RSS / XML
Foto Galeri
Video Galeri
Bu haber 11 Nisan 2012, Çarşamba 14:06:02 tarihnde eklendi. 1125 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Radikal İslam Tehdidi

VYACHESLAV CHİRİKBA "ABHAZYA’YA RADİKAL İSLAM TEHDİDİ TÜRKİYE’DEN, SURİYE'DEN DEĞİL KUZEY KAFKASYADAN GELİYOR"
Radikal İslam Tehdidi 11/04/2012. Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Vyacheslav Chirikba, 3 Nisan 2012 Tarihinde Vestnik Kavkaza (VK) İnternet Haber Sitesi’nin Abhazya’nın Dış Politikası, Rusya, AB ilişkileri, Türkiye ile iş ilişkileri, devletin tanınması hakkındaki sorularını yanıtladı.


VK – Devlet Başkanlığı seçimleri sonrasında Suhum’da Abhazya ile Avrupa arasında ki ilişkiler hakkında çeşitli söylentiler çıktı. Avrupa ile ilişkiler genişledi mi yoksa daraldı mı?


Vyacheslav Chirikba – Bugün için Avrupa ile olan ilişkilere, şafak vakti deyimini kullanabiliriz. Her hafta bir Avrupa heyeti bizleri ziyarete geliyor – diğer yandan bakacak olursak, uzun zamandan beri Avrupa heyetleri böyle gelmiyorlardı. Ayrıca, Abhazya aktif bir biçimde Cenevre görüşmeler sürecine katılıyor, bu yüzden bizim Avrupa ile olan ilişkilerimizi kısıtladığımıza inanmak için hiçbir neden göremiyorum.


VK – Ve bu ilişkiler nasıl oluşuyor? Avrupa ülkeleri tarafından tanınmayı bekliyor musunuz?


Vyacheslav Chirikba – Avrupa’nın Abhazya’da ki demokratik gelişimi tamamen görmezden gelmesi - bizleri üzüyor. Bu şu hissi uyandırıyor, Avrupa Birliği, kesinlikle Abhazya’da yaşanan demokratikleşme sürecinin umurunda olmadığını açıklıyor, sadece Abhazya’nın hızlı bir biçimde Gürcistan’a girmesi ile ilgileniyor, bu kesinlikle gerçekdışı bir görüştür. Avrupa Birliği ile ilişkiler ortadan kalkmıyor, ancak Avrupa ile ilişkilerde birçok hayal kırıklığı bulunuyor. Son olarak Avrupa Parlamentosu tarafından alınan karar, insanlar Abhazya’nın nerede olduğunu bile bilmiyorlar, kararda, burada etnik temizlik ve benzeri uygulamaların yapıldığı ve insan haklarının sistemli bir biçimde ihlal edildiği belirtiliyor. Avrupa buraya ahlak dersi vermek üzere geliyor, ancak gerçek anlamda o hiçbir şey vermiyor – ne finans destek, ne de vize politikaları açısından. Abhazya’nın bağımsızlığının tanınmaması politikasının ilan edilmesinden bu yana vize konusu çok daha da kötü duruma gelmiştir. Yurt dışında tedavi görmek isteyenler, turist olarak seyahat etmek isteyenler, iş gezisi yapmak isteyenlere vize verilmiyor. Bu durumda, Avrupa tarafından yapılan insan hakları ihlalleri, onların umurunda bile olmuyor. Ve bizler, Avrupa’dan gelen bütün konuklara bu konuyu hatırlatıyoruz.


VK – Vize verilmemesi süreci ne durumda bulunuyor? Abhazya vatandaşlarının çoğunluğunun Rus Pasaportu’nun olması bir sır değil?


Vyacheslav Chirikba – Batı ülkeleri dışişleri yetkilileri, Abhazya vatandaşlarının Rus pasaportlarının olmasına rağmen, o kişiler Abhazya’da yaşıyor ise vize verilmesini tavsiye etmiyorlar. Onlar kişinin Abhazya’da yaşayıp yaşamadığını araştırıyorlar, daha sonra vize verilmesinde zorluk çıkartıyorlar, hatta hiç vermiyorlar. Aslında burada temel konu, insan haklarından birisinin ihlalidir – Onun ülkesinden özgürce çıkmasını ve geri dönmesini engellemektir. Onların bütün konuşmalarında insan hakları ihlallerinden söz çıkmıyor, konu geldiğinde hemen konuşmalarını sertleştirerek başka yönlere çekiyorlar. Bu toplu bir cezalandırma yöntemine dönüyor. Kuzey Kıbrıs ve Kosova  - bu konumda iki ülke olarak bir göstergedir. Avrupa ülkelerinin tümü onları tanımamasına rağmen vize veriyor. Ben Avrupalı meslektaşlarımıza bu durumu anlatmaya çalışıyorum, ancak bugüne kadar hiçbir şey değişmedi. Tanınmama politikasının kabul ve teşvik edilmesinden sonra garip bir durum ortaya çıktı – azami tanımama ve asgari kabul etme.


