RSS / XML
Foto Galeri
Video Galeri
Bu haber 06 Ağustos 2012, Pazartesi 00:27:01 tarihnde eklendi. 1192 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Abhazya Cumhuriyeti Temsilcileri

ABHAZYA CUMHURİYETİ DIŞİŞLERİ BAKANI VYACHESLAV CHİRİKBA VE ABHAZYA TEMSİLCİLERİ’NİN DÜZCE HALK TOPLANTISI KONUŞMALARI.
Abhazya Cumhuriyeti Temsilcileri 6/08/2012. Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Vyacheslav Chirikba, Abhazya Devleti Geriye Dönüş Komitesi Başkanı Zurab Adleyba, Dimitri Gulia Abhaz Dili ve Kültürü Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Vasili Avıdzba ve Dimitri Gulia Abhaz Dili ve Kültürü Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Arda Arşba’nın 01 Temmuz 2012 ;Düzce Abhaz toplantısı’nda yapmış oldukları konuşmalar.

 

********************  


ABHAZYA CUMHURİYETİ DIŞİŞLERİ BAKANI VYACHESLAV CHİRİKBA


Saygıdeğer vatandaşlarım, kardeşlerim!


Düzce Abhaz Kültür Merkezinin açılışının 20. yılı dolayısıyla yapılan toplantıya hoş geldiniz. Sizler burada tarihsel anavatanınızdan uzakta yaşamanıza rağmen aranızdaki iletişimi koparmadan sürdürüyorsunuz.


Anavatanınızda olan bitenle ilgileniyorsunuz, Abhaz kültürünün gelişimine katkıda bulunuyorsunuz, Abhaz dilinin ve Abhaz devletinin tanınmasına çalışıyorsunuz. Abhaz geleneklerini koruyarak yeni nesilleri bu kültürle yetiştiriyorsunuz. Bu çok memnuniyet verici bir durum, Bugün benzeri görülmemiş bir dönemden geçiyoruz.


Bağımsız ve özgür Abhazya Devletini yeniden inşa etmeye muktediriz. Ama bunun için güçlerimizi birleştirmeliyiz.


Ancak o zaman gücümüzü en iyi şekilde kullanmış oluruz.


Abhazya’nın bağımsızlığını Rusya Federasyonu, Nikaragua, Venezüella, Nauru, Tuvalu, Vanuatu gibi ülkelerce tanınması Abhaz halkının uzun süren siyasi bağımsızlık mücadelesinin ve bölgede yüzyıl başında geliştirdiği jeopolitik ilişkilerinin bir sonucudur.


Ancak Abhaz Devletinin tanınması sorununun tam olarak çözüldüğü söylenemez. Bu durum bizim dış politikamızın önceliklerinden biridir. Bildiğiniz gibi, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri Abhazya’nın uluslararası tanımasını reddediyorlar.


Bu koşullar altında, eski düşünce biçimlerinden yeni düşünüşlerin şekillendiği bu süreçte, Abhazya’nın ve diğer devletlerle ortak çıkarlara dayanan ilişkiler kurma hedefi için dış politikamızı çok dikkatli biçimde yürütmemiz gerekiyor. Bu nedenle, Türkiye de dahil olmak üzere, komşu ülkelerle iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmeye yönelik bir sistemin uygulanması, Abhazya Cumhuriyeti'nin dış politikasında önemli bir önceliktir.


Bu yöndeki bir dış politika programı şu ana hedefleri gerçekleştirmeyi odaklı olmalıdır:


1. Türkiye Cumhuriyeti’nin Abhazya Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıması;

2. Ankara ve Sohum’da Konsolosluk ve diğer diplomatik misyonların açılması;

3. Pasaportların (seyahat belgeleri) karşılıklı tanıması;

4. Abhazya ve Türkiye Cumhuriyeti arasında hava ve deniz ulaşımının kurulması;

5. Yatırımların karşılıklı özendirilmesi,


Yukarıdaki görevleri uygulamak için Türkiye Cumhuriyeti ile Abhazya Cumhuriyetinin çıkarlarının ortak noktada buluşturulması için yararı olacak her yol denenmelidir. Buna özgü bir dış politika ve bütün diplomatik olanakların kullanılması ile Türkiye’de Abhazya Cumhuriyetinin sesinin duyulması ve globalleşen dünyada konumunu güçlendirmesi mümkün olabilecektir. Bu bağlamda, stratejik hedeflerin gerçekleştirilmesi için Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Türkiye'deki Abhaz diasporasının temsilcileri arasında işbirliğinin geliştirilmesi gerekmektedir.


