Diaspora’dan Geldi, Başardı!

12/02/2019. Suhum. 12 Şubat. Sputnik. Badrak Avidzba. Çeviri: Fatih Atan (A’tanba - Тванба). Sputnik Haberinde, Türkiye’den tarihsel atavatanı Abhazya’ya geri dönen Rahmi Ardzınba, neden geri döndüğünü anlattı.

İşinizi Yaratın.

Suhum’a pek de uzak olmayan Achadara köyünde yaşayan 71 yaşındaki Rahmi Ardzınba, bundan 13 yıl önce Türkiye’den tarihsel atavatanına geri dönen göçmen insanlarından birisi.

Evinin bulunduğu yer çok güzel, Eshera köyüne ve arka tarafında bulunan diğer bir köy olan Shroma’ya bakıyor. on dakikalık bir yürüyüş ile Gumista nehrinin kenarına ulaşabilirsiniz.

Kapıda, bizleri hemen bir fincan kahve içmek için eve davet eden ev sahibi tarafından karşılandık. Rahmi, daha farklı bir şey teklif edemediği için özür diledi – çünkü o Müslüman (Alkol teklif etmedi – Abhazyam.com).

Türkiye’den geri gelen Rahmi Ardzınba’nın, en sevdiği işi olduğunu söylediği, neden tarihsel atavatanına göç etmek istediğini Sputnik haberinde okuyabilirsiniz.

Türkiye’den göçmen olarak geri dönen Rahmi Ardzınba, tüm yaşamı boyunca tarihsel atavatanına geri dönmeyi düşündüğünü, ancak bu dönüşün geç kalışına neden olan bazı konuları açıklamamayı tercih etti.

Rahmi, atavatanında yaşayacağı bir yer aramaya başladı ve Achadara köyünde tercih kıldı.

Atavatan göçmeni “Geriye döndüğümde, kırsal alanda yaşamayı ve kendi çiftliğimin olmasını hayal ettim, Türkiye’de Adapazarı şehrinde yaşadım ve her zaman toprağa yakın olmayı istedim” dedi.

Neden Kümes Hayvanları?

Rahmi Ardzınba, evinde büyükbaş, kümes hayvanları yetiştirmeye başladı, bunları satmak amacı ile değil, her zaman için evde taze et, süt ve yumurta bulunması için değerlendirdi. Kim kafasını yeni ekonomik yaşama dair yormaya başlarsa, çalışarak elde edeceği gelirden çok şey kazanacağı fikri sık olarak ortaya çıkar. Tavuk yetiştiriciliğinde karar kıldı. Bu alandaki rekabetin düşük olduğunu savunuyor.

Atavatana dönen Rahmi Ardzınba “Artık tavukların yetiştirildiği hanelerin sayısı gittikçe artıyor, üç yıl önce bu tür hanelerden daha az vardı. Tavukçulukla ilgilenmeden önce, piyasayı incelemeye başladım, canlı tavuklar her zaman talep ediliyor, özellikle de yerel türler. Ne söylerseniz söyleyin, mağazalarda satılan ürünün böyle bir tadı yoktur.” Diyor.

Rahmi Ardzınba, tavuk üretimi işine, 20 tavuk ve horoz ile başladığını belirtiyor. Rahmi’nin satılık tavuk beslediğini öğrenen insanlar, ondan talepte bulunmaya başladılar ve bu talepler ona ilham verdi, işlerini geliştirme kararı aldı.

Rahmi Ardzınba artık yıllardır, tavukları beslemek, kümesleri temizlemek için sabah erkenden kalkıyor. Rahmi, şimdilik evli olmadığı için aile yaşamının dışında bir çok zamanı oluyor, başka herhangi bir yükü bulunmuyor.

Beyaz tavuklar ve horozlar evin çevresinde koşturuyorlar. Onların arasında birkaç tane kırçıl ve siyah tavuk olduğunu gördük. Bunun nasıl gerçekleştiğini sorduk. Rahmi, bizlere şaka yollu olarak, kuşlarında, insanlar gibi çevrelerinde ilginç bir şeyler aradığını, belki de renk çeşitliliğinin komşu tavuklardan kaynaklanabileceğini söylüyor.

Rahmi, bizlere kuluçka makinesini gösteriyor. Bir ay boyunca 1200 yumurtadan civciv çıktığını, şimdiden ikiyüz ile başladığını söylüyor.

Rahmi “Talep oldukça yoğun ve bu yüzden 1200 makinelik bir kuluçka makinası almaya karar verdim” dedi.

Yakınlarda piliçleri için bir “ana okulu” bulunuyor, iki güçlü lamba onu aydınlatıyor ve içerisini ısıtıyor. Böyle bir “Serada” tavuklar yaklaşık olarak bir ay yaşıyorlar.

Rahmi “Tavukların bir ay öncesine kadar dışarıya çıkmasına izin vermek olanaksız, kış döneminde soğuk olduğu için sağlıklarına zarar verilebilir. Bir ay geçtikten sonra onları temiz ve havalı bir ortamda yaşamaları için açık alanda bir kümese taşıyorum. Havalar soğu ve üşürlerse, geri gelirler” dedi.

Piliçler, bir aylık olduktan sonra temiz havaya çıkabilirler. Rahmi Ardzınba, bir insanın ne yaparsa yapsın, işini seviyorsa, ancak o zaman iyi bir sonuç almasının mümkün olacağından emin olduğunu söylüyor.

Rahmi Ardzınba, Abhazya’ya göçmen olarak gelenlerin arasında buraya gelerek etrafı seyreden ve geriye dönenler olduğunu söylüyor. Ona göre bazı kişiler, kendilerine uygun bir iş bulamadı, bazıları da Abhaz toplumu ile uyum sorunu yaşadı. O, bunu anlayamıyor, çünkü ülke içerisinde her zaman için yapılabilecek bir şeyler bulunabilir ve her şeyden önce tarımla uğraşılabilir ve bunun için gerekli koşullar bulunuyor.

Rahmi Ardzınba “Ayrıca, insanlar bu yıllarda, kendisi ve ülkesi için çalışabilir ve her zaman çok çaba sarf etmesi gerekmez. Tavuk yetiştirmek için özel bir çalışmaya gerek yok, sadece onları zamanında beslemeniz ve ilaçlarını vermeniz gerekiyor. Bunun için harcanan emek oldukça az. Ayrıca, elde edilen ürünleri satın almak isteyenler eve geliyorlar, bundan dolayı bu konuda da fazla emek harcanmıyor. Tembel olanlar için, kahvaltı yapmak bile zordur” diyor.

Rahmi'nin müşterileri arasında köylüler de bulunuyor. Girişimcilikte bulunmak isteyenler, köyde nasıl yaşayabileceğinizi ve kümes hayvanlarını nasıl satabildiğinizi merak ediyorlar. O, “Köylülere Satmıyorum!” diyor ve bazen onlara şaka yapıyor. Ancak, elbette ki satılabilir, iş, iştir.

Kaynak: http://sputnik-abkhazia.ru