RSS / XML
Foto Galeri
Video Galeri
Bu haber 16 Temmuz 2016, Cumartesi 23:09:48 tarihnde eklendi. 841 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Abhazya, Türkiye, Gürcistan

KADK “BATI ERMENİSTAN VE KKTC CONIFA DÜNYA FUTBOL ŞAMPİYONASINA BİRLİKTE KATILDI”
Abhazya, Türkiye, Gürcistan
16/07/2016. Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi (KADK), Yeni Çağ İnternet Gazetesi Yazarı Haydar Çakmak tarafından 09 Temmuz 2016 tarihinde “Unutulan Sorun: ;Abhazya veya Siyah Pırlanta” adında yazmış olduğu yazıyı eleştiren bir bildiri yayınlandı. 
 
Aşağıda KADK Eeeştiri yazısı bulunmaktadır. 
 
*****
 
Tarih : 14 Temmuz 2016 

Sayı : 2016-024 

Konu : Abhazya 

Sn. Haydar Çakmak, 

09 Temmuz 2016 tarihli Abhazya’nın ev sahipliğini yaptığı ConiFA organizasyonuyla ilgili “Unutulan Sorun: Abhazya veya Siyah Pırlanta’’ adlı yazınızda, Abhazya tarihine de değinmiş hatta organizasyondan daha çok Abhazya tarihiyle ilgilenmişsiniz. Ancak Türk basınında sıkça görüldüğü üzere kamuoyunu son derece yanlış bilgilendirmişsiniz. (Bknz: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/unutulan-sorun-abhazya-veya-siyah-pirlanta-38864yy.htm - abhazyam.com)

Abhazya’nın 9 Nisan 1991 tarihinde Rusya'nın teşvik ve desteğiyle Gürcistan'dan bağımsızlığını ilan ettiğini iddia ediyorsunuz. Oysa Sovyetler Birliği’nin dağılması 25 Aralık 1991’de SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un istifa etmesinin ardından Sovyetler Birliğini oluşturan cumhuriyetlerin bağımsızlık kazanmasıyla gerçekleşmiştir. Verdiğiniz tarihte Gürcistan, SSCB’nin bir parçasıdır ve üstelik Moskova nezdindeki ayrıcalıklı konumunu korumaktadır. Abhazya’nın bağımsızlık ilanı SSCB’nin dağılmasıyla birlikte 22 Temmuz 1992’de gerçekleşmiştir. SSCB dağılma yasalarına uygun olarak gerçekleşen bu ilan hakka ve hukuka o kadar uygundur ki Gürcistan dahi bağımsızlık ilanından dolayı diyememiş, tren yolunun asayişini bozan bazı haydutları yakalamak gibi uyduruk bir bahaneyle Abhazya’ya saldırmıştır. Yani bir ‘toprak bütünlüğü’ söz konusu değildir. Savaş neticesinde Gürcistan yenilmiş, Gürcü saldırganlar Abhazya’dan çıkarılmıştır. 

Abhazya’nın zaferine Rus silahlı kuvvetlerinin desteğinden söz etmeniz ise bu kadar yakın bir coğrafyanın, bu kadar yakın bir tarihinin nasıl çarpıtılabileceğinin örneğidir. Abhazya’ya yardım geldiği doğrudur. Ancak bu yardımlar Çeçenya’dan, Adigey’den, Kabardey’den gelmiştir. Bu coğrafyadan gelen gönüllülerin Abhazya’ya ulaşımları Moskova tarafından engellenmiş; ancak bu cumhuriyetlerde halkın parlamento işgal etmesi, büyük mitingler düzenlemesi ve protestolarda bulunması neticesinde bir dış meselenin kendisine sıçrayacağından ürkerek gönüllülerin geçişine izin vermek zorunda kalmıştır. Eğer Moskova bu savaşta bir tarafı desteklemişse bu, o zamanki gözdesi Gürcistan ve Gürcistan’ın Devlet Başkanı Şevardnadze’dir. Bağımsızlık ilanında ve savaşta destek verdiğini söylediğiniz Moskova, savaştan sonra Abhazya’ya 16 yıl son derece acımasız bir ambargo ve abluka uygulamıştır. Rusya Federasyonu’nun Abhazya’nın bağımsızlığını tanıması ancak Gürcistan’ın Güney Osetya’ya saldırmasını müteakiben 2008’de gerçekleşmiştir. 

