Erdoğan’ın Rus Ruleti! | Abhazya haberleri

13/11/2019. Moskova. 13 Kasım 2019. Stanislav Tarasov. REGNUM. Karikatür: Aleksandr Gorburakov. Çeviri: Fatih Atan (A’tanba - Тванба). Türkiye’nin Suriye’de gerçekleştirmiş olduğu askeri operasyonlara, Türkiye ile birlikte hareket eden Katar, Arap Ülkeleri Birliği karşı çıkmakta ve hatta Türkiye’nin Astana’dak ortağı konumunda bulunan İran bile “Suriye’de ancak Şam’ın daveti ile gelen ülkelerin askeri birliklerinin bulunması gerekir” açıklamasında bulunarak karşı çıkıyor. Ankara’nın bölgesel ittifakları yıkımın eşiğinde bulunuyor. Suriye’deki askeri operasyonlarını sürdürüse uluslararası tecrite maruz kalacak.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’li mevkidaşı Donald Trump ile iki ana sorunu görüşme isteği ile ABD’i ziyaret ediyor: Suriye'nin kuzeydoğusundaki durum ve Rus S-400 uçaksavar füze sisteminin satın alınması. Hangi tarafın böyle bir müzakere gündemi belirlediğini belirlemek zor. Ancak, Ankara böyle kabul ediyor. Son olarak, Türk diplomasisinin aktif olarak oynadığı bir başka komplo bulunuyor: Erdoğan ile Trump arasındaki ilişki. Onunla başlayalım.

Türk uzman Yavuz Baydar, Erdoğan’ın “oyun" oynamaya çalıştığına inandığını belirterek, durumu bu yönde analiz ediyor. Baydar “ABD Kongresi’nin büyük çoğunluğu buna şiddetle karşı çıkmasına rağmen Erdoğan’ın Washington’a yaptığı ziyareti iptal etmemiş ya da ertelememiş olmasına bir çoğu şaşırıyor”. - Temsilciler Meclisi, Türkiye'nin kuzey Suriye'yi işgal etmesinden sonra iki karar aldı. Biri Ermeni Soykırımı'nı tanıdı, diğeri ise Erdoğan hükümetine karşı geniş çaplı yaptırımların başlatılmasını tavsiye etti. Daha önceki normalleşme dönemlerinde, bu tür bir eylemingerçekleşmesi sonrasında ilişkilerini dondurması, Türkiye’den ABD’yle “istişarelerde bulunma” için büyükelçisini geri çekmesi ve hatta Amerikalı diplomatlardan ayrılmasını istemesi beklenirdi. Ancak Erdoğan tam tersini yapıyor ve bu gerçekten bir bilinmez” Ayrıca, Türk liderin ziyareti arifesinde, Beyaz Saray sözcüsü Washington’un “Suriye Demokratik Güçlerinin (SDS) bir parçası olan Suriye Kürtleriyle ittifaktan ayrılmayacağını” söyledi.

Kürt siteleri, gezi arifesinde, Amerikan liderliğindeki uluslararası koalisyonun IŞİD'e karşı koymak amacı ile (Rusya Federasyonu'nda faaliyetleri yasaklanan bir örgüt) “sınır bölgesinde bulunan Semalka”dan geçen ve El Kamışlı kentine doğru giden onlarca askeri ve kamyondan Suriye Kürdistanına takviye gönderdiğini yazdılar. Buna karşılık, Amerikan Genelkurmay Başkanı General Mark A. Milley, “Washington, IŞİD'in (Rusya Federasyonu'nda faaliyetleri yasaklanan bir kuruluş olan) ISIS'in kalıntılarını yok etmek için ortak çabalarını yeniliyor” dedi ve Pentagon, bu görevi gerçekleştirmek için yaklaşık 600 Amerikan askeri bulundurmayı planlıyor. Bundan dolayıdır ki, Trump, Kuzey Suriye’de bu konuda hiçbir şeyi değiştiremez.

