür.
 
Azerbaycan askeri komutanlığı tarafından tatbikatlar hakkında “Yapılacak olan tatbikatların planı, seçilmiş bölgelerde birliklerin kullanılmasını, füze kuvvetleri ve topçu bataryaları tarafından güçlü saldırıların uygulanmasını, hava saldırı kuvvetlerinin yanı sıra düşman birliklerinin operasyonel saldırı formasyonunun derinliği boyunca hizmet veren yüksek derecede güçlü silahların kullanılmasını sağlıyor. Birliklerin eğitim tatbikatları çeşitli eğitim merkezlerinde ve eğitim aralıklarında gerçekleştirilecek” bilgisine yer verildi. 
 
Ermeni Savunma Bakanlığı, AGİT ve uluslararası toplumun dikkatini Azerbaycan'ın önceden haber vermeksizin askeri tatbikatlar gerçekleştirmesine çekiyor. Saldırı silahlarının yaklaşan tatbikatlarda kullanılması, tatbikat senaryolarının açıkça savunmacı olmadığını göstermektedir. Bakü, aynı zamanda, Ermeni Savunma Bakanlığı silahlı kuvvetlerinin bu gibi durumlarda seferber edilmesinin “casus belli” (Savaş Nedeni – Abhazyam.com) olarak kabul edilebileceğini açıkça ortaya koyuyor. Azerbaycan Savunma Bakanlığı'nın 14 Mayıs tarihli açıklaması: "Düşmanın herhangi bir provokasyonu durumunda, Azerbaycan silahlı kuvvetleri bunları güç kullanarak kararlılıkla durduracaktır” oldu.
 
Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan bu açıklamadan bir gün sonra, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’na bir televizyon programında “Saldırgan Senaryo”nun gerçek yazarının kim olabileceği sorusu soruldu. 
 
Recep Tayyip Erdoğan “Türkiye, Terörizm ve aralarında Ermeni ve Yunan lobileri ile Bara körfezinde bulunan dış güçlere karşı mücadeleyi sürdürecektir” yanıtını verdi.
 
Uzun süren Karabağ anlaşmazlığının önünü açmak için Azerbaycan'dan siyasi yönetimle birlikte hareket eden Türkiye, Rusya ve diğer BDT (Bağımsız Devletler Örgütü) “ОДКБ” ülkeleri ile birlikte askeri-politik senaryoya dahil olabilir. Rusya devlet yönetimi için bu başka bir ikilem olacak: yardım olmaz vaz geçmek. Ve yeni gerçekte, bu ifadedeki virgülün nereye konulacağı “kendi yakınında olanların” itibarından çok daha fazlası olacaktır. 
 
(Not: Mesut Hakkı Caşın, Şubat 2020 tarihinde Ahaber’de ki söyleşisinde, “Gerekirse, Rusya ile 12 kez savaşırız. Putin aklını başına toplasın. Karar versin. Türkiye’mi, Suriye mi?” diyerek açıkça Rusya’yı tehdit etmişti. 

Mesut Hakkı Caşın: 1956 yılında İzmir’de doğdu. 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Gazi Üniversitesi Kamu hukuku bölümünde yüksek lisans eğitimi gördü. Yüksek lisans eğitimine Texas San Antonio College’de Amerikan Anayasa Hukuku ile devam etmiştir. (Doktora Eğitimini 1994) İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde ‘’Uluslararası Güvenlik Stratejileri ve Silahsızlanma’’ konusunda tamamlamıştır. Yeditepe Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcılığı’nın yanı sıra, Amerikan Barosu Uluslararası Hukuk ve Uzay Hukuku Bölümü’ne kabul edilmiştir. Prof. CAŞIN Türk Hava Kuvvetleri’nin farklı üslerinde görev almıştır. 1988 yılında USAF’ın F-16 savaş uçakları projesinde Texas Lackland, Colorado Lowry, Dallas Sheppard, Miami Homestead Hava üslerinde eğitim almıştır. 1999 yılında ise, Türkiye Genelkurmay Plan ve Prensipler Başkanlığı Uluslararası Antlaşmalar Tetkik Subaylığı görevinden emekli olmuştur. “Rus İmparatorluk stratejisi” kitabı ile 2002 yılında doçentliğe, 2008 yılında ise “Uluslararası Terörizm” çalışması ile de profesörlüğe hak kazanmıştır. Perception, Jeopolitik, MSI dergilerinin editör kurulunda görev almış ve Türkiye’deki dergi ve gazetelerde dış politika yazarlığı yapmıştır. ABD Barosu, İstanbul Barosu, TÜDAV’a üyedir. Uluslararası Hukuk, Enerji Hukuku, Rusya, Karadeniz, Avrupa Birliği, Uluslararası Terörizm, Türk Boğazları, Siber Güvenlik, Silahsızlanma, NATO, Uluslararası Güvenlik Stratejileri, Harp Tarihi konularında yayınlanmış kitap ve makaleleri mevcuttur. Halen, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesidir. Evli ve üç çocuk babasıdır. – Abhazyam.com)
 
Kaynak: https://regnum.ru/news/polit/2952247.html
 
www.abhazyam.com 

ETİKETLER :
Facebook Facebook Digg Digg Google Google Del.icio.us Del.icio.us
Bütün Yorumları görmek için tıklayınız!
Hava Durumu
ANKET
Aleksandr Ankvab'ın Siyasete Dönüşünü Onaylıyormusunuz
Diger anketlerimiz için tıklayın...
Yol Durumu

©
Copyright 2011 Abhazyam.com Her hakkı saklıdır.