Grigory Karasin Söyleşisi | Abhazya haberleri

14/11/2013. Rusya Federasyonu Dışşişleri Bakan Yardımcısı Grigory Karasin, Itar – Tass Haber Ajansı’nın Güney Kafkasya’da güvenlik ve istikrarın sağlanması amacı ile Cenevre’de sürdürülen görüşmeler ve son dönemdeki Rus – Gürcü ilişkileri hakkındaki sorularını yanıtladı.

Itar – Tass: Grigory Borisovich, geçtiğimiz günlerde Güney Kafkasya sorunları hakkında Cenevre’de sürdürülen görüşmelerin son toplantısı hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir?

Grigory Karasin: Güney Kafkasya sorunlarının tartışıldığı Cenevre görüşmelerinin son toplantısı genel olarak normal bir ortamda geçti. Gündemde bulunan ana konular – Bölgesel Güvenlik ve Gürcistan, Abhazya ve Güney Osetya sınırlarında oluşabilecek olayların engellenmesi için kuruluan ortak çalışma mekanizması (MPRI) ve sosyal alanlardaki işbirliği konuları görüşüldü.

Cenevre görüşmelerinin en önemli konusu, formatın değişimi – bölgede güç kullanılmaması idi. Hatırlanacağı üzere, bu görüşmelerin temel amacı, Ağustos 2008’de Saakaşvili rejiminin Güney Osetya’ya saldırısı sonucunda Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ve Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy arasında varılan anlaşmanın temel amacı Abhazya ve Güney Osetya’da kalıcı güvenliğin sağlanması idi. Görüşmelerde, güvenliğin sağlanması önemlidir. Bu olmadan diğer konuların işlenmesi mümkün değil.

Tshinval ve Suhum temsilcileri, Tiflis ile yasal anlamda bağlayıcı bir anlaşmanın hazırlanması ve sonuçlandırılması amacı ile keni açılarından haklı olan taleplerini ilettiler. Görüşme masasında, ayrıca Rusya tarafından, güç kullanılmaması hakkında sunulan ve görüşülmesi konusunda Cenevre süreci tüm katılımcıları tarafından benimsenen öneride bulunuyor. 27 Ekim’de Gürcistan’da düzenelenen devlet başkamlığı sonucunda yeni bir devlet başkanının göreve başlaması nedeni ile bizlerde Gürcü heyetinde daha esnek ve yapıcı bir yaklaşım olacağı konusunda umut oluşmuştu. Ne yazık ki, şimdilik bu umutlarımız gerçeklememiş görünüyor. Görünüşe göre, Gürcistan, hala komşu ülkeler ile sorunların barışçıl yöntemlerle çözülmesi kunusunda hazır değil. Bizler, Aralık ayı ortasında yapılacak olan bir sonraki turda bu konuda olumlu bir değişim olacağını ümit ediyoruz.

Özellikle belirtmek isterim ki, Abhazya ve Güney Osetya Temsilcileri son toplantıda Gürcistan ile olan devlet sınırlarının düzenlenmesi ile ilgili önerilerini açık bir biçimde sundular. Onlar için, Gürcistan ile güç kullanılmaması konusunda yasal bir anlaşmanın imzalanması, halklarının ve devletlerinin güvenliği için yaşamsal bir önem taşımaktadır.

Itar – Tass: Cenevre görüşmelerinde bulunan AB Temsilcisi Philippe Lefort, yapmış olduğu açıklamada, 2008 yılında varılan ateşkes anlaşmasının, Kasım ayı turunda, Rusya tarafınca yeniden başarısızlığa uğratıldığını söyledi. Bu açıklama ne tür bir anlam taşıyor?

Grigory Karasin: Herşeyden once, Cenevre görüşmeleri süreci, eş başkanlarının, görüşmelerdeki tartışılan konulara yaklaşımlarının tarafsız olmaları ve konuşmaları izlemeleri temelinde hazırlanmıştır. Bunlar, diplomatik deneyimi olmayan bir kişinin ifadeleridir, görüşmelerde bir tarafın desteklenmesi türünde yapılan açıklamalar, sürecin başarılı olmasını engelleyecektir. Bu anlamda, Bay Lefort’un eş başkanlık misyonunu tehlikeye düşürdüğüne inanıyoruz.

Sorunun özü. Ağustos 2008’deki Gücü saldırıları sonrasında hiçbir biçimde “güç kullanılmaması anlaşması” kararının alınmamış ve imzalanmamış olmasındadır. Bu anlaşma, Tsinval’de sivillere ve barış gücüne karşı saldırılması emrini veren Sn. Saakaşvili ile el sıkmak anlamına gelirdi ve bu mümkün değildi. Medvedev ve Sarkozy arasında yapılan önlem planının 12 Ağustos’tan ve 8 Ağustos’a kadar olan süreç için altı ilkesi bulunmakta idi. Öncelikli olarak, bir prensip göz önünde bulunduruldu “Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetlerinin, çatışma bölgesi sınırlarına geri çekilmesi” idi. Bu prensip kararı bizim tarafımızdan 10 Ağustos gecesi itibarı ile yerine getirildi. Fakat, bazı “Gürcistan’ın toprak bütünlüğünün” savunucuları, Abhazya Cumhuriyeti ve Güney Osetya Cumhuriyeti’nde bulunan Rus askeri üsleri ve sınır birliklerinin varlığının sözü edilen anlaşmaya aykırı olduğunu yineliyorlar. Ancak, onlar bugünkü AbhazyaCumhuriyeti ve Güney Osetya Cumhuriyetini “unutuyorlar” – Artık onlar Gürcistan toprağı değiller, Rusya Federasyonu tarafından tanınan egemen devletler.

Sn Lefort tarafından yapılan açıklamaları, bir şarkıyı sürekli olarak yineleyen bozuk plağa benzetebiliriz.

Itar – Tass: Bugün için Cenevre’de sürdürülen sosyal yardım sorunları nelerdir?

Grigory Karasin: Bu yıl yaz sonunda BM Genel Kurulunda, yine Gürcistan tarafından son derece politize edilerek, Abhazya ve Güney Osetya Cumhuriyetlerinin temsilcileri olmadan, gerçeklerden kopuk bir biçimde mülteciler hakkında uygulanması mümkün olmayan bir karar aldı, bu cumhuriyetlerin temsilcileri Cenevre görüşmelerinde bu kararı tanımadıklarını ve görüşmeyeceklerini söylediler.Böyle bir organizasyonun oluşabileceğini düşünün. Ancak, Cenevre’deki insani yardım gurubu normal biçimde çalışmalarını sürdürüyor. Gündeminde bulunan konular – bölgedeki sosyal – ekonomik sorunların iyileştirilmesi, kayıp kişilerin aranması, Abhazya, Gürcistan ve Güney Osetya vatandaşlarının haklarının savunulması, dünya üzerinde eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanılması.

Çeviri: Fatih Atan (A'tanba)

http://www.itar-tass.com/c49/956393.html

Kaynak: http://apsnypress.info/smi/10564.html