VK – Seçimlere Avrupa Parlamentosu’ndan gözlemci olarak Macaristanlı parlamenter Bela Kobacs geldi. Macaristan’dan Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması gibi bir umudunuz olabilir mi?


Vyacheslav Chirikba – Hayır, böyle bir konuşma olmadı. Şu andaki Avrupa birliği ülkelerinde, eskiden SSCB’de olduğu gibi ortak bir dış politikaları bulunuyor. Ve bazı Avrupa ülkeleri, bir devleti tanıma ya da kabul etme hakkına sahip olmalarına rağmen, artık bu olası değildir.


VK – Bugün için Abhazya’nın dış politikada ki öncelikleri nelerdir?


Vyacheslav Chirikba – Bizlerin Rusya Federasyonu ve Rusya Dışişleri Bakanlığı ile fevkalade iyi ilişkilerimiz bulunuyor. Rusya bizim stratejik ortağımız ve dostumuz, ancak bizler bölgemizde bulunan ülkeler ile de ilişkilerimizi geliştirmeye çalışacağız. Elbette ki, Gürcistan ile ilişkilerimizin gelişmesi, onlarla teknik anlamda savaş hali bulunduğu için oldukça zor görünüyor. Bizler Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirmeye çalışıyoruz – Ekonomik anlamda güçlü bağlarımız bulunuyor, ayrıca Türkiye’de yaşayan büyük bir Abhaz Diasporası bulunuyor. Türkiye ile olan ilişkiler genel anlamda ekonomik bir karakter taşıyor, Sergey Bagapş’ın Türkiye ziyareti sırasında Abhazya ile Türkiye arasında feribot seferlerinin açılması ve akrabaların birbirlerini rahatça ziyaret edebilmeleri gibi başka konularda görüşüldü. Ayrıca bizlerleri tanıyan ortak ülkeler ile ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Geçenlerde ülkemizi ziyaret eden Tuvalu Başbakanı ile iki ülke vatandaşlarının karşılıklı olarak vizesiz seyahat edebilecekleri bir anlaşma imzalandı.


VK – Yurt dışında bulunan Abhaz Diasporası ile olan ilişkiler ne konumda bulunuyor?


Vyacheslav Chirikba – Bu konu hakkında Geriye Dönüş Komitesi çalışıyor, bu onların sorumluluğunda bulunuyor. Geçenlerde Suriye’ye bir heyet gitti ve yaklaşık olarak yüz kadar kişinin tarihsel ana vatanlarına geri dönme arzularının bulunduğu öğrenildi. Onlar hakkında Rusya’nın Şam Büyükelçiliği ile yakın işbirliği durumundayız. Bizler onların buraya gelmeleri konumunda sunacağımız hizmetler için hazır durumdayız – Burada bizlerin onlara vereceğimiz barınma, iş olanakları sağlanması, dil öğrenimi gibi programımız bulunmaktadır – Bu konuda Geriye Dönüş Komitesi çalışmaktadır. Elbette ki bizler de bu sürece siyasi sorunlarda ve koordinasyon konusunda destek veriyoruz.


VK – Bazı görüşlere göre Abhaz Diasporası’nın geriye dönüşlerinin Abhazya’da radikal İslam görüşünün gireceği söyleniyor. Bu endişeler ne derece doğrudur?


Vyacheslav Chirikba – Buraya gelenlerin içerisinde hiçbir radikal unsur bulunmuyor, onlar yasalara uyan vatandaşlarımız. Ben sık sık Türkiye’ye gidiyorum, Türkiye’li Abhazların dini anlamda radikal eğilimlerde bulunmadıklarını söylemek isterim. Abhazya’ya Radikal İslam anlamında ana tehdit Türkiye ya da Suriye’den gelmez, Kuzey Kafkasya’dan gelir. Siyasal İslam, Kuzey Kafkasya’ya sızıyor, orada yasa dışı eylemlerde bulunuyor ve aslında bu bizler için ciddi bir tehdittir. Abhazya için en kötü şey – toplumun dini anlamda bölünmesidir. Abhaz toplumu her zaman için dinler karşısında hoşgörülü olmuştur ve bizde dini çatışmalar geleneği bulunmamaktadır.


