Şeref Abaza Söyleşisi | Abhazya haberleri

03/12/2012. Abhazyam.com Genel Yayın Sorumlusu Fatih Atan (A'tanba) 26 Kasım Pazartesi günü Suhum'da, son günlerde Anavatan Abhazya’ya gelerek yerleşen Suriye Parlamentosu eski Üyesi ve Abhazya Cumhuriyeti Suriye Temsilcisi Dr. Şeref Abaza (Marşan) ile Suriye'de yaşanan savaş ortamı ve Abhaz - Çerkes Diasporası'nın son durumu hakkında söyleşide bulundu.

Fatih Atan'ın (A'tanba) sorularını yanıtlayan Dr. Şeref Abaza’nın (Marşan) açıklamalarının özellikle Türkiye'de yaşayan Abhaz - Çerkes Diasporası, Dünya - Türk Kamuoyunda ses çıkaracağına inanıyoruz.

***************

Fatih Atan (A'tanba) - Sn. Dr. Şeref Abaza (Marşan) Suriye'de bugün yaşanan olayların gelişimi hakkında neler söylemek istersiniz?

Dr. Şeref Abaza (Marşan) - Suriye'de Esad ailesi tarafından bir sistem yaratılmıştı, zamanla günler geçti ve bu sistem çevreye ve halka karşı kullanılan bir baskı unsuru oldu. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da esmeye başlayan Arap baharı rüzgârı sayesinde Suriye’de 40 yıl sonra ilk kez halk sokağa çıkarak protesto eylemleri başlattı.

Suriye’de yaşayan yurtsever, ilerici, aydın insanlar sosyal haklarını istemek amacı ile sokağa çıktılar. Eylemler olaysız bir biçimde sürerken, eylemcilerin aralarına bu eylemleri fırsat olarak gören batı yanlısı ajanlar sızdılar. Ve mitingler sırasında eylemcilerin arasından polislerin üzerine ateş açtılar. Bu sayede eylemlerin anlamını değiştirdiler.

Bu provakatif eylemler sonrasında Esad Rejimi, toplum üzerindeki baskısını arttırma fırsatını elde etti ve halka karşı silahlı müdahalede bulundu. Bu olaylar, Suriye’deki rejimi sürdürenlerin işine yaradı. Kendilerini toplum karşısında yargılanmaktan kurtarmış oldular. Yaşanan bu olaylar aynı zamanda ABD ve destekçisi olan ülke yönetimlerinin de işine yaradı. Ortadoğu’da İsrail’e karşı direnen bir ülke yönetiminin ortadan kaldırılması için zemin yaratılmış oldu.

Fatih Atan (A’tanba) – ABD, İsrail ve batılı ülkelerin hedefi nedir?

Dr. Şeref Abaza (Marşan) - Yaşama geçirilmek istenen bu plan yıllar öncesinden hazırlanmıştı. Suriye’nin parçalanarak yok edilme planı. Suriye’de bugün için bu plan uygulanıyor. İsrail karşıtı Lübnan’da ki Hizbullah – Suriye Arap Cumhuriyeti – İran İslam Cumhuriyeti Zinciri’ni kırmak için ABD ve destekçisi ülke yönetimleri Suriye’deki olayları fırsat bilerek bu planı uygulamaya koydular.

Ortadoğu’daki zincirin kırılması için 2006 yılında yaşanan İsrail - Lübnan (Hizbullah) savaşında da girişimde bulunuldu, ancak Seyid Hasan Nasrallah önderliğindeki Hizbullah Örgütü, Suriye’den almış olduğu silahlar sayesinde İsrail’e karşı güçlü saldırılarda bulundu. İsrail’in çok güçlü olan tanklarını imha eden roketler kullandılar, bu saldırılar karşısında İsrail, ABD ve batılı ülkeler çok şaşırdılar ve geri çekildiler. Uygun ortamı yakalamak için fırsat kolladılar.

Fatih Atan (A’tanba) – Suriye savaşının Ortadoğu ve dünyadaki yansımaları neler olabilir?

Dr. Şeref Abaza (Marşan) – Bugün için yaşanan Suriye Savaşı 3. Dünya Savaşı biçiminde sürüyor. Bir tarafta ABD, İsrail ve destekçisi ülkeler, diğer tarafta da Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, İran, Güney Afrika Cumhuriyeti, Venezuela, Küba, Nikaragua ve diğer Latin Amerika Ülkeleri bulunuyor. Aslında savaş bu ülkeler arasında sürüyor.

Fatih Atan (A’tanba) - ABD Planının uygulanmasında Türkiye ve diğer Ortadoğu ülkelerinin rolleri nelerdir?

