Gürcistan’ın Çarpıtmaları Sürüyor!

27/05/2019. Suhum. 27 Mayıs 2019. Abhazya – İnform. Çeviri: Fatih Atan. (Atanba - Тванба). Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Gürcistan Devlet Başkanı Salome Zurabishvili’nin Gürcistan Ulusal Bayramı – Bağımsızlık Günü nedeni ile ilgili olarak yaptığı konuşmada “… Abhazya’nın Gürcistan’ın bir parçası olma aşamasında, Abhaz halkının haklarını savunan aydınları, Abhaz dilinin yokolmanın eşiğinde olduğunu ve Abhaz dilinin soykırım aşamasında olduğunu belirtiyorlardı” biçimindeki sözlerini yanıtlayan bir bildiri yayınladı.

Zurabishvili, açıklamasında Abhaz dili ile ilgili olarak “Gürcistan devleti olarak, neslin tükenme eşiğinde olduğunun endişe taşımaktayız” diyerek üzüntülerini dile getirmişti. Gürcistan devlet başkanına göre “Bu durum, Rusya tarafından, Abhaz halkına, kültürüne ve diline karşı bir Ruslaştırma politikası izlenmesi gerçeğinden kaynaklanmaktadır”

*****

Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Açıklaması:

“Gürcistan Devlet Başkanı Salome Zurabishvili, Gürcistan’ın Ulusal Bayramı – Bağımsılık günü nedeni ile Tiflis’ta yapmış olduğu konuşmada , Abhaz dilinin “Gürcistan devletinin tüm koruma çalışmalarına rağmen, neslinin tükenmenin eşiğinde bulunuyor” diyerek üzüntülerini belirtmiştir. Zurabishvili’ye göre, bu durumun, Rusya’nın “Abhaz halkına, kültürüne ve diline karşı yürütmüş olduğu Ruslaştırma Politikasını izlemesi” gerçeğinden kaynaklanıyor.

Bayan Zuravbishvili tarafından yapılan bu açıklama bile, Gürcü seçkin insanlarına özgü tarhsel olguları ve çağdaş gerçekleri yetersiz olarak algılamış olduklarını açık bir biçimde göstermektedir. Gürcistan’ın SSCB sonrası siyasetindeyakın tarihsel geçmişte yaşanan olayların etkin olarak mitiolojik yorumu, kendi başarısızlıklarını ve yanlış hesaplamalarını “dış güçlere” çevirmelerini mümkün kılmaktadır.

Tiflis, Rusya karşısında oluşturmaya çalıştığı düşmanlık imajı, özünde, Abhaz halkına karşı SSCB dönemi ve SSCB sonrasında uygulamış olduğu bariz ayrımcılık gerçeğini unutturmayı, gözardı etmeyi sürdürmektedir. Birileri, Abhazya’nın Gürcistan’a bağlı olduğu dönemlerde, Abhaz halkının dilini korumayı ve yokolmasını engellemek, güçlenmesini sağlamak isteyen Abhaz aydınlarının nasıl bir zulme uğradığını anımsayabilir. Ancak, Gürcistan’dakiler, bugün için bunu anımsamamayı tercih etmekteler. Abhazya’nın “Ruslaştırılması” gibi bir saçma tezi gündemde tutmak, daha karlı oluyor.

1992 – 1993 yılları arasında yaşanan olaylar, ve ayrıca 2008 yılındaki, Gürcistan devletinin Abhaz halkına olan ilgisinin ne olduğunu açıkça göstermiştir. Devlet Başkanı Zurabishvili’nin, Abhazya için bir tehdit kaynağı olduğunu ilan ettiği Rusya’nın 2008 yılında, Gürcistan’ın Abhazya devletine karşı saldırgan tutumunu güvenli bir biçimde bastırdığını hatırlaması gerekir. Rusya Federasyonu, Abhazya Cumhuriyeti'nin güvenliğini etkin bir şekilde sağlamaktadır, sosyo-ekonomik ve kültürel gelişimine destek vermektedir.

Tarihsel deneyimler, Abhazya halkını Gürcistan'ın “Himayesine” güvenmemesi gerektiğine ikna etmiştir. Bu deneyimler, Gürcü liderlerin yakın geçmiş dönemlerde yaşanan olaylarla ilgili fikirlerini yeniden düşünmeye ikna etmelidir.Mitolojiden ve yaftalandırmaktan vazgeçmeden, çağdaş gerçekleri yeterince değerlendirmek ve gelecek ile ilgili yapıcı bir diyalog sürdürümek mümkün değildir.”

Kaynak: www.abkhazinform.com