Bu haber 31 Ocak 2014, Cuma 00:02:40 tarihnde eklendi. 2736 kez okundu.
KADK’den Eleştiri
KADK “GÜRCİSTAN’A GÖSTERİLEN, ADETA DUYGUSALLIĞA VARAN AŞIRI TOLERANSIN MÜSAMAHA SINIRINI AŞTIĞI KANAATİNDEYİZ”
31/01/2014. Kafkas – Abhazya Dayanışma Komitesi (KADK) tarafından 30 Ocak 2014 Tarihinde, T.C. Yönetiminin Gürcistan Yönetimi ile olan tek taraflı ilişkilerini ve Abhazya Cumhuriyeti’ne karşı tavrını eleştiren bir bildiri yayınladı.
Aşağda KADK tarafından 30 Ocak 2014 Tarihinde yayınlanan bildiri metni bulunuyor.
**********************
Tarih : 30 Ocak 2014
Sayı : 2014-010
ABHAZYA ABHAZYADIR,
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasıyla birliğin diğer cumhuriyetleri gibi Abhazya Cumhuriyeti de bağımsızlık hakkını elde etmiş; uluslararası hukuka ve SSCB’nin ayrılma yasalarına tümüyle uygun olan bu bağımsızlık Gürcistan tarafından işgal yoluyla engellenmek istenmiştir. Abhazya’nın bağımsızlığının uluslararası hukuka uygunluğunu iyi bilen Gürcistan, işgaline kılıf olarak ‘Abhazya’daki tren yolunda gerçekleşen haydutluğu’ bahane etmiş, yine Gürcüler tarafından gerçekleştirilen bu eylemleri önleme bahanesini, uluslararası topluma sunmuş yani Gürcistan’ın toprak bütünlüğü (!) diyememiştir.
Ancak Gürcistan’ın Abhazya’ya barbarca saldırısı ve Abhazya’nın zaferiyle neticelenen savaştan sonra 1992’den bu yana söylem tamamen değiştirilmiş, ’toprak bütünlüğü’ terimiyle hem hukuk çiğnenmiş hem de kamuoyu yanıltılmaya çalışılmıştır. Bunun en büyük müsebbibi ise, savaş arifesinde Gürcistan’ın sözde toprak bütünlüğünü; Sovyetler Birliği dönemindeki Gürcistan’ın federatif yapısını Uluslararası Devletler Hukukuna aykırı şekilde görmezlikten gelerek alelacele tanıyan vatandaşı olduğumuz Türkiye Cumhuriyeti yönetimidir.
Sıfır sorun politikasının tavizler verilerek sürdürülebildiği tek komşu ülke olan Gürcistan’ın yöneticileri her talep ettiğinde, Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri tarafından, ”Gürcistan’ın toprak bütünlüğü (!)” vurgulanmakta, siyaseten tanınmış Abhazya Cumhuriyeti de ayrılıkçı sıfatıyla nitelendirilmektedir. Abhazya Devleti ve diasporasını görmemezlikten gelen, dışlayan, bölge de istikrar ve kalıcı barışa pozitif bir katkısı olmayan bu tek yanlı politika; Devletimizin kurucu ana damarlarından biri olan biz Abhazlarda infial yaratmaktadır. Şüphesiz esefle karşıladığımız bu olgunun iç siyasette de demokratik bir yansıması olacaktır.
Uluslararası sularda seyreden Türk gemilerine keyfi nedenlerle el koyan ve fidye karşılığı bırakan ya da parçalayıp satan, Ahıska Türklerine zulmeden, Acara’daki Müslüman nüfusa hoyrat davranan, G. Osetya’ya defalarca saldıran, Abhazya’yı işgale yeltenen, savaş sonrasında Abhazya’dan insan kaçırma, sınır ihlali gibi terörist faaliyetlerde bulunan Gürcistan’a gösterilen, adeta duygusallığa varan aşırı toleransın artık müsamaha sınırını aştığı kanaatindeyiz.
Türkiye Cumhuriyeti yönetimi bu ülkenin eşit haklara sahip vatandaşlarına karşı, bir başka ülke yöneticisinin -Gürcistan Başbakanı’nın- talebi üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından mahalli idarelere gönderilen 27.03.2013 Tarih B.0.MAH.0.04.00.00-250-9636 Sayılı yazı ile her türlü iletişime, kültürel çalışmalara uygulamada yasak koymuştur. Bu ayrımcılığın samimiyetsiz söylemlerle örtülebileceğinin, irademizin yönlendirilebileceğinin sanılması ise ayrıca kabul edilemez bir durumdur.
Bağımsız, tanınmış, Abhazya Cumhuriyeti, çağdaş demokratik, laik, hukuk Devleti olarak sosyal, ekonomik, kültürel kalkınma yolunda emin adımlarla yürümektedir. Uluslararası toplumdan gelen açıklamalar da Abhazya’nın bilinen hakkının teslim edileceği yolunda işaretler içermektedir. Günü geldiğinde hak galebe çalacak, başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere uluslararası camia da Abhazya Cumhuriyetini tanıyacak, kaderini belirleme hakkı sadece kendi halkına ait olan Abhazya Cumhuriyeti Birleşmiş Milletlerde de onurlu yerini alacaktır.
Saygılarımızla.
Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi
Adına Başkan
Erdeşan Kobaş
Kaynak: info@abhazya.org
www.abhazyam.com
|
|