Uluslararası camia ve devletler, Abhazya-Gürcistan sorununda "Halkların kendi kaderlerini kendilerinin tayin etme hakkı"  ile   "devletlerin toprak bütünlüğüne saygı ilkesi ‘’ ikileminde falan kalmamıştır. Abhazya’nın bağımsızlığı SSCB dağılma yasalarına tamamen uygundur ve Abhazya bütün adımlarını bu yasaların basamakladığı biçimde atmıştır. Ancak Madeleine Albright’ın dediği gibi “Uluslararası hukuk yoktur, uluslararası siyaset vardır.” O uluslararası siyasetin de geldiği nokta ve başarısızlık ortadadır.

Putin’in, 2015 yılında açık bir şekilde Gürcistan'a ABD ve AB'ye yakınlığın sürdüğü müddetçe, toprak bütünlüğünü sağlayamazsın dediği iddianızın kaynağını bilemiyoruz, gerçekliğine de ihtimal vermiyoruz çünkü Rusya, böyle bir politika yürütmeyecek kadar bölgeye vakıftır. Abhazya’nın Gürcistan’a bağlanmasının mümkün olmadığını Rusya bir yana artık Gürcistan da gayet iyi bilmekte, Abhazya Gürcü politikacılar tarafından bir iç siyaset malzemesi olarak kullanılmaktadır. 

Savaş sırasında politikacıların ve gazetecilerin ağızbirliği etmesinin, Kafkasya ve onun sosyolojisi hakkında en ufak bir fikirleri olmadan Abhazya’nın kazanmasının imkânsızlığını anlatmalarının üzerinden bu kadar az zaman geçmişken tekrar aynı yere dönülmesi maalesef ülkemizi fasit bir çembere hapsetmektedir. Yanlış bilgiyle, doğru yere varılmaz. 

Değindiğiniz üzere bu yıl ev sahipliğini Abhazya’nın yaptığı uluslararası bir organizasyon olan ConiFA spor etkinliğine ‘Batı Ermenistan’ futbol takımı katılmıştır. Ancak aynı etkinlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de yer almıştır ve bu iki takım arasında herhangi bir sorun yaşanmamıştır. Esasen organizasyonun bütününde hiçbir sorun yaşanmamış, etkinlik bir şölen havasında gerçekleşmiş, Türk basınının değilse de dünya basının ilgisini çekmiş ve pek çok yabancı gazeteci Abhazya’da ağırlanmıştır. Bu organizasyonun katılımcısı olan bir futbol takımından daha önemli olan Ermeni soykırımını tanıyan ülke sayısının dünyada 29’a ulaşması, ABD de ise 41 eyalete yükselmesidir. Bu yükselişte sadece yönetimin değil basının ve halkın da kuşkusuz payı vardır. Hamasi söylemler gönlümüzü hoş tutabilir ama problemleri çözmez. 

Yazınızda söz ettiğiniz gibi Gürcü kökenlilerin devlet yönetiminde söz sahibi olması Abhazya’dan daha çok Türkiye’ye zarar veren bir politikanın benimsenmesine hatta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olan bizlerin bunaltıcı bir baskıyla karşılaşmasına yol açmıştır. Ancak meselenin Türkiye topraklarına sıçramamasına savaş zamanında dahi azami gayret göstermiş bizler, aynı sorumlulukla yöneticilerimizin etnik kökenine vurgu yapmamayı olabildiğince tercih ederiz. 

Son söz olarak yukarıdaki kayıtlı-belgeli bilgilerden anlaşılacağı üzere zafer; muazzam bir direniş gösteren evlatlarımızın, Kuzey’den gelen gönüllü kardeşlerimizin, başta Türkiye olmak üzere dünyanın birçok yerinden Abhazya’ya gidip direnişe katılan gençlerimizindir. Her zaman hürmetle anacağımız birkaç isim dışında Türk basınında yerinde araştırma, okuma gibi alışkanlıklar olmadığını fark etmemize ve bu genel durumu değiştirmemizin imkânsızlığına rağmen, bir neslimizin uğruna toprağa düştüğü bu zaferin başkalarının hanesine yazılması çabasına da Abhazlar var oldukları müddetçe karşı çıkacaklardır. 

Saygılarımızla 

Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi Adına 
Başkan 
Erdeşan Kobaş BGANBA 
İstanbul – TÜRKİYE
 
Kaynak: info@abhazya.org
 
www.abhazyam.com  

ETİKETLER :
Facebook Facebook Digg Digg Google Google Del.icio.us Del.icio.us
Bütün Yorumları görmek için tıklayınız!
Hava Durumu
ANKET
Aleksandr Ankvab'ın Siyasete Dönüşünü Onaylıyormusunuz
Diger anketlerimiz için tıklayın...
Yol Durumu

©
Copyright 2011 Abhazyam.com Her hakkı saklıdır.