Dr. Şeref Abaza (Marşan) – İsrail karşısında kurulan Hizbullah – Suriye – İran zincirinin kırılması için uygulama planında ABD’nin en büyük yanılgısı Suriye Ordusu’nun gücü oldu. Afganistan ve Irak’ta yaşamış olduğu yenilgiler, ölümler nedeni ve uluslar arası toplumun baskısı nedeniyle Suriye’ye ordusunu gönderemezdi. Bu planı tek başına yaşama geçiremeyeceği için Suriye’ye komşu olan ülkeleri kullanma stratejisini yaşama geçirmeye başladı. Suudi Arabistan, Katar, Ürdün ve Türkiye.

Suudi Arabistan ve Katar, Türkiye ve Ürdün’e finans desteği sağlıyor ve bu ülkelerde Afganistan, Tunus, Libya ve diğer ülkelerden gelen İslami teröristler eğitiliyor ve silahlandırılıyor. Türkiye’de özellikle İncirlik üssü ve Suriye sınırda bulunan eğitim kamplarında silahlı eğitim gören bu unsurların Suriye’ye sızmalarını sağlanıyor.

Teröristler, yöreyi bilmedikleri için Türk Ordusu’na bağlı subaylar tarafından sınır aşırılarak Suriye’de ki gerekli bölgelere geçiriliyorlar ve savaşmaları sağlanıyor. Bu subaylar daha sonra geri dönüyorlar. Ancak bugün için bunlardan üst düzeyde rütbeli iki Türk Ordusu Generali Suriye’de tutuklu olarak bulunuyor.

Fatih Atan (A’tanba) – Suriye’de yaşanan savaşın gerçek nedeni sizce nedir?

Dr. Şeref Abaza (Marşan) – ABD ve Batı dünyası ekonomik kriz içerisinde bulunuyor. ABD, Ortadoğu’da bulunan petrol ve enerji kaynaklarını tek başına ele geçirmek ve bölgede İsrail’in gücünü yükseltmek için Suriye’nin çevresinde bulunan ülkeleri de savaş içerisinde kullanarak savaşı kazanmak zorunda bulunuyor. ABD, petrolün tek hâkimi olarak ve satış fiyatlarını istediği gibi belirleyerek, Çin’in Ortadoğu’daki petrol kaynaklarını denetlemek ve Rusya’yı egemenliği altına almak istiyor. Rusya’nın Suriye’nin Tartus Şehri’nde bulunan Askeri Üssü sayesinde Akdeniz’de bulunan askeri üstünlüğünü ortadan kaldırarak bölgeye hâkim olmaya çalışıyor.

Fatih Atan (A’tanba) – Suriye’deki bugünkü durum nedir?

Dr. Şeref Abaza (Marşan) – Bugün için Suriye’de bulunan bütün muhalefet unsurları, komünistler, sosyalistler, sosyal demokratlar, ilericiler, aydınlar Suriye’nin parçalanmaması için maalesef Suriye’deki rejimin yanında durmak zorunda kalıyor.

Aslında Suriye’de son 78 aylık süreç içerisinde önemli değişimler yaşandı. Baas Rejimi ortadan kalktı. Parlamentoda diğer patilerde temsil ediliyor. Suriye’de ilk kez Komünistlerinde temsil edildiği bir hükümet yönetimi bulunuyor. Suriye Komünist Partisi Başkanı Dr. Kadri Cemal, hükümet içerisinde Başbakan Yardımcılığı ve aynı zamanda Sosyal Yardımlaşma Bakanlığı görevini sürdürüyor.

Suriye’deki savaş Türkiye, Ürdün ve İsrail sınır bölgelerinde bulunan ve bu ülkelerden destek gören terörist gruplara karşı sürüyor. Ayrıca şehirlerde istikrarı bozmak için bombalı eylemler gerçekleştiriliyor.

Fatih Atan (A’tanba) – Suriye’de yaşayan Abhaz ve Çerkes Diasporasının bugünkü durumu hakkında neler söylemek istersiniz?

Dr. Şeref Abaza (Marşan) – Suriye’de bugün için 120 Bin’e yakın Kabardey, Abzekh, Şapsıh, Ubıh ve Abhaz yaşıyor. Bu sayı içerisinde çoğunluğu Adıgeler (Çerkesler) oluşturuyor, çok az sayıda Ubıh bulunuyor, bunlarda dillerini yitirmiş durumdalar. Abhazların sayısı ise 800 - 1200 kişi arasında olarak biliniyor.