Erdoğan’ın uluslararası ilişkiler danışmanı Mesut Caşın (Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi ve İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın – Abhazyam.com) Cumhurbaşkanı’nı “Sadece Trump’a bel bağlamanın – uluslararası ilişkiler içerisinde bir Rus Ruleti olabileceği” konusunda riskli bir strateji olması konusunda uyarıyor. Bununla birlikte, Türk lideri bu “ruleti” döndürmeye devam ediyor. Soçi’de yapılan anlaşmalardan bahsetmekten vazgeçti ve Türk operasyonunun Soçi’deki ateşkes nedeniyle durmasına rağmen “eşit sorumluluk” denilen ilkeyi uygulamaya koydu. Erdoğan, “Ne Rusya ne de ABD, terör örgütlerini (Suriye'nin kuzeydoğusundaki bölgeler - S. T.) tahsis edilen zamanda temizleyemedi” diyor. “Bu konuyu Trump ile tartışacağız ve ondan sonra ABD'den döndükten sonra Putin ile telefon görüşmeleri yapacağız.” Açıklamasında bulunuyor.

Türkiye cumhurbaşkanına göre, Kürt Öz Savunma Kuvvetleri (YPG) birlikleri savaşçılarını Suriye şehirlerinden çekmedi: Manbij, Tell - Rifaat, Tell - Abyad ve Kamışlı, ve Kuzey Suriye'deki askeri operasyona devam etme tehdidinde bulundu. Bazı Türk analistlerine göre, Erdoğan bundan önce ABD ve Rusya'yı “birbirinden ayırmak” için çalışıyor. Ancak, Ankara’nın Suriye’deki operasyonlarını yeniden başlatmasına bölgede aktif olarak karşı çıkılmaya başlandı: Türkiye ile birlikte hareket eden Katar, Arap Ülkeleri Birliği karşı çıkmakta ve hatta Türkiye’nin Astana’dak ortağı konumunda bulunan İran bile “Suriye’de ancak Şam’ın daveti ile gelen ülkelerin askeri birliklerinin bulunması gerekir” açıklamasında bulunarak karşı çıkıyor.Bu durum, Türkiye'nin bölgesel ittifaklarının yıkımın eşiğinde olduğunu ve Suriye'deki askeri operasyonun devam etmesi durumunda Ankara'nın uluslararası tecrite maruz kalacağı anlamına geliyor.

Trump ve Erdoğan arasındaki yaklaşmakta olan müzakerelerin ikinci konusuna gelince, Rus S-400’leri, Washington bu yönde önleyici önlemler aldı. ABD Cumhurbaşkanlığı Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien, “NATO’nun Rusya’dan büyük silah alımları için yeri yok” dedi. Daha önce, Türk medyasına göre, Amerikan cumhurbaşkanı, Türk mevkidaşına bir mektup göndererek, Ankara’nın Rus komplekslerini harekete geçirmemesi ve alımlarını durdurması halinde yaptırımların kaldırılmasını önerdi. Türkiye, Patriotları almaya hazır olduğunu açıkladı, ancak bu Washington için yeterli değildi. Washington Post, Trump Erdoğan’a 10 milyar dolarlık bir ticari pazarlık ve ABD’nin S-400’lerden vazgeçmesi koşulu ile doğacak olan zararın giderilmesi amacı ile Ankara’ya vereceği taahhütlerin giderilmesi için “geçici çözüm” önerdiğini bildirdi.

“Amerikanın Sesi” radyosu, bu türe bilgilerin kamuoyuna sızdırlılması, Türkiye için küçük düşürücü bir duruma düşürdüğü gerçeğini vurguluyor. Ancak diplomasisinin kendisi, Amerikalıların ülkenin ulusal çıkarlarını bir bilardo topu gibi döndürdüğü gerçeğinden dolayı suçlu durumda bulunuyor. Erdoğan'ın böylesine zor bir durumdan nasıl çıkacağını söylemek zor. Her ne kadar hepsi olmasa da Trump ile yapacağı görüşmelerini belirleyebilecek çok şey var. NATO’nun Avrupalı ortaklarının neredeyse tamamı Ankara’ya karşı çıkıyor ve “ittifakın üyesi olan Türkiye’nin bizimle işbirliği yapmadan agresif eylemlerde bulunduğunu” düşünüyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da belirttiği gibi, “IŞİD (ISIS) terörist grubunun (Rusya Federasyonu'nda faaliyetleri yasak olan bir örgütlenme) etkisinin geri gelmesi tehdidi var. Türkiye'nin merkez üssü olduğu Orta Doğu'da, tarihi olaylar biraraya geliyor.

Kaynak: https://regnum.ru/news/polit/2776440.html