RSS / XML
Foto Galeri
Video Galeri
Bu haber 03 Mart 2016, Perşembe 20:37:10 tarihnde eklendi. 860 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

4.Mart.2016

VLADİSLAV ve AKIŞINI İZLEDİĞİMİZ TARİH
4.Mart.2016
‘’Aidiyet’’ hissetmek ile ‘’sevmek’’ çok kere birbiriyle bağlantılı olsa da neticede farklı kavramlardır. Aidiyet sorumluluk yükler ama sevmek yüklemez’ Abhazya’yı seviyorum.’ demek kolaydır; bu cümleyi bir Rus da bir Türk de bir İtalyan da vs. sarf edebilir. Ama Abhazya’ya karşı zerre kadar sorumluluk hissetmeyebilir, kimse de onlardan bunu beklemez. Sorumluluk; Abhazya’ya, Abhaz milletine aidiyet hissedenlerdedir. 
 
İçinde bulunduğumuz tarihi dönemeçte vatanına, milletine en ufak aidiyet hissedenler ülkesinin hedeften sapmaması, milletinin bir addan ibaret kalmaması için uyarı görevini yapmalıdırlar. Belki ‘Abhazya’yı çok sevenler’ tarafından kuru gürültü yoluyla sesleri kısılmaya çalışılacak; ülke için, millet için kaygı duymak bir suçmuş gibi algı yaratılmaya çalışılacaktır. Ama tarih; Sezar’ın hakkını Sezar’a, Brütüs’ün hakkını Brütüs’e verecektir. Yeter ki Abhazya ve Abhaz milleti var olsun, varlığını sürdürebilsin. 
 
Son yirmi yılda, büyük bir gururla halkımızın özgürlüğü ve bağımsız vatan aşkıyla, birçok olumsuzluğu görmemezlikten, duymamazlıktan geldik. Uğratıldığımız soykırımı düşünmeyi bile öteledik. ’Bağımsızlığa ulaşmak herkese nasip olmaz kolay değildir, zafer politik olarak da tamamlanmalıdır, kazanımlarımıza bir zarar gelmesin’ diye kan kusup kızılcık şerbeti içtik dediğimiz zamanlar da oldu. Ancak bir davamız olduğunun, bunun kutsiyetinin, başarabilmek, sonuca ulaşmak için direniş gerektiğinin hep bilincinde olduk. Şimdi Vladislav bize ne bıraktı, sonrasında bu kazanımların üstüne bir şey konabildi mi yoksa har vurup harman mı savruluyor, bugün hangi noktadayız demeli;  tarihin tekerrür etmemesi için sorgulamalı, eleştirmeli, teyakkuzda olmalıyız. Bu minvalde  
 
Abhazya’nın en öncelikli problemi hepimizin hemfikir olduğu demografik problemdir. Ekonomisi üretime değil tüketime dayalı bütün ülkelerde olduğu gibi Abhazya’da da işsizlik, özellikle genç nüfustaki işsizlik oranı yüksektir. Bu gençlerin işsizlik sebebiyle başka ülkelere gitmeleri, oralarda iş-güç sahibi olmaları var olan demografik problemi arttırmaktadır.  
 
Zamanın önemi de hızı da ruhu da döneme, koşullara göre değişir. Bir dönem zamanın akması lehimize olurken, bir sonraki dönemde zamanın akmasını seyretmek aleyhimize olabilir. 
 
Bir an önce sorunlarımızla yüzleşip çözümleri için bir ortak akıl geliştirmezsek on yıl sonra Abhazya’da Vladislav’ı anan, anlayan bir nüfusumuz olacak mı? Her sorunu yok sayarak Vladislav’ı anmak, onu gerçekten hatırlamak mıdır? 
 
Vladislav’ı anarken onu hatırlama ve hatırlatma biçimimiz gerçekten onun arzu edeceği türden midir? 
 
365 gün geçiyor, yıl dönümleri geliyor, tarih akıp gidiyor. Durup akışını izlediğimiz tarih, kabarıp bizi aparacak mı yoksa menzile ulaştıracak mı sessizce bekliyoruz. 
 
Öncelik sırasında kendi halkını aşağılara yerleştirenlerin; SSCB’nin bütün ezilen, küçük halklarına umut olmuş ama öncelikle kendi halkına ömür adamış bir insana ağıtlarını dinliyoruz. 
 
Kendinden güçlü olana, egemen olana el pençe divan duranların; halkı için tüm dünyaya meydan okumuş, kendinde ve halkında o gücü görmüş bir insana  “izindeyiz “ dediklerini duyuyoruz. 
 
Kişisel kazanımlar için ses çıkarmadan tavizler verilirken, onun en zor zamanda kıvrak zekası ve direnciyle başardığı siyasi kazanımlarını es geçerek sadece askeri zafer üzerine kurulu  hamasetlerini görüyoruz. 
 
Özgürleştikçe körleşen, körleştikçe özgürlüğün anlam ve değerinden uzaklaşanların, Vladislav’ın tarihin akışını değiştirmesi, bu yolda ilmek ilmek işlediği hamleleri, varlığı için çırpındığı halkı ve ülkesine nasıl bir gelecek öngördüğü üzerine hiçbir fikri ve derdi olmayanların; onu putlaştırmak yoluyla sadece fotoğraflardan ibaret kalması yönündeki çabalarına sessizce tanıklık ediyoruz. 
 
VLADİSLAV’ ı anıyoruz 
 
VLADİSLAV’ ı çok arıyoruz. 
 
KUARSHELİYA BEDİZ TANTEKİN
 
www.abhazyam.com 

ETİKETLER :
Facebook Facebook Digg Digg Google Google Del.icio.us Del.icio.us
Esen - Üzücü gerçekler
Bu satırlar iç sızlatıyor...5 yıl geçmiş.. Liderler görevlerini yapar ve aramızdan ayrılırlar, her insan gibi. Sonra birer sembol olarak anılırlar. Onun düşmanları, ona dostlarından daha çok sarılır. Resimlerini basar, heykellerini diker, her yere onun adını verirler. Ne dediğinden, ne yaptığından, hangi koşullardan oluştuğundan, gösterdiği hedeflerden çok, nasıl olduğu en sembolik kavramlarla anlatılır. Taki gittiği yol terkedilip, ulaşılmayacak derin bir iz olarak, bellekte kalana kadar. Uyumayan düşman, bu heykelleri zamanı geldiğinde yıkacaktır tekrar. Çünkü onu lider yapan ideallerden toplumu kopartmıştır. Sıra bellekte kalan, son ideale gelir bir gün. Kendileri fırsatları değerlendirip, amacından saptıran yönlendirmeler üzerine oynadıkları için bilirler. Devrin şahitleri sus pus olduğunda onlar yıkıma başlar, demiştim Sustular sesimizi boğdular.
Bütün Yorumları görmek için tıklayınız!
Hava Durumu
ANKET
Aleksandr Ankvab'ın Siyasete Dönüşünü Onaylıyormusunuz
Diger anketlerimiz için tıklayın...
Yol Durumu

©
Copyright 2011 Abhazyam.com Her hakkı saklıdır.