VK – Gürcistan ile ilişki kurmak için herhangi bir planınız bunuyor mu? Gürcistan’ın İşgal Altında ki Topraklar için kabul etmiş olduğu strateji çerçevesinde bazı adımlarınız bulunuyor mu?


Vyacheslav Chirikba – Gürcistan’ın ülkemize karşı uygulamış olduğu bütün çalışmaların tek bir amacı bulunmaktadır – Abhazya’nın Gürcistan’a ilhak edilmesidir. Bu güç ile olamıyor ve onlar başka yöntemler arıyorlar, bunun mümkün olması için Batıyı ikna etmeye çalışıyorlar. Bizler komşuyuz ve ben uzun vadede ilişkilerimizin yeniden kurulacağından eminim. Ancak şimdilik sorun sona ermedi, Gürcistan ile barış anlaşması imzalanmadı ve bizler teknik olarak savaş halindeyiz. 1993 yılından sonra Gürcistan’ın bütün eylemleri, Abhazya’daki istikrarı bozmak için kullanıldı, Cenevre’de ki görüşmeler sürecinde, Anti – Abhazya ifadeleri kullandı ve Abhazya hakkında Rusya’nın kukla devleti, işgal altında ki topraklar ve başka bir sürü tanımlamalarda bulundu. Gürcistan tarafından yapılan girişimlerde hiçbir gerçekçi yaklaşım ve yararlı bir çözüm bulunmuyor. Gürcistan kendisini köşeye sıkıştırdı ve bizler Gürcistan yönetiminde bulunanların açıklamalarından gerçekçi bir yaklaşım ve akıllı bir durum göremiyoruz. Yönetim rövanş almak istiyor ve şimdilik onlar yönetimde bulunuyor, çatışma sona ermedi. Bizlerin amacı – Gürcistan ile olan ilişkilerimizi bağımsızlığımızın tanınması temelinde karşılıklı dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerimizin düzeltilmesidir. Bu bir gün gerçekleşecek, ancak şimdilik böyle bir olasılık uzak görünüyor.


VK – Birçok uzman, Abhazya’da devlet yönetiminin nerede ise tamının etnik olarak Abhazların elinde bulunduğu endişesini dile getiriyorlar ve diğer etnik kökenlilerin devlet yönetimi ve finans kaynaklarından yararlanma konusunda zorluk yaşayabileceklerini belirtiyorlar.


Vyacheslav Chirikba – Evet, Abhazya’da ki devlet yönetiminin önemli bir bölümünde etnik olarak Abhaz kökenliler bulunuyor. Ancak Abhazlar, yapılan son nüfus sayımında Abhazya nüfusunun çoğunluğunu oluşturuyorlar. 1992 – 1993 savaşı sonrasında Abhazlar, Abhazya’da siyasi anlamda en etkin güç olarak varlığını sürdürmüştür. Eğer savaşı konuşmak istersek, savaş sırasında mücadele edenlerin, ölenlerin çoğunluğu etnik olarak Abhazlardır. Abhazlar olmadan Abhazya olamaz, bu olsa olsa Sochi yada Adler olur. Ayrıca, diğer toplumlar neden politik açıdan aktif değiller – bu diğer bir soru. Rus toplumu bulunuyor, ancak sayısal olarak az. Ermeniler ise kısmen parçalanmış durumda bulunuyor – bütün bu unsurlar güçler dengesini etkiliyor. Abhazya Devleti yönetiminde, diğer etnik toplumlarında daha fazla katılımın sağlanması için adil bir temsile gitmek gerekir. Var olan mevcut durumu kanun ve yönetmelikler ile değiştirmek oldukça zor, bunun evrimsel bir geçiş süreci ile olması gerekiyor.

 

Çeviri Fatih Atan (A'tanba)                                                                                                   

 

Kaynak: http://www.vestikavkaza.ru/interview/politika/55255.html
 


ETİKETLER :
Facebook Facebook Digg Digg Google Google Del.icio.us Del.icio.us
Bütün Yorumları görmek için tıklayınız!
Hava Durumu
ANKET
Aleksandr Ankvab'ın Siyasete Dönüşünü Onaylıyormusunuz
Diger anketlerimiz için tıklayın...
Yol Durumu

©
Copyright 2011 Abhazyam.com Her hakkı saklıdır.