Adıgeler genel olarak sınır bölgelerinde yaşıyorlar. Savaş ise çoğunlukla şehirlerin çevrelerinde bulunan alanlarda yaşanıyor. Ayrıca Humus vilayetinde 6 Adıge köyü bulunuyor. Adıgelerin üçüncü yerleşim alanı ise Halep şehri ve çevresinde bulunuyor. 2 adet büyük köy var. 1 Kabardey, 1 Abzekh köyü. Bu iki köy savaş içerisinde kaldı, büyük tahribat yaşandı. Orada yaşayan halkın bir kısmı Nalçik’e göçtü. (450 kişi) Bir kısmı da Maykop’a göçtü. (400 kişi) Bu insanlar kendi olanakları ile göç etmek zorunda kaldılar.

Golan Tepeleri üzerinde üç adet Çerkes köyü bulunuyor, bu köyler aslında 1967 Savaşı sonrasında Askerden arındırılmış ve BM denetiminde olan bir bölge olarak bulunuyordu. Yani Suriye Ordusu bu bölgeye giremiyordu. Ancak bugün yaşanan savaş içerisinde BM Denetimi altındaki bu bölgeye İsrail üzerinden giriş yapan El Kaide Militanları, BM güçlerinin göz ardı etmesi sonucunda köylere karşı saldırılar düzenledi ve bu saldırılar sonucunda 37 Adıge genci yaşamını yitirdi. Çerkesler köylerini terk etmek zorunda kaldılar.

Suriye’nin Türkiye Sınırı’nda üç adet Çeçen köyü bulunuyor ve burada ciddi anlamda Vahabi teröristler Suriye ordusuna karşı savaş sürdürüyorlar.

Abhazların yaşamış olduğu köyler ise Golan Tepelerinde bulunuyordu, 1967 Savaşı sonrasında bir bölüm Abhaz ve Adıge ABD’e göçtü, kalanlar ise Şam şehrine göç etmek zorunda kaldılar.

Fatih Atan (A’tanba) – Suriye’deki Abhaz Diasporası’nın Anavatan Abhazya’ya göç etmesi ile ilgili gelişmeleri anlatabilir misiniz?

Dr. Şeref Abaza (Marşan) – Savaş başladığında Abhazya Cumhuriyeti, hemen Suriye’ye heyet gönderdi ve Dünya’da bu konuda öncelikli duyarlılık gösteren tek ülke oldu. Heyet ile Şam’da yapılan görüşmeler sonucunda ilk olarak 50 kişilik Abhaz Diasporası, Abhazya Devletinin masrafları karşılaması sonucunda Abhazya’ya getirildiler. İnsanlarımız Rus uçakları ile taşındılar. Bu göç olayı çok rahat gerçekleşti. Rus Büyükelçiliği’ de vize ve ulaşım konularında önemli yardımlarda bulundu.

Ancak daha sonra Şam’a sivil ulaşım seferleri kaldırıldı, sadece Suriye Uçaklarının uçuşlarına izin verildi. Bunun nedeni ise hava sahasının, teröristlerin elinde uçaksavar silahlarının bulunması nedeni ile tehlike arz etmesi idi.

İkinci gurubun taşınması ise Türkiye’nin hava sahasını kapatması nedeni ile çok zor, yorucu ve oldukça masraflı oldu. Suriye – Irak – İran – Özbekistan – Moskova havayolu kullanıldı.

Şunu özellikle belirtmek isterim, dünya üzerinde Abhazya Cumhuriyeti dışında, kendi soydaşlarına en kısa süre içerisinde el uzatarak, masraflarını karşılayarak anavatanlarına gelmelerini sağlayan bir başka ülke görmedim.

Fatih Atan (A’tanba) – Suriye’deki Abhaz Diasporasının Anavatana göç etmesi için başka hangi yöntemler kullanılabilir. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

Dr. Şeref Abaza (Marşan) – İkinci yolun zorluğu sonrasında Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Vyacheslav Chirikba ile konu hakkında toplantı yaptık. Toplantıda üçüncü bir yolun olabileceğini söyledim. Beyrut – İstanbul – Sochi havayolu. Beyrut havaalanı tüm dünyadaki havaalanlarına uçuşta açık durumda bulunuyor. Bu yol daha ucuza çıkabilir.

Ancak bu yol ile ilgili olarak bir risk unsuru bulunmaktadır. Abhaz Diasporası insanları Suriye – Beyrut Devlet Sınırını geçerken aralarında bulunan genç erkeklerin Suriye’li yöneticiler tarafından geçişlerine izin verilmeyebilir. Onlara ülke şu anda zor durumda bulunuyor ve siz kaçmak istiyorsunuz diyebilirler.

Fatih Atan (A’tanba) – Çerkeslerin göç işlemleri hakkında neler söylemek istersiniz? Özellikle bu konuda Abhaz ve Çerkes Diasporasında Abhazya ve Rusya ile ilgili olarak birçok söylenti dolaşıyor.

Dr. Şeref Abaza (Marşan) – Suriye’deki Abhaz Diasporasının Abhazya’ya göçü konusunda Şam’daki Rus Büyükelçiliği zorluk çıkartmıyor. Ancak Suriye’de 100 Bin’e yakın Rus vatandaşı yaşıyor. Bu insanlar çeşitli kurum ve kuruluşlarda çalışıyorlar. Ayrıca Suriye vatandaşları ile evli bulunan birçok Rus vatandaşı kadın bulunuyor. Bu yüzden Rusya, Suriye’nin bugün için terk edilmesine pek sıcak bakmıyor.

Adıgelerin göçü konusuna gelince, Rusya Federasyonu Adıgeler içerisinde Vahabist Terörist gurupların bulunması nedeni ile göç konusunda çok dikkatli davranıyor.

Ayrıca Rusya Federasyonu içerisinde bulunan özerk cumhuriyetlerin, yurt dışından gelerek yerleşmek isteyenler ile ilgili olarak yıllık kota sınırlamaları bulunuyor. Bu kota içerisinde gelen insanlara ev, çalışma koşulları ve yaşam koşulları sağlanıyor. Bu da yıllık bütçelerden yararlanılarak sağlanıyor.

Bu özerk cumhuriyetlerden Kabardey - Balkarya ve Adıge Cumhuriyeti’nin kotaları dolmuş durumda bulunuyor. (450 kişi)

Abhazya Cumhuriyeti’nin Adıge göçüne bakış açısına gelince, Abhazya, Adıgelerin Abhazya’ya gelmesine karşı değil, gelmek isteyenlere herhangi bir engel çıkartmıyor. Ancak Abhazya Cumhuriyeti çok güçlü ve büyük bir ülke değil. Kalabalık bir Adıge göçünü karşılayabilecek kapasite ve güce sahip değil. O yüzden önceliği kendi vatandaşı olan Abhaz Diasporasına veriyor. ABD ve Gürcistan tarafından bazı Adıgeler içerisinde, Adıgeler ile Abhazlar arasında sorunlar yaşanıyor türünden çıkartılan söylentiler gerçekleri yansıtmıyor.

Fatih Atan (A’tanba) - Suriye’deki Abhaz Diasporası’nın Anavatan Abhazya’ya göçü konusunda Türkiye’de yaşayan Abhaz Diasporasına ne tür görevler düşebilir?

Dr. Şeref Abaza (Marşan) – Daha önceden belirtmiş olduğum üçüncü göç yolunda yani Beyrut – İstanbul – Sochi havayolu ulaşımında Türkiye’de yaşayan Abhaz Diasporasına tarihi bir görev düşüyor.

Suriye’deki Abhaz Diasporası insanları İstanbul’a geldiklerinde havaalanında Türkiye’de yaşayan Abhaz Diasporası insanları tarafından karşılanmalı ve havaalanında yapılacak olan işlemlerde yardımcı olunmalı, Sochi uçak bilet masrafları karşılanarak maddi destekte bulunulmalıdır.

Bu çalışmalar nedeni ile Kafkas – Abhazya Dayanışma Komitesi (KADK) ve Abhaz Dernekleri Federasyonu’na (Abhaz – Fed) tarihi bir görev düşmektedir. Bizler Suriye’de yaşayan Abhaz Diasporası olarak bu desteği bekliyoruz. Ve bu konunun en kısa süre içerisinde çözülmesi gerekiyor, çünkü zaman daralıyor.

Fatih Atan (A’tanba) – Son olarak Türkiye’de yaşayan Abhaz Diasporasına ne tür bir mesaj iletmek istersiniz?

Dr. Şeref Abaza (Marşan) – Abhaz Diasporasının insanları ayrım yapmadan acılarını paylaşmak zorundadırlar. Anavatanlarına olumlu yaklaşımlarla bakmalıdırlar, geriye dönüş için var olan sorunların çözümlerini paylaşılmalıdır.

Türkiye Abhaz Diasporasından, Suriye’den Anavatana göç eden ve edecek olan soydaşlarına ellerinden gelen her türlü desteği esirgemeden yardım etmelerini bekliyoruz.

Fatih Atan (A’tanba) – Abhazyam.com adına sorularımıza açık ve net bir biçimde vermiş olduğunuz yanıtlarınız için teşekkür ederim.

Dr. Şeref Abaza (Marşan) – Bende sizlere teşekkür ederim.