Tuvalu Cumhuriyeti Abhazya'yı Tanıdı

Tuvanba - Gezelim görelim

Sayın Çyupha eksik anlatmış olabilirsiniz. Türkiyede Tuvalı ya gezi düzenliyen turizm şirketi varmı acaba. Merak edip gezmek istiyen Abhazlar olabilir

Esen Zafer - Tuvalu küçük diye küçümseyenler,

Tuvalu Abhazyayı tanımış. Bazıları küçücük bir ülkenin tanımasını küçümsüyorlar. Bu yanlış bir şey. Vatikanda küçük fakat dünyaya hükmediyor neredeyse. Küçüklük, büyüklük göreceli kavramlardır. Biz bu yanılgıya hayatın her alanında düşüyoruz. Herşeyden önce Abhazya’yı tanıyan ülkeyi tanımak gerekir. BM‘ teşkil eden ülkelerin Abhazya politikalarınıda daha iyi kavrayabiliriz böylelikle. Tuvalu adı, ‘’birlikte olan 8’’ anlamını taşıyor. Niulakita adasının adalar birliğine girmesi ile 9 olunca, bu isim üzerinde tartışılmış. Tu-iva (iva=dokuz) olsun denmiş. Halen arada bu tartışmalar alevleniyor. Resmi dili Tuvaluca ve İngilizce. Ayrıca Samoanca ve Gilbertce konuşuluyor. İngilizce, adalara Britanya İmparatorluğunun sömürgeciliğiyle gelmiş. Yönetim biçimi monarşi. Şimdi ki, hükümdar Kraliçe II. Elisabeth. Fakat parlementosu var. İngilteredeki gibi. Kraliçe Elisabeth’i genel Vali Lakoba Italeli temsil ediyor. Yine tıpkı İngilterede olduğu gibi, görevleri temsille sınırlı. 18 yaş üstünde herkes seçme hakkına sahip ve parlemento doğrudan halkın seçimi ile oluşuyor. Politik partileri yok. Ancak kabile birlikleri var. Tuvalu askeri birliklerin dışında hemen her uluslararası birliklere üye. Zaten ordusu yok. Tuvalunun ilgi çekici bir tarihi var. Dil bilimcileri bu ada halklarının en az 2000 yıldır burada olduklarını belirtiyor. Önce 1567-68 yıllarında, İspanyollar keşfetmiş bu adaları. 1819 da Amerikalı bir İngiliz ticaret gemisinin kaptanı gelmiş adalara. Ardından pek çok Avrupalının uğrak yeri olmuş. Genellikle balina avı ve köle ticareti nedeniyle. 1860 ta genelde Tuvaludan ve çevresinden 400 kişi çalıştırılmak üzere Peruya sürüklenmiş. Pek çok yerli, Avrupalıların buralara taşıdığı bulaşıcı hastalıklarla ölmüşler. 1861 de misyonerlerce hristiyanlaştırma çalışmaları başlamış. Alman firması Hamburglu Godeffroy&Sohn Tuvalu ile ticari ilişkilere başlamış. 1877 de o zamanki adıyla Ellice Island Britanyanın denetimine geçmiş 1892 de sömürgesi olmuş. İkinci dünya savaşında japonlar Kiribatiye kadar tüm Pasifiği işgal etmişlerdi fakat Tuvaliye Amerikalılar daha önce girmişlerdi. Orada havaalanları, cepheler inşa etmişler. Japonya buraları bombalamış. Savaş sonrası 1915de İngiltere Kiribati adası ile birlikte resmen gilbert ve Ellice İsland adıyla tekrar sömürge ilan etmiş. 1974 te Britanya, bir sömürge hükümeti ile bağımsızlık vermeyi planlarken Tuvalular ayağa kalkıp ve bağımsızlık için direnmiş. Bunun üzerine Biritanya tarafından halk oylamasına başvurulduğunda Tauvaluların %92 si kendi devletlerini kurmak yolunda oy vermiş. 1.Ekim.1978 de, Anayasal bir monarşik devlet olan Tuvalu, 2000 yılında ise birleşmiş milletlere katılmış. Avusturalyadan gıda, yakıt, inşaat malzemesi gibi ihtiyaçlarını alan Tuvalı, eksport yaptığı ülkeler başta % 35 lik bölümü ile Almanya ardından İtalya ve Fidchi geliyor. Balık, muz, hindistancevizi gibi ürünler satan Tuvaluda denizcilik yaygın. Uluslararası Standarta göre Tuvalunun kısaltması TV. İşte bu kısaltma, Tuvalu için büyük şans olmuş. TV aynı zamanda Top Level Domain için kullanılıyor. İşte DotTV ye yapılan bu TLD hakkı, Tuvaluya TV telif hakkı nedeniyle iyi bir gelir kaynağı olmuş. Firma, her yıl 5 milyon dolardan toplam 50 milyon dolar ödemeyi kabul etmiş. Tuvalu’nun dünyaca tanınmasınada neden olan bu durumu, pul basarak tarihe geçirmiş, devletin IT yapılanmasını oluşturmuş ve aynı zamanda birleşmiş milletlere giriş aidatını bununla ödemiş. Gördüğünüz gibi yüzölçümü büyük, nüfusu kalabalık, sanayisi gelişmiş olan devletler, asla burası bir avuç yer diye küçümsemiyorlar.