12 NİSAN 1981 - 12 NİSAN 2014, NURETTİN YEDİGÖL'ÜN KATLİNDEN BU YANA 33 YIL GEÇTİ, KATİLLERİ NEREDE?
Fatih Atan (A'tanba)
12/04/2014. Değerli okuyucular, geçtiğimiz yıl (12 Nisan 2013) sevgili fakülte arkadaşım Nurettin Yedigöl'ün ailesi Gayrettepe 1. Şube önünde katillerinin ve naaşının bulunması için eylem yapmıştı. (Bknz: http://www.youtube.com/watch?v=YWWGDNa-vjk )
Bende Sevgili arkadaşım Nurtettin Ydigöl’ün anısına “SEVGİLİ NURETTİN, HATIRLARMISIN, SENİNLE İSTANBUL – ADAPAZARI KARA TRENİ’NDE KARANLIK BİR GECEDE SON KEZ OLDUĞUNU BİLMEDEN GÖRÜŞMÜŞTÜK” yazımı yazmıştım (Bknz: http://www.abhazyam.com/kose-yazisi/295/nurettin-yedigol.html )
Aradan bir yıl geçti, hiçbir ilerleme yok. (En son 17 Nisan 1981’de Gayrettepe 1. Şube’de sorgu sırasında görülmüş)
Aslında, Nurettin Yedigöl’ün öldürülmesinden bu yana tam 33 yıl geçti, bu konuda da hiçbir ilerleme olmadı.
Ve bugün Cumartesi, 27 Mayıs 1995 Tarihinden bu yana, özellikle 12 Eylül darbesi öncesi ve sonrasında yaşamlarını yitiren ve bugüne kadar kendilerinden haber alınamayan devrimcilerin aileleri İstanbul, Galatasaray Lisesi önünde kayıplarının ve sorumlularının bulunması için oturma eylemi yapıyorlar.
Cumartesi Anneleri adı ile anılan gurup, bugün Nurettin Yedigöl’ün gözaltına alındığı gün olarak belirtilen 12 Nisan Cumartesi günü, 472. Buluşma Gününde toplanıyor.
Cumartesi Anneleri, yaşamış oldukları baskı, tehdit ve her türlü sıkıntıya rağmen yılmadan, usanmadan toplanıyor ve kayıplarının bulunmasını, onların kaybından sorumlu olanların yargılanmasını istiyor.
İstemlerini tüm dünyaya duyuruyor.
Bu istemler, son on yıldır Türkiye’yi yönetenler tarafından da sözde yardım edeceklermiş gibi, bazen medya önüne çıkarılıyor ve propaganda malzemesi olarak kullanılmak isteniyorlar.
Ancak, Cumartesi Anneleri artık bu tür yaklaşımların ne anlama geldiğini çok iyi biliyor ve aralarına, son on yıllar içerisinde doğuda, güney doğuda öldürülen faili meçhul çocukların, insanların aileleri ile birlikte daha güçlü bir biçimde her Cumartesi günü, Galatasaray Lisesi önünde buluşuyor.
İstemlerini daha güçlü bir biçimde haykırıyorlar.
Özellikle son yıllar içerisinde Roboski Katliamı – Gezi Direnişi Cinayetlerinde açık bir biçimde “EMRİ BEN VERDİM” diyen bir kişinin yönettiği iktidara karşı daha da bilinçli bir biçimde mücadele sürdürüyorlar.
Evet, bende diyorum ki sevgili arkadaşım Nurettin Yediöl’ün şahsında tüm kayıpların akıbeti belirlendikten ve sorumluları yargılanmadan Türkiye’de demokrasinin olamayacağı, bugün yaşanan ve yaşatılmaya çalışılan demokrasi uygulamalarının birer yutturmaca olduğunu haykırıyorum!
Sevgili arkadaşım Nurtettin Yedigöl’ün şahsında Türkiye’deki tüm faili meçhullerin ve katillerinin bulunması için her cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda toplanan “Cumartesi Anneleri”nin yanında olduğumu belirtiyorum.
www.abhazyam.com