AB’nin Belarus Oyunu | Abhazya haberleri

03/02/2012. Belarus ve AB arasında yaşanan yeni kriz üzerine 29 Şubat’ta Belaruslu Siyaset Uzmanı Andrey Ostrovsky REGNUM Haber Ajansı’nın konu hakkında sorularını yorumladı.

REGNUM – Bugün için AB ülkeleri ile Belarus, karşılıklı olarak danışmalarda bulunmak amacı ile büyükelçilerini geriye çağırdılar. Atılan bu adımlar Belarus ve AB açısından ne anlam taşıyor?

Andrey Ostrovsky – Avrupalı büyükelçilerin geri çekilmesi her zaman olduğu gibi Belarus’ta ki muhalefete moral verme denemesi olarak değerlendiriliyor. Ne olursa olsun Avrupalı yetkililer tarafından böyle sert bir tepki gösterilmemişti ancak onlar daha önce açıklamışlardı, Avrupa için, özellikle Polonya için “Rus Olmayan „ bir Belarus görmek istediklerini. Diğer bir deyişle böyle bir Belarus’a gereksinimleri yok. Ve onlar için yeterince sorun çıkartmayacak bir ülke istiyorlar. Avrupa ile ve aslında Polonya ile bütünleşme, eğer Belarus Devleti Avrupa ile oynadığı oyunun kurallarını değiştirirse olur. Ancak, Belarus eğer oyunun kurallarını değiştirirse anında kaybedecektir. Onun davranışları doğrumudur, Avrupa’dan sürekli olarak ona karşı ilgi olacaktır, o sadece kuralları bilmiyor. Avrupa Birliği, henüz “Doğal Gaz Boru Hattı„ değişikliği ve diğer konularda Rusya ile savaşta başarıya ulaşamadığı için, uluslararası başarısızlığa ve tüm alt yapının tamamen bozulmasına neden olacaktır. Ancak, Avrupa, Belarus’u tamamen Rusya’nın etki alanına bırakmak istemeyecektir. Avrupa’nın cimriliği buna izin vermez. Bu nedenledir ki büyükelçilerin geri çekilmesi ve diğer girişimler – Sadece olaylara kötü gözle bakmak isteyenler için umacı gibi algılanacaktır.

İkiyüzlü Avrupa’nın, bu çalışmalarının atında, Rusya’yı müttefiklerinden ayırmak ve zayıf düşmesi için ciddi olarak çalışma eğilimi gerçeği yatıyor ancak, eğer onlar tamamen AB’nin denetimi altına girmek istemezler ise onları vesayeti altına almayı istemiyor. Bundan dolayıdır ki AB’nin katı kural girişimleri: Eğer ülke “Avrupalı„ olmak isterse, Avrupanın bütün isteklerini yerine getirmelidir, eğer o ülke için ne kadar ölümcül koşullar olsa da o zaman “Avrupa’ya Girmek„ için bir şans elde edecektir. Eğer ülke bağımsız politika izlemek isterse, o ülkenin rejimi yok olma ve aydınlık “Demokratikleştirme„ ile değişme, Rusya ile ilişki kurmayı her türlü koşulda ortadan kaldırma, hatta ortakları ile olan ilişkisini bataklık düzeyine çekme olasılığı gündeme gelir.

Bundan dolayıdır ki AB’nin Büyükelçilerini geri çekmesi – Minsk için uygulanan bir başka “Demokrasi„ oyunudur – bir başka nedenle düşünmek gerekirse, batının “Doğu Ortaklığı„ üyeliğine alınmasında uygulamış olduğu rezillik ve Abhazya ile Güney Osetya’nın bağımsızlıklarının görmezden gelinmesi sonrasında oynanan oyundur. Ancak, Minsk şimdilik Avrupanın flörtlerinden çıkacak olan sonuçları tam olarak anlayamıyor. Başkaca, devlet aygıtının üst kademelerinde ki yetkililerde değişiklikler olmuştur. Günümüzdeki Belarus Devleti Yöneticileri Avrupanın önünde diz çökmekten vazgeçmek istemiyorlar, çünkü üst düzey yöneticiler “Avrupaseverler„den oluşuyor, Belarus’u her şeyi ile “Avrupalılık„ kavramı içerisinde vurgulamak istiyorlar. Ve bunun için başlangıç olarak Rus Diline saldırarak Minsk ile Moskova arasında sorun çıkartmak (Belarus’ta Rus dilinin etkisini azaltarak Belarus dilinin etkisini arttırma politikalarına öncelik veriliyor) ve atalarının birlikte kazanmış oldukları zaferleri unutturmak istiyorlar (Belarus, 1812 Vatanseverlik savaşını, resmi olarak vatanseverlik olarak tanımıyor)

Kaynak. http://www.regnum.ru/news/fd-abroad/abxazia/1504548.html#ixzz1noQaQgyJ