BİZLER HER ÇEŞİT ZORLUĞA RAĞMEN AYAĞA KALKTIK, ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK İÇİN SAVAŞTIK...!

İNSANLAR SAVAŞI ANLATMAYI SÜRDÜRÜYORLAR.
Sergey KVİTSİNİYA: Abhazya Cumhuriyeti Gazeteciler Cemiyeti Temsilcisi.
O zor gün için Konuşmakta zorluk çekiyorum. Çünkü Savaşın ilk günü biricik oğlum BESLAN’ı şehit verdim. O sadece 21 yaşında idi.
Tventiy ÇANİYA: Yazar.
Hatırlamak çok zor. Çünkü o gün şehir barış içerisinde yaşıyordu. Aniden tankların palet sesleri ve helikopter gürültüleri. İlk direniş, ölenler ve yaralananlar. Gençler ilk cepheyi Kırmızı Köprü’de tuttular. Savaş başladı ve bir yılı geçkin sürdü ve peşinden muazzam yıkım ve ölümler getirdi.
31. Temmuz. 1992 Tarihinde Gürcistan Birleşmiş Milletlere kabul edildi. Tam da savaş arifesinde. Gürcistan Uluslar Arası Güçler tarafından tanındıktan sonra ordusunu Abhazya’nın üzerine gönderdi. BM. Güçleri Gürcistan’ın bu saldırgan tutumunu engelleyemedi.
1992-1993 Yılları arasında Abhazya çok kötü günler yaşadı. BM Güçleri Gürcüstan’ın saldırgan tutumunu görüyorlardı ancak kınamak ve engellemek için acele etmediler.
Eylül 1992’ de Eduard ŞVARDNADZE; BM. Kürsüsünde “Kafkasya’da Abhaz diye birileri var Luliputların Gülliver’i iplerle sarmaları gibi Gürcistan’a darbe vurmaya çalışıyorlar. Gürcistan’ın Demokrasi Yolunda ilerlemesini engellemeye çalışıyorlar” diye konuşuyordu.
Gürcistan Demokrasisini Abhazların kanları üzerinden kurmaya çalışıyordu.
Ne yazık ki zaman; Sahte Demokrat ŞVARDNADZE lehine işlemiyordu. Savaşın başlamasından bu yana 1 ay geçmesine rağmen Dünya hala aynı ilgisizliğini sürdürüyordu. Ancak Abhazya’da insanlar öldürülüyor, çocuk, kadın ve yaşlıları taşıyan yardım helikopteri düşürülüyor masum insanlar katlediliyor, köyler, şehirler yağmalanıyor, yakıp yıkılıyor, Abhaz Enstitüsü ve abhazya arşivi yakılıyordu.
Abhazya diye bir toprak parçası kalacak yada kalmayacak kimseyi ilgilendirmiyordu…!
BİZLER HER ÇEŞİT ZORLUĞA RAĞMEN AYAĞA KALKTIK, ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK İÇİN SAVAŞTIK…!