İçinde bulunduğumuz 2012 yılında, Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nda yapısal ve kurumsal bir dizi değişiklik oldu. Bunlardan biri Türkiye ve Orta Doğu ile ilgili bölgesel bir bölümünün kurulmasıdır. Bu birimin kurulmasının amacı, bölgede Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nın dış politikasını aktive etmektir. Ayrıca bu birim, bu ülkelerdeki diasporamız yoluyla Abhazya ile Türkiye Cumhuriyeti ve Ortadoğu ülkeleri arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine de çalışacaktır.


Ben bugüne kadar Türkiye'deki Abhaz kültür merkezleri sayesinde Türkiye ve şehirleriyle iyi komşuluk ve arkadaşlık ilişkileri kurma yolunda önceki yıllara göre önemli ilerlemeler olduğunu vurgulamak isterim. Hala da uzun vadeli sorunları çözmek için stratejik projeler geliştirmeye çalışıyoruz.


Ben Türk Parlamentosunun, yurttaşımızın yoğun olduğu yerlerde, Abhaz dilini öğrenme fırsatı veren yasanın kabulünün önemine değinmeden geçemeyeceğim. Bu olay, genç kuşaklara atalarının ana dilini öğrenmeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor. Bu sayede halkımız daha fazla birleşecek ve Abhaz dilinin Abhazya dışında da yaygınlaşması mümkün olabilecek. Abhazya ileri doğru giderken, bizim de tek yürek gibi birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Ortaya koyduğumuz sorunlarımızı da güçlerimizi birleştirerek ve yardımlaşarak çözmeliyiz.


Ben konferans düzenlemenin barışa ve Abhazya’nın uluslararası saygınlığını güçlendireceğine inanıyorum.


Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.


Doç. Dr. Viacheslav CHİRİKBA,


Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı


(01.07.2012)


Çeviri: Ender Tiftikçi

 

****************


ABHAZYA CUMHURİYETİ GERİ DÖNÜŞ DEVLET KOMİTESİ BAŞKANI ZURAB ADLEYBA


Tarihi vatanımızda yaşayan kardeşleriniz adına sizleri saygıyla selamlıyorum.


Bugün hepimiz için bayram günüdür. Abhaz Dernekleri Federasyon’un kurucu üyesi Düzce Abhaz Kültür Derneği’nin 20’inci yılını kutluyoruz.


Yine 1992 yılında başlayan kurtuluş savaşımızla birlikte kurulan, günümüze kadar son derece önemli çalışmalar yürüten Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi 20’inci kuruluş yılına ulaşmış bulunuyor.


Her iki kurumda bu güne kadar yöneterek, hizmet yaparak hizmet veren arkadaşlarımıza özellikle uzun yıllar Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesinin Başkanlığını yürüten Sn İrfan Argun’a huzurlarınızda şükranlarımı sunmak isterim, kendisi Abhazya’da çok iyi bilinen eşsiz hizmetlerinden dolayı daha şimdiden unutulmazlar arasında yerini almış bulunmaktadır.


Bizler Kafkas diasporasının bu güzel ülkenin asli unsuru olmalarını mutlulukla müşahede etmekteyiz. Bununla birlikte her geçen gün kimliğinizi koruma ve geliştirme yönünde atılan siyasi ve hukuki adımlardan dolayı da ülkeniz yönetimine teşekkürlerimi ifade etmek isterim. Türkiye’de faaliyet gösteren derneklerimiz; dilimizin, kültürümüzün, örf ve adetlerimizin yaşatılmasıyla ilgili ciddi önemli çalışmalar sürdürmekte, bu faaliyetler anavatanda da takdir ve ilgiyle izlenmektedir.


Bizler Türkiye’deki Abhaz Adige diasporasının kurdukları dernekler ve bu derneklerin kendi aralarında oluşturdukları işbirliği ve dayanışma çabalarıyla toplumsal kardeşliğimizin daha da güçlendiğine inanıyoruz. Bu kardeşliğimizin Abhaz-Fed’in çalışmalarında da önemli bir dayanak noktası olduğunu samimiyetle ifade ediyorum.


Düzce ili Abhaz diasporasının yaşadığı en önemli yerleşim merkezlerinin başında gelmektedir, bugün bizleri bir araya getiren bu güzel toplantı bile başlı başına Düzce’deki potansiyelimizin gücünü ortaya koymaktadır. Bu vesileyle Düzce Abhaz Kültür Derneği’nin çalışmalarına büyük bir değer verdiğimizi bir kez daha dile getirmek isterim. Bu çalışmalar diasporamızla anavatanımız arasında kültürel köprülerin kurulmasına ve anavatanla var olan ilişkilerin daha da gelişmesine önayak olmaktadır.


Düzce Abhaz Kültür Derneği’nin kuruluşundan bugüne kadar 20 yıl içinde gerçekleştirdikleri hepimizin malumudur. Kuruluşundan bu güne kadar dernek yönetiminde görev alan kardeşlerimize huzurunuzda teşekkür ediyor ileriki dönemlerde daha da önemli çalışmalara imza atacaklarına dair olan inancımı da sizlerle paylaşmak istiyorum.


Bu mutlu gün hepimize kutlu olsun, hepinize sonsuz başarılar diliyorum. Tanrıdan dileğim her zaman böyle mutluluklar için bir araya gelmemiz, sevgi ve saygılarımla hepinize teşekkür ediyorum.


Zurab ADLEYBA


Abhazya Geri Dönüş Devlet Komitesi Bşk

01 Temmuz 2012

 

**********************
 

ABHAZYA DİRMİT GULİYA ABHAZ ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ VASİLİ AVIDZBA KONUŞMASI:


Değerli Kardeşlerim!


Öncelikle Abhazya’daki kardeşlerinizin, özellikle de mensubu olduğum bilim adamlarının sıcak selamlarıyla sözlerime başlamak istiyorum.


Ardından da Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi’nin, Dünya Abhaz-Abazin Kongresi’nin ve Düzce Abhaz Kültür Derneği’nin kuruluşlarının 20. Yıldönümünü gönülden kutlamak isterim. Gördüğünüz gibi üç güzide kurumumuzdan bahsetmekteyiz, belki her biri için ayrı ayrı kutlamalar yapmak gerekirdi. Ancak hedefleri aynı olan, yani Abhazya ve Abhaz ulusunun varlığını korumak olan bu kuruluşlarımızın, görevlerini hakkıyla yerine getirmiş kurumlar olarak bu günü ortak olarak kutlamaları da ayrı bir önem arz etmektedir.


Günümüzde, artık o dönemleri ifade etmenin kolay olduğunu biliyorum. Ancak, çok zor dönemler geçirdik, halkımız “olmak veya olmamak” sınırında gidip geldi. Tanrı’nın da yardımıyla bu tarihi sınavdan alnımızın akıyla çıkabildik, zira doğuda-batıda, kuzeyde güneyde kimimiz varsa, hepimize yol gösterecek bir kadroya sahiptik. Bu gün, bizi bir araya getiren kuruluşlarımız da işte o kadroların eseri. Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi’nin, Dünya Abhaz-Abazin Kongresi’nin ve Düzce Abhaz Kültür Derneği’nin, hem diasporada hem de anavatanda aynı zaman diliminde filizlenmesi başka nasıl açıklanabilir?


Bu kurumlarımızı hayata geçiren ve bu günlere getiren herkese, aramızda olan-olmayan herkese sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Ancak burada bir kişiden özellikle bahsetmek isterim.


O dönemde en küçük bir tereddüt göstermeden tüm sorumluluğu üzerine alan ve yaşamını hiçe sayarak bu günkü Abhazya Devleti’ni tarihi temelleri üzerinde yeniden yükselten, tertemiz bir geçmişe sahip Cıripa’ların soyundan gelen Vladislav Ardzınba’yı anmak istiyorum. O, dünya çapında bir bilim adamıydı ve bilim dünyasında muhteşem bir gelecek kendisini beklemekteydi.


Bizler de onun bu alandaki başarılarını alkışlamaya hazırlanıyorduk. Ancak devletin ve milletin geleceği söz konusu olunca, her şeyi bir tarafa bırakıp tüm yaşamını halkına adadı. Sonunda sağlığını da yitirdi ve bir gün bile dinlenemeden bu dünyadan göçtü gitti.


Ruhu şad olsun!


Hepinizi onun anısı için saygı duruşuna davet ediyorum.


Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi, Dünya Abhaz-Abazin Kongresi ve Düzce Abhaz Kültür Derneği 20 yıl boyunca çok şey yaptılar. Bu kuruluşlarımızın kurucu ve yöneticileri, nerede olurlarsa olsunlar halkımızı bir araya getirebilmek için olağanüstü çabalar sarf ettiler. Ulusal bilincimizin, tarihimizin ve kültürümüzün derinliğinin, apsuwaramızın köklerinin farkına biraz daha varmamızı sağladılar. Bütün bunların yan ısıra savaş süresince Abhazya’ya eşsiz yardımlarda bulundular. Kimisi elde silah cepheye koştu, kimi malıyla, kimi de bilgisiyle bu sürece destek verdi. Abhazya’nın haklı davasını tüm dünya’nın duyması için mücadeleye girişildi.


Dönemin Türk Cumhurbaşkanına “Av tüfeğiyle vatanını savunmaya kalkan bir halk mutlaka haklıdır, yardım etmek gerekir” dedirten de işte bu mücadeleydi bence... Bütün bunlara şahit olan savaşçılarımız da daha bir güvenle koştular cephelere. Kısacası, o dönemde hepimiz üzerimize düşeni eksiksiz yerine getirdik. Ancak, tarih sadece bu kadarla bitmiyor, biz üzerimize düşeni yaptık diye ayak ayaküstüne atıp oturmaya hakkımız yok. Dünya üzerinde olup biten her şeyin bir şekilde bizi de ilgilendirdiğini bilerek, canla başla bu süreçleri izlemeli ve hatta içinde olmaya gayret etmeliyiz.


Ayrıca, biz Abhaz’lar hangi ülke vatandaşı olurlarsak olalım, nerede yaşıyorsak yaşayalım, mutlaka Abhazya’yı düşünmek zorunda olduğumuzu da asla unutmamalıyız.


Tarihimizi ve manevi değerlerimizi derinlemesine incelemeliyiz. Kültürümüzü ve edebiyatımızı daha da ileriye götürmeliyiz. Bilimde ve sanatta dünya’nın dikkatini çekecek derecede ileri adımlar atabilmeliyiz. Abhaz-Abazin halkının tüm dünya tarafından daha yakından ve doğru bir şekilde tanınması için elimizden geleni esirgememeliyiz.


Değerli kardeşlerim; bütün bunları sizlerin de en iyi şekilde bildiğinize inanıyorum. Bu yüzden sözü fazla uzatmaya da gerek görmüyorum ve sadece bir tek şey daha eklemek istiyorum.


Bütün bu bahsettiklerimizi gerçekleştirmemiz için sahip olmamız gereken en önemli şeyler, sözbirliği, akıl birliği ve dayanışmadır. Aksi halde, yaşadığımız her coğrafyada bizleri büyük zorlukların beklediğini unutmamalıyız.


Gelecek kuşakları düşünerek onlara şimdiden doğru yolu göstermeliyiz. Devletimizi kurduktan sonra tarih sahnesinden silinmekten daha büyük bir kayıp olabilir mi? Bu yüzden onların iyi bir eğitim almalarını, dillerine ve kültürlerine sahip çıkmalarını ve bizim yetişemediklerimize güçlerinin yetmesini sağlayalım.


Konuştuğumuz konularla ilgili olarak, savaş sırasında düşman tarafından alıkonulduktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan büyük şairimiz Taif Acba’nın yazdığı dizeleri sizlerle paylaşmak isterim.


YANLIŞLIKLA,

VEYA OYUN İÇİN,

YA DA İNADINA,

YARATMADI KİMSE BİZİ.

BOŞUNA YARATILMIŞ OLSAYDIK,

O BOŞUNALIĞI NASIL GEÇERDİK BİZ!

SAĞLAMDIR BİZİM GÜCÜMÜZ-KUVVETİMİZ.

SOYUMUZ, KÖKENİMİZ DE ÖYLE.

“ÇOK BÜYÜK”TEN GELİYORUZ,

VE YİNE BÜYÜMEK İÇİN VAROLDUK BİZ!


Sözlerimi, daha fazla söze gerek bırakmayan bu dizelerle noktalıyorum. Türkiye’de yaşayan tüm kardeşlerimin bu güzel günlerini kutluyorum. Bu gün için bizleri de unutmayanlara teşekkürlerimi sunuyorum.


Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim!


Prof. Dr. Vasili Ayüdzba


Abhazya Dirmit Guliya Abhaz Araştırmaları Enstitüsü Müdürü


01.07.2012


Çeviri: Sn. Oktay CHKOATUA

 

**************************
 

ABHAZYA DİRMİT GULİYA ABHAZ ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ ve SOHUM DEVLET ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ ARDA AŞBA


Bu güzel günde burada bulunan herkesi saygıyla selamlıyorum!


Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi, Dünya Abhaz Abazin (Abaza) Kongresi ve Düzce Abhaz Kültür Derneği’nin 20’inci yıllarını en içten dileklerimle kutluyorum!


Düzce Abhaz Kültür Derneği, 1992 Abhaz-Gürcü savaşından kısa bir süre önce 17.06.1992’de, Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi 23.08.1992’de, Dünya Abhaz Abazin (Abaza) Kongresi ise 7-8 Ekim1992’de kurulmuşlardır.


Abhazya tehlikedeyken, Abhaz Halkı kanlı savaşın içindeyken, zor günler yaşıyorken kurulan bu kurumlarımızın çalışmalarıyla vatanımızın, hayatımızın, kaderimizin denendiği bir süreçte, Abhaz Halkı anavatanda ve diasporada tek yürek oldu.


Türkiye’de yaşayan kardeşlerimiz bölgelerinde bulunan dernekler ve Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi kanalıyla insani yardımları (gıda, kıyafet, ilaç, vb. araç gereçleri) toplayıp Abhazya’ya gonderilmesini sağladılar.


Mitingler yaparak Abhazya’ya yapılan saldırıyı ve zulmü, dünyaya duyurmaya çalışıyorlardı.


Televizyon, radyo, gazete gibi medyada yer alan yanlış haberlere karşı duruyorlar ve doğrunun bilinmesi için çaba sarf ediyorlardı.


Kuşatma altında olan Abhazya için verilen bu desteğin önemi büyüktü. Bu kuruluşların tarihimizde yaptığı katkıları hepimiz bildiğimiz kadarıyla dile getirmeye çalışıyoruz ama maalesef henüz ciddi araştırmalarla kayda geçirilemedi.


Bu kurumların çalışmaları sayesinde, son yıllarda Abhazya ve Türkiye’de yaşayan gençler gelip gitme, birbirlerini tanıma ve görüşme imkânlarına sahip oldular. Gençler gruplarla Abhazya’ya gelip, sülalelerinden kardeşleriyle tanıştı, vatanlarının tarihi yerlerini gördü, anadillerinde kardeşleri ile konuştu. Daha sonrasında Abhazya’dan gençlerin Türkiye’ye gelip kardeşleriyle buluşmaları sağlandı…


Bu çalışmaların sayesinde gençler birbirleriyle tekrar kaynaşarak, telefon internet üzerinden iletişimlerini sürdürdü.


Türkiye’de orta eğitimi bitirip Abhazya üniversitesine giren öğrencilerimiz olduğu gibi aynı zamanda Abhazya’da orta eğitimi bitirip Türkiye’de üniversiteye giden, aldıkları yüksek eğitim ile devlet kurumlarında çalışan gençlerimizin sayısı da az değil.


Abhazya Araştırma Enstitüsünden bilim adamı gruplarının “Abhaz Folklorunun” araştırılması (kültürel, örf, adet ve gelenek) için farklı tarihlerde Türkiye’ye gelip farklı şehir ve köylerde Abhaz büyükleri ile yapılan görüşmeler, sözlü anlatım ses ve görüntü kayıtlarının yapılmasında derneklerin desteği yadsınamaz. Yapılan bu çalışmalar devam edeceğini ve yapılan araştırma kayıtlarının enstitünün arşivlerinde yer alacağını ve yayınlanacağını bilmenizi isterim.


Sözümü fazla uzatmadan, bugüne kadar emeğini görev sayarak, Abhazya devletinin sağlamlaşmasında, kültürünün geliştirilmesine, doğrularının duyurulmasında çaba sarf eden herkese teşekkür etmek istiyorum.


Ayrıca bugün burada beni dinleyen herkese de teşekkürlerimi sunuyorum.


Doç. Dr. Arda Aşba


Abhazya Dirmit Guliya Abhaz Araştirmalari Enstitüsü ve Sohum Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi

(01.07.2012)


Kaynak: info@abhazya.org
 


ETİKETLER :
Facebook Facebook Digg Digg Google Google Del.icio.us Del.icio.us
Bütün Yorumları görmek için tıklayınız!
Hava Durumu
ANKET
Aleksandr Ankvab'ın Siyasete Dönüşünü Onaylıyormusunuz
Diger anketlerimiz için tıklayın...
Yol Durumu

©
Copyright 2011 Abhazyam.com Her hakkı